15 Temmuz'da İBB binası önünde neler oldu? İşte darbe girişiminin perde arkasında yaşananlar!
15 Temmuz hain darbe girişiminin 6. yılında, o karanık gecenin karışan sokaklarda direniş gösteren eczacı kalfası Veysel Ertürk yaşadıklarını SuperHaber'e anlattı...
15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında kurulan oyun ve gizli kalan gerçekler ortaya çıkıyor. İstanbul'da halkın sokağa çıkarak kanının son damlasına kadar verdiği mücadelenin bir örneği de Fatih'te yaşandı. FETÖ'nün hain darbe girişiminin 6. yıl dönümünde, o karanlık gecenin karışan sokaklarında mücadele veren eczacı kalfası Veysel Ertürk yaşadıklarını SuperHaber YouTube kanalında anlattı.
4 kardeşi ve 80 yaşlarındaki otoparkçı ile yaklaşık 5 bin kişiyi nasıl sokağa çıkardığını anlatan Öztürk, 15 Temmuz gecesi her yaştan insanın, bayraklarıyla sokağa çıkarak gösterdiği olağanüstü direnişi, İBB önünde yaşanan çatışmayı, askeri aracın içindeki zincir ve numaralı çuvalları ile darbecilerin halkın arasına saklanarak nasıl kaçtıklarını masaya yatırdı.
Darbe girişimini fark ettiğinde arkadaşlarıyla birlikte sokağa çıkarak Mehter Marşı'nı açtığını söyleyen Ertürk, insanların akın akın katıldığını belirterek ''Kullandığım arabada Mehter Marşı'nı duyanlar, bayraklarını alarak sokağa çıktı ve tekbirler getirerek yürümeye başladı. Bizim yürüyüşümüzü gören halk, sokaklardan akın akın çıkarak bize katılıyordu. İnsanlar sel gibi akarak benim arabamı takip ediyorlardı.'' dedi.
Karanlık gecede İBB binası önünde yaşanan çatışmadan bahseden Veysel Ertürk, darbeci askerlerin pranga halkalı zincirler ve numaralı çuvallarla İBB çalışanlarını yakalamak istediğini belirterek, ''Darbeci askerlerin arabalarında el ve ayaklara takılacak pranga halkalı zincirler ile numaralı çuvallar vardı. Orada bulunan bir amca darbecilerin bu zincirlerle belediyede bulunanları kelepçeleyeceklerini söyledi. Numaralı çuvalların darbeciler tarafından İBB'de görevli olan kişilerin başlarına geçirileceğini anladım.'' şeklinde konuştu.
Veysel Ertürk'ün açıklamaları şu şekilde;
''MEHTER MARŞI'NI DUYANLAR, BAYRAKLARINI ALARAK SOKAĞA ÇIKTI VE TEKBİRLER GETİREREK YÜRÜMEYE BAŞLADI''
''Fatih'in Kocamustafapaşa semtinde bir kafede arkadaşları ile otururken darbe girişiminin yaşandığını fark ettim. Çağırdığım arkadaşlarla birlikte hepimiz abdestimizi aldık ve otoparkçı amcadan büyük Türk bayrağını alarak sokağa çıktık. Mehter Marşı'nı açarak, sokakları dolaştım. Kullandığım arabadan gelen Mehter Marşı'nı duyanlar, bayraklarını alarak sokağa çıktı ve tekbirler getirerek yürümeye başladı. Bir teyzenin üst katlardaki balkondan eşine sepetle bayrak sarkıtarak helalleştiğini gördüm. Arabanın arkasındakiler ile birlikte Odabaşı'ndan Çapa Hastanesi istikametine doğru gidiyorduk. Orada bir polis ve arabasının yolu kapattığını gördük. Bu polis kalabalığı görünce araba ile kaçtı.
"YÜRÜYÜŞÜMÜZÜ GÖREN HALK, SOKAKLARDAN AKIN AKIN ÇIKARAK BİZE KATILIYORDU''
Bizim yürüyüşümüzü gören halk, sokaklardan akın akın çıkarak bize katılıyordu. İnsanlar sel gibi akarak benim arabamı takip ediyorlardı. Benim niyetim önce Vatan Caddesi'nde bulunan emniyet müdürlüğü önüne gitmekti. Ancak bana bir mesaj geldi ve istanbul Büyükşehir Belediyesi'nin darbeciler tarafından işgal edilmek istendiği, oraya yardıma gidilmesi gerektiği iletildi. Ben de bunun üzerine, kalabalıkla beraber o tarafa yöneldim. Bu sırada Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sokağa çıkılması yönündeki konuşmasını görünce, hemen arabandan bunu defalarca halka dinlettim, birlikte yol aldık. Her geçen zaman kalabalık artıyordu. Ben ve arabanın arkasında bulunan inanılmaz kalabalıkta, her yaştan insanlar vardı. Kalabalıkta 9 yaşında bir çocuk da olduğunu farkettim. Biz Fındıkzade'den Oğuzhan Caddesi'ne, oradan da Akdeniz Caddesi'nden Fevzipaşa Caddesi'ne çıktığımızda, yürüyenler arasına kadınların da katıldığını gördüm. Bu arada yürüyen kalabalığa bir savaş uçağı bize sonik patlama yaptı ama hiç kimse korkmadı ve kaçmadı.
''İBB BİNASINDAN BİZE ATEŞ ETTİLER''
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin önüne geldiğimizde arabamın arkasında yaklaşık 5 bin kişi vardı. Binadan çeşitli yerlere ve bize ateş ettiler ama vuramadılar. İlerleyen saatlerde, önümüzde vurulanlar oldu. Ben binaya girmek istiyordum, "Arabamı alın bu yaralıyı hastaneye götürün!" dedim. Kimse arabayı kullanmak istemedi. Herkes binaya girmek ve üzerlerine ateş eden darbecileri yakalamak istiyordu. Yaralıyı orada bulunanlar benden önce davranıp götürdüler. Ben de daha sonra yakınlardaki özel bir hastaneye gittim. Oraya çok sayıda bir çok yerlerinden yaralananları getiriyorlardı. İBB'nin önünde çatışma aralıksız sürüyordu. Halk darbecilere seslenerek, yaptıklarının yanlış olduğunu bağırıyordu. Hatta o sırada Şehzade Mehmet Camii'nden bir kişi de darbeci askerlere çağrıda bulunarak silahlarını bırakmalarını istedi. Bu halk arasında çoşkuya neden oldu.
''DARBECİ ASKERLERİN PRANGA HALKALI ZİNCİRLER İLE NUMARALARI ÇUVALLARLA İBB'DEKİ GÖREVLİLERİ YAKALAYACAKLARINI ANLADIM''
İBB önünde askeri araçlar gördük. Bazıları bu araçları devirmek istedi, ancak biz devlet malı olduğu için izin vermedik. Kapıları açık olan darbeci askerlerin arabalarında el ve ayaklara takılacak pranga halkalı zincirler ile numaralı çuvallar vardı. Bu herkesin çok dikkatini çekti. Orada bulunan sakallı bir amca darbecilerin bu zincirlerle belediyede bulunanları kelepçeleyeceklerini söyledi. Ben de numaralı çuvalların, darbeciler tarafından İBB'de görevli olan kişilerin başlarına geçirileceğini anladım. Belediye binası önünde çatışma, darbeci askerlerin mermisinin bitmesi ile yavaşlamaya başladı. Kalabalık ve benim arabanın arkasından gelenlerle beraber belediye binasına girdik. Darbeci askerler bu sırada sivil kıyafet giyerek ve biz belediye başkanı yardımcılarının korumasıyız diyerek, halkın arasına karışıp kaçtıklarına şahit oldum. Darbeci askerler binadan kaçınca hep birlikte İBB binasına girdik. 80 yaşındaki otoparkçı amcadan aldığım bayrak İBB'ye asıldı.''
15 Temmuz darbe girişiminde yaşananlar SuperHaber YouTube kanalımızda izleyebilirsiniz...
YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN