"Türk solunu ABD besledi"
Eski MTTB Genel Başkanı Rasim Cinisli 12 Mart 1971 tarihinde verilen askeri muhtıranın yıl dönümünde önemli açıklama yaptı. 12 Mart'ın darbe içinde darbe olduğunu belirten Cinisli, o dönem Türkiye'deki solcuları ABD'nin beslediğini söyledi.
15 Temmuz Derneği ve Marmara Üniversitesi’nin birlikte düzenlediği Hafızanda Ne Var?/ Harbi Konuşmalar programı “12 Mart Muhtırası’nın 50. Yılı” başlığıyla gerçekleşti. Eski MTTB Genel Başkanı-Siyasetçi-Yazar Rasim Cinisli’nin konuk olarak katıldığı programın moderatörlüğünü Prof. Dr. Ali Köse yaptı. 15 Temmuz Derneği YouTube kanalından canlı olarak yayınlanan programda 12 Mart Muhtırası verildiğinde Demokrat Parti milletvekili olan Rasim Cinisli kendi tanıklığını ve dönemin şartlarını aktardı.
27 Mayıs 1960’da başlayan darbe geleneğinin Türkiye’ye çok şey kaybettirdiğini belirten Rasim Cinisli, bugüne kadar yapılan tüm darbelerin arkasında dünyaya yön veren dış güçler olduğunu vurguladı. Türkiye darbeler tarihinde milletin sırtını hançerleyen darbecilerin cezalandırılmak yerine mükafatlandırıldığının altını çizen Cinisli “Bunları yapanlar toplum içine çıkmaması gerekirken bugün hala demokrasi dersi vermeye çalışıyorlar” dedi.
TÜRK SOLUNU ABD BESLEDİ
12 Mart’a giden süreçte Türk solunun etkilerini aktaran Cinisli, Halit Refiğ’in “Türk solu 1960’dan sonra CIA’in emrine girmiştir” cümlesini hatırlatarak, o dönem solcu gençliğe yön veren kalemşörlerin Amerika Birleşik Devletleri tarafından beslendiğini belirtti. “1967’de Mihri Belli Ankara Siyasalda bir konuşma yaptı. Devrimci solun artık pratiğe geçmesi gerektiğini söyledi. Bundan sonra üniversitelerde kurulan fikir kulüpleri zaman içinde DEV-GENÇ’i kurdu. Bu grup eylemlerini artırarak terörize oldu. Filistin kamplarına giderek gerilla kamplarına katıldılar. Banka soydular. 6. Filo eyleminde Amerikan askerini denize atarken kendi askerimizi polisimizi öldürdüler. Köylere kadar gidip “su kullananın, toprak işleyenin” diyerek köylümüzü kışkırtmaya çalıştılar. 28 Nisan 1970’de bu yapı ABD’nin silah deposundan elini kolunu sallayarak silah kaçırdı. Bütün bunlar nasıl olabiliyor” diyen Cinisli, döneme damgasını vuran Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının kandırılmış ve harcanmış gençler olduğunu ifade etti.
“DEMİREL BİZİ RENCİDE EDİNCE DEMOKRAT PARTİ’YE GEÇTİM”
Adalet Partisi’nden milletvekili olduğunu aktaran Rasim Cinisli “Muhtıra öncesi Hasan Kokrmazcan’la birlikte Süleyman Demirel’e gidip ülkenin durumunu aktardık. Demirel dinleyeceği yerde bizi rencide etti. Bu olaydan sonra Demokrat Parti’ye geçtim” şeklinde konuştu. Kamuoyunun pek bilmediği 9 Mart olayının önemine dikkat çeken Cinisli “9 Mart’ı yapanlar Milli Birlik Komitesi’nden kalma Cemal Madanoğlu gibi askeri kanat ve Doğan Avcıoğlu, Mihri Belli, İlhan Selçuk, İlhami Soysal, Hasan Cemal, DEV-Genç, TİKKO, Türkiye İhtilalci Köylü Partisi, Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu gibi sivil kanattı. Hasan Cemal kendi yazdığı kitabında “Türkiye bir sabah vakti tank sesiyle uyanacaktı. Askerin darbesi partilerin kapısına kilit vuracaktı. Böylece cici demokrasi tarihin çöp tenekesine atılmış olacaktı” diyor. Celil Gürkan da 9 Mart olsaydı devrim konseyi kurulacak ve çok kan akacaktı. İşte 12 Mart Muhtırası bu atmosferde gerçekleştirildi” şeklinde konuştu.
9 MART KANLI DARBE GİRİŞİMİNİ ENGELLEMEK İÇİN 12 MART YAPILDI
12 Mart Muhtıra metninin alalacele hazırlandığını ve 12 Eylül darbe metniyle benzerlik taşıdığı ifade eden Rasim Cinisli o gün milletvekili olarak yaşadığı tanıklığı ise şu sözlerle aktardı:
"Muhtıranın verildiği gün Meclis toplandı ve Muhtıra metni okunmak istedi. Sadece Demokrat Parti buna itiraz etti. Ancak metin okundu. 4-5 gün sonra ise İnönü’nün sağ kolu olan Nihat Erim başbakan olarak atandı. 12 Mart’ta silah zoruyla sivil iradeye istediklerini yaptırdılar. Her partiden milletvekili aldılar. Sadece Demokrat Parti milletvekili vermedi. 15 tane de teknokrat aldılar ve hükümet kurdular.
Ekonomiyi düzeltsin diye Dünya Bankası’nda Atilla Karaosmanoğlu’nu getirdiler. Karaosmanoğlu’nun o dönem “Türkiye Avrupayı 2 bin 359 yıl geriden takip ediyor” sözleri basında alay konusu oldu. Bütün bu resme bakınca 12 Mart’a darbe içinde darbe diyebiliriz."
Dönemin Genel Kurmay Başkanı Memduh Tağmaç’ın 9 Mart kanlı darbe girişimini engellemek için 12 Mart’ı yaptığını söyleyen Cinisli “Memduh Tağmaç daha demokratik olsa da Kara Kuvvetleri Komutanı Faruk Gürler ve Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur darbeciydi. Muhsin Batur hatıratında “Biz dörtler (yani kuvvet komutanları) demokratik kuralların dışında bir tutum içindeydik. Arkadaşlarım Marksist bir şekilde Türkiye’yi yönetmek istiyordu” diyor. Zaten Memduh Tağmaç daha sonra kuvvet komutanlarının sıkıştırması nedeniyle erken emekli oldu” şeklinde konuştu.
Rasim Cinisli, 9 Mart’ın zararsız atlatılması için 12 Mart Muhtırası’nın yapıldığını ancak ne olursa olsun tüm bu darbelerin Türkiye’ye büyük zararlar verdiğini söyledi.