17-25 Aralık'tan sonra yakalanmamak için neler yaptılar?
İzmir'de itirafçı sanık, FETÖ'nün 17-25 Aralık sürecinin ardından TSK'daki örgüt mensuplarının deşifre olmaması için tedbirleri üst seviyeye çıkardığını anlattı.
İzmir'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan örgütün "mahrem abi"lerinden olan sanık, 17-25 Aralık kumpas sürecinin ardından Türk Silahlı Kuvvetlerindeki (TSK) örgüt mensuplarının kimliklerinin ve örgütle bağlantısının ortaya çıkmaması için tedbirlerin üst seviyeye çıkarıldığını anlattı.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve İzmir 18. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, hakkında "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçlamasıyla 15 yıla kadar hapis cezası istenen itirafçı sanık H.S, 17-25 Aralık kumpasının etkisiyle FETÖ'de tedbir kurallarına daha fazla ağırlık verilmeye başlandığını belirterek, örgütte alınan önlemler hakkında bilgi verdi.
ÖRGÜT TOPLANTILARINDA ÇANTA YASAĞI
"Emre" kod adlı "mahrem abi"nin Şubat 2014'te sorumluluğundaki herkesi toplayarak, akıllı telefonlara internet üzerinden "Kakao" programının indirilmesini, şahsi telefonlarla hiçbir şekilde kimsenin irtibata geçmemesini istediğini kaydeden H.S, dikkati çekmemek için sohbetlere kesinlikle Bond tarzı çantayla gidilmeyeceği, herhangi bir şey götürülecekse FETÖ ile bağlantılı olmayan kurum, iş yeri veya marketlere ait poşetlerin kullanılması yönünde talimatlar verdiğini ifade etti.
ÖRGÜT ÜYELERİ İÇİN KULLANILAN TABİRLERDE DEĞİŞİKLİK
Bu dönemde ankesörlü ve kontörlü telefonlardan arama yapılmasının da yasaklandığı bilgisini veren H.S, örgüt tarafından düzenlenen kampta daha önce kullanılan bazı tabirlerin değiştirildiği beyanında bulundu.
H.S, "Bundan sonra ilgilenilen askeri öğrenci veya askeri personel için kullanılan 'hasta' tabirinin yerine 'öğrenci', askeri öğrenci ve personelle ilgilenen yapı mensubu için kullanılan 'bakıcı' tabiri yerine 'öğretmen', askeri öğrencilerle ilgilenen yapı mensubu için kullanılan 'okulcu' tabiri yerine 'asistan', askeri öğrencileri takip eden yapı mensubu için kullanılan 'doktor' tabirinin yerine 'müdür yardımcısı', doktorların üstü pozisyonunda olan askeri öğrencilerden sorumlu 'serdoktor' tabiri yerine 'müdür' tabirinin kullanılacağı anlatıldı." ifadelerini kullandı.
SD KARTI "KURUTULMUŞ" ISLAK MENDİL ARASINA SAKLAMIŞLAR
Kendisinin örgütte "müdür yardımcısı" konumunda olduğunu belirten H.S, örgüt mensubu askerler ve onlardan sorumlu mahrem abilerin bilgilerinin bulunduğu SD kartın başkalarının eline geçmemesi için "Emre" tarafından bir yöntem belirlendiğini anlattı.
H.S, söz konusu yöntemle ilgili şu bilgileri paylaştı:
"Askeri öğrenciler ile ilgili notları kaydettikten sonra Emre abi, il dışına giderek askeri öğrencileri kontrol ederken yapmış olduğum yol masrafı, yeme içme ve telefon gibi harcamalarımı da bu SD karta kaydetti. Emre abi, bu kayıtları kaydettiği SD kartı, tek kullanımlık ıslak mendil paketinin içinde, paketi açıp mendili kurutup saklıyordu. Bunu yapma nedenini 'SD kartın bulunduğu ıslak mendil paketini kaybedersek bulan kişi 'paketi açılmış, kullanılmış mendil' diye düşünerek çöpe atar, bu şekilde SD karttaki bilgilere kimse ulaşamaz' diye anlatıyordu."
FETÖ'NÜN "OTO GALERİ" TAKTİĞİ
Aynı dönemde örgüt evlerinin çoğunun boşaltıldığını, bunun yerine eşyalı kiralanan 1+1 evlerde örgüt üyesi askeri öğrencilerle görüşmeler yapıldığını ifade eden H.S, 2014'te FETÖ/PDY'ye yönelik operasyonların artmasının ardından şehir dışına çıkan "mahrem abi"lerin emniyet güçlerine yakalanmamaları ve şüphe çekmemeleri amacıyla bazı tedbirler alındığını dile getirdi. Farklı bir şehre giderken hiçbir şekilde başkası adına bilet alınmayacağı yönünde uyarılar aldıklarını beyan eden itirafçı sanık, şunları anlattı:
"Emre abi, şehir dışına gitmeden bir gün önce gideceğimiz şehirdeki birkaç oto galericiyi arayarak il dışında bulunacağımız sürede birkaç farklı saat için randevulaşmamızı istedi. Herhangi bir polis kontrolünde polis nereye gittiğimizi sorduğunda araba almak için gittiğimizi söyleyip polisin teyit amaçlı olarak belirtilen oto galeriyi araması durumunda bizimle gerçekten randevusunun olduğunu görmesinin, ayrıca oto galericiyi kendi şahsi telefonumuzdan aramış olmamızın HTS kayıtlarında da görünmesinin, bir sorunla karşılaşmamız durumunda lehimize olacağını söyledi."
Askeri öğrencilerin ziyaretine örgütte önem verildiğini belirten H.S, ziyaretlerde dikkati çekmemek için dünya klasiklerine ya da piyasadaki güncel kitaplara, görüşülen öğrencilerle ilgili notları kurşun kalemle ve şifreleme yöntemiyle yazdıkları itirafında bulundu.