11 Eylül saldırısının aydınlanmamış sayfası! İdris Kardaş anlattı...
Türkiye ABD askerlerinin Afganistan'dan çekilmesinin ardından ülkede önemli bir rol üstlenmeye hazırlanıyor. Bu konuda sıcak gelişmeler yaşanırken akademisyen İdris Kardaş'tan Afganistan'ın işgali konusunda ezber bozan açıklamalar geldi.
Uluslararası kamuoyu Afganistan'ın kaderini tartışıyor. ABD Başkanı Joe Biden'ın ABD'nin Afganistan'daki askeri misyonunun 31 Ağustos'ta sona ereceğini açıklaması sonrasında gözler bir kez daha ülkeye çevrildi.
Halen ciddi terör tehdidinin bulunduğu ülkede Türkiye, tüm yabancı askeri güçlerin ülkeyi terk etmesinin ardından Kabil Havaalanı'nın güvenliğini ve işletmesini sağlamaya aday gösteriliyor.
Türkiye, Afgan halkı ile yakın kültürel ve tarihi ilişkileri çerçevesinde böyle bir role sıcak bakıyor.
AFGANİSTAN'DA AMERİKAN İŞGALİ NASIL ADIM ADIM GELDİ...
Diğer yandan, ülkede yıllardır son bulmayan şiddet sarmalının, ABD'nin bölgeyi terk etmesi sonrasında nasıl bir yön izleyeceği tüm dünyada merak konusu... Bu konuyu CNN Türk ekranlarında değerlendiren akademisyen İdris Kardaş tarihe bazı ilginç notlar düştü.
Afganistan savaşını yakından takip eden ünlü gazeteci Coşkun Aral'ın bir anektodunu yayında paylaşan Kardaş 11 Eylül saldırısı öncesi ülkede yaşananlara dikkat çekti.
Kardaş şöyle konuştu;
"Geçenlerde gazeteci Coşkun Aral'ın bir şeyini izledim. Yıllar önce Afganistan'da Sovyetlere direnirken Şah Ahmet Mesut ile bir röportaj yapıyor. Aylarca sürüyor, işte hikayesini anlatıyor çok enteresan Afganistan meselesini anlamak için önemli...
Sovyetlere karşı 10 yıl süren bir mücadele var ve sonra mücadeleyi kazanıyorlar, sonra bir şekilde yönetimde oluyorlar, sonra Taliban ortaya çıkıyor, Taliban'la da mücadele ediyor Şah Ahmet Mesut ve arkadaşları...
Coşkun Aral'a şunları söylüyor, bir dostluk da oluşuyor; "Türkiye Atatürk'ün kurduğu küresel emparyalistlere karşı mücadele ettiği bir ülke, bu yüzden örnek aldığımız bir ülke. Siz, (sanırım Demirel o zaman başbakan), bir şekilde Afganistan'a sahip çıkmalısınız, burada farklı mezhepler, farklı etnik gruplar var, tamamına ağabeylik yaparsa Türkiye ancak bu şekilde Afganistan'ı barış içinde bölgenin modern bir ülkesi haline getirebiliriz" diye bir talebi oluyor. Tabii Türkiye'nin o dönem böyle bir gücü yok, uzak coğrafyalarda etki edebilecek siyasi pozisyonlama yapabilecek bir gücü yok. Şu anki gibi değil. "
11 EYLÜL ÖNCESİ SUİKAST!
İdris Kardaş, Şah Ahmet Mesut'un 11 Eylül saldırıları öncesinde Coşkun Aral'a ulaşma çabası ve sonrasında uğradığı suikastı da şu sözlerle aktardı;
"2001'e doğru gelen süreçte Şah Ahmet Mesut, Coşkun Aral'ı arıyor ve diyor ki, Eylül 2001'de; 'Çok önemli bir şey konuşmam lazım, buluşmamız lazım, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne bir mesaj iletmem lazım' diyor. 'Çok önemli gelişmeler oluyor' diye... O dönem görüşemiyorlar kalıyor. 9 Eylül'de Şah Mesut suikaste uğruyor. Belçika pasaportlu, Fas uyruklu iki kişi tarafından. Röportaj yapacakları bahanesi ile. Orada intihar bombacısı ve suikaste uğruyor. İki gün sonra da 11 Eylül saldırıları gerçekleşiyor. Hikaye böyle bir hikaye... 11 Eylül'den iki gün önce suikaste uğruyor ve ondan önce de Coşkun Aral'a ve belki başka kişilere ulaşmaya çalışıyor. Büyük bir saldırı gerçekleşecek bu belli ortada ve bunu duyurmak istiyor.
Sovyetlere karşı sonra Taliban'a karşı ülkesini kurtarmaya çalışan, mücadele eden bir lider olarak şunu görüyor; 11 Eylül gibi bir saldırı olacak ve Afganistan yine işgale uğrayacak. "