19 Temmuz'a dikkat... 'Erdoğan'ın İran ziyareti Suriye'ye yapılacak operasyonun son halkasıdır'

Emekli tuğgeneral Prof. Dr. Esat Arslan, haftanın son gününde öne çıkan başlıkları SuperHaber YouTube kanalında değerlendirdi.

Emekli tuğgeneral Prof. Dr. Esat Arslan, SuperHaber muhabiri Mevlüt Yüksel ile gerçekleştirdiği canlı yayında, NATO Zirvesi'nde İsveç-Finlandiya-Türkiye'nin imzaladığı ortak mutabakat, Avrupa ülkelerinin NATO 2030 Zirvesi'ne yönelik planları, Çin ile Rusya'nın stratejik ortaklığı, Yunanistan'ın Sisam Adası'ndaki skandal tatbikatı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İran'a kritik ziyareti ile Suriye operasyonundaki son durumu anlattı.

İngiltere'nin NATO bildirisindeki satır aralarını inceleyen Prof. Arslan, gelecek 10 yılın stratejisinde satranç tahtasının merkezine Çin'in oturtulduğunu belirterek, ''Çin ABD'nin tek kutuplu dünya düzenini bitirmek isteyen bir güç olarak gösteriliyor'' sözlerini kullandı.

Yunanistan'ın provokatif hamleleriyle Türkiye'yi kışkırtmaya çalıştığını söyleyen Esat Arslan, ''Yunanistan Türkiye ile başka aktörlerin geriliminden besleniyor'' şeklinde konuştu.

Türkiye'nin Suriye'ye harekat planındaki son durumu değerlendiren Prof. Dr. Esat Arslan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 19 Temmuz'daki kritik İran ziyaretine dikkat çekerek, ''Bu ziyaret Suriye'ye yapılacak operasyonun son halkası. Harekat Astana süreci mimarisinde yapılacak'' ifadelerini söyledi.

Prof. Dr. Esat Arslan'ın açıklamaları şu şekilde;

''TÜRKİYE BAŞ AĞRITACAK BİRÇOK DİPLOMATİK KRİZİ ÖNLEDİ!''

Türkiye, İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğini 40 gün askıya almıştı. NATO Liderler Zirvesi öncesi 6 saat görüştüler ve uzlaştılar. Olumlu hava gergin ortamı rahatlattı. Türkiye baş ağrıtacak birçok diplomatik krizi önledi. NATO'nun güvensizlik temelindeki müttefiklik ruhunda gelinen en son nokta çerçevesinde Yunanistan tarafından Türkiye'ye karşı oluşturulan güvensizlik duraksadı. NATO'da güvenin evrildiği yeni bir evre ortaya koyuldu.

"GELECEK 10 YILIN STRATEJSİNDE STRANÇ TAHTAHASININ MERKEZİNE ÇİN OTURTULUYOR''

İngiltere'nin NATO bildirisinde, Rusya savaşı üzerinde odaklanmakla birlikte Çin ile ilgili olarak ötekileştirilme kervanına katırılması önemlidir. Çin'i de bu kervana katılmasına özellikle önem gösteriyor. 2019'daki NATO Zirvesi'nde Çin ilk defa stratejik bir zorluk olarak ifade edilmiştir. 2020 zirvesnde Çin küresel bir güvenlik sorunu olarak resmedilmiştir. Zirve 30 lider üzerinden NATO'nun tehdit algısını ortaya koymak için yapılmıştır. Çin'e üstünkörü bakmadığını ifade etmiştir, sistematik bir zorluk olarak ifade ediyorlar. NATO 2030 Zirvesi stratejik konseptinde sistematik anlamda daha önemli hale geleceği, bu bağlamda NATO'nun siyasi yoğunluklu bir strateji geliştirmesinin gerekliliği üzerinde durulmakta. NATO'yu bir bütün olarak Çin'in üzerine çark ettirmenin ABD'nin ortaya koyduğu bir olgu. Çin'i tehdit olarak algılanmasını en üst seviyeye çıkartmak için çaba gösteriyor. Bu bildiri ABD tarafından kaleme alınarak, Çin'in ötekileştirilmesini ortaya koyuyor. Bu işin yazılmasında Pentagon öndedir. NATO'yu ABD hedefleri açısından kullanıyor. NATO, Çin ve Rusya'nın kurallara dayalı uluslararası düzeni bozmaya yönelik ortaklaşacaklar. Gelecek 10 yılın stratejisinde satranç tahtasının merkezine Çin oturtuluyor. Küresel liderliğini kimseyle paylaşmayan ABD'nin hazırlandığı açıkça belli olan bu doküman akilane şekilde kaleme alınmıştır. Çin ABD'nn tek kutuplu dünya tasarruvunu bitirmek isteyen bir güç olarak gösterilmiştir.

''YUNANİSTAN, TATBİKATLARLA TÜRKİYE'Yİ KIŞKIRTMAYA ÇALIŞIYOR, TÜRKİYE İLE BAŞKA AKTÖRLERİN GERİLİMİNDEN BESLENİYOR.''

Miçotakis'in provokatif girişimlerinim ardından Türkiye iki ülke arasındaki yüksek düzeyli strajik konsey anlaşmasını fesh etmiştir. Anlaşmaya göre yaz aylarında tatbikat yapılmama kararına rağmen Türkiye'yi kışkırtmaya çalışıyor. Bütün olay Ukrayna savaşından sonra Yunanistan'a Ukrayna rolü verilmiştir. Kışkırtmaya doğru gidiyor. Yunanistan provokatif adımlarıyla, arkasında biri taktik, diğeri de stratejik seviyede olmak üzere iki amaç bulunuyor. Son 2 yıldır Türkiye lehine olan gelişmelerden kaygı duyuyor. Atina'nın Türkiye karşısında iş birliği yaptığı Orta Doğu ülkeleriyle normalleşme süreci başladı, Atina ciddi şekilde korkmaya başladı. Taktik seviyede Türkiye-ABD ilişkilerinde sorunları aşmak için strateji diyaolog mekanizması harekete geçirildi. Atina Türkiye karşısındaki aradığı desteği kaybetmeye başladı. Yeni ufuklar arıyor. Gerilimi tırmandırma stratejsine geçti. Yunanistan Türkiye ile başka aktörlerin geriliminden besleniyor.

''BU HAREKAT ASTANA SÜRECİ MİMARİSİNDE YAPILACAKTIR''

Suriye operasyonu yapılacak. Halep'in kuzeyindeki Fatimiyyun örgtüyle birlikte yeni bir kurtarılmış İran bölgesi oluştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Tahran'a gitmesi önemli bir durumdur. Erdoğan'ın İran ziyareti Suriye'ye yapılacak operasyonun son halkasını oluşturuyor. Türkiye 'Rusya'ya, İran'a rağmen bu harekatı yaparım'dan ziyade bölgedeki bütün aktörlerle Cenevre sürecinin işlevini bitirdiğini gösteriyor. Astana sürecinin Suriye'de devam etmesi yönünde önemli adımlar attığını görüyoruz. Putin ile herhangi bir anlaşmazlık yok. Bu harekat Astana süreci mimarisinde yapılacaktır.

Prof. Dr. Esat Arslan'ın açıklamalarının tamamını YouTube kanalımızda izleyebilirsiniz...

YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN 

19 Temmuz'a dikkat... 'Erdoğan'ın İran ziyareti Suriye'ye yapılacak operasyonun son halkasıdır' ile ilgili etiketler Suriye Cumhurbaşkanı Erdoğan Tahran İran

Sitene Ekle