15 Temmuz şehidi Kantarcı'nın eşinden duygu dolu paylaşım...
15 Temmuz şehidi Halil Kantarcı'nın eşi Ayşe Kantarcı, sosyal medya hesabından duygu dolu bir paylaşım yaptı.
FETÖ'nün hain darbe girişiminde şehit edilen Halil Kantarcı'nın eşi Ayşe Kantarcı, eşiyle doğum günü anısının geçtiği o duygu dolu anları anlattı.
İşte o yazı:
"8 ekim 2015 doğum günüm...
Sen elinde 2 tane saatle gelmiştin, "İkisini de çok beğendim, hangisini alacağıma karar veremedim, ikisini de aldım "demiştin. Tanıştığımız günden beri bana üç saat almış oldun. Üçünün de pili bitti, gidip taktırmaya zamanım yok ama her dışarı çıktığımda birini mutlaka takıyorum ara sıra, zamanı öğrenmek için değil ama seni görmek için bakıyorum saate.
12 Ekim 2015 doğum günün...
Ömer'in aramıza gelmesine 19 gün var. Dışarı çıkamıyorum. Canan'ı aradım, "Halil'in doğum günü için ona bir takım çantası almak istiyorum, benim için alırmısınız? "dedim. Canan şaşkın, "Takım çantası? Emin misin Ayşe? Doğum günü için pek uygun değil sanki, istersen başka bir şey de bakabiliriz."
"Hayır" dedim, "Takım çantası istiyorum, eminim çok beğenecek." Canan emin olmamakla beraber, "Tamam, sen kocanı daha iyi tanırsın " dedi. Hakan ile beraber yapı markete gidip oradan bana fotoğraf atıyorlar. Bir tanesi düşündüğüm fiyatın altında vasat bir çanta, ikincisi çok şık, full aksesuar ama aklımdaki meblanın iki katı.
Hakan, "Ayşe abla, olmuşken iyisi olsun, evladiyelik bu çanta, torunları bile kullanır" diyor. Çok beğeniyorum ben de onu, "Tamam" diyorum. Akşam sen çok geç geliyorsun, Hakan'ı tembihliyorum, "Çantayı arabanın bagajına koy, üzerini bir şey ile ört."
Sen eve gelmek üzeresin, telefonda konuşuyoruz. "Neredesin" diyorum, "Kapı önündeyim, park ediyorum arabayı" diyorsun. "Tamam arabadan in, bagajı aç, oradaki örtüyü kaldır" dememle senden sevinç nidaları gelmesi bir oluyor.
İnanmıyorum, takım çantası mı aldın bana? "Aç kapıyı aç, geliyorum" deyip elinde çant, yüzünde kocaman bir gülümseme ile içeri giriyorsun. Çantayı açıp, tek tek bak bununla şu iş yapılıyor, şununla bu diye anlatıp duruyorsun heyecanla.
"SANKİ CENNETİ VERMİŞTİM SANA"
Öyle mutlu olmuştun ki, sanki cenneti vermişim sana "Çıtayı çok yükselttin hatun, bundan sonraki doğum günümde artık atölyeden aşağısı kurtarmaz" diyorsun.
"KURAN-I KERİM OKUMAKTAN BAŞKA BİR ŞEY GELMİYOR ELİMDEN"
Ondan başka doğum günün olmuyor ve benim mezarına çiçek ekip, başında Kuran-ı Kerim okumaktan başka bir şey gelmiyor elimden.
Tuhaf... İnsan için var olan eşyanın ömrü, insandan fazla oysa ki. Mecbur kalmadıkça indirmediğin, kullanmaya kıyamadığın o çanta orada öylece duruyor da, sen yoksun...
"BENİ BİR HAİNİN DEĞİL KAHRAMANIN EŞİ YAPTIĞIN İÇİN SANA ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM"
Bense bugün Silivri'deyim. Belki senin değil ama şehit arkadaşlarının katilleri ile yüzleşeceğim... Bir öğrenci grubu anneler gününde senin mezarının başında bana çiçek vermişlerdi; açelya... Üzerinde bir not "Kahramanın eşine, Ayşe annemize..." yazıyordu. Beni bir hainin değil, kahramanın eşi yaptığın için sana çok teşekkür ederim nayino. İyi ki doğdun, iyi ki bana eş çocuklarıma baba oldun...