2 yıl önce öldürülen Tahir Elçi kimdir?

Diyarbakır Suriçi'nde iki yıl önce bir silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, 1966 yılında Cizre'de dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini Cizre'de tamamladı. 1991 yılında D.Ü. Hukuk Fakültesinden mezun oldu. 28 Kasım'da açıklama yaptığı sırada ateş açılması sonucu hayatını kaybeden Tahir Elçi'nin hayatı merak ediliyor. Peki, Tahir Elçi kimdir? Neden öldü? Detaylar haberimizde...

Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin 28 Kasım 2015’te öldürülmesinin üzerinden iki yıl geçti. Cinayet hâlâ aydınlatılamazken, bu süreçte eşi Türkan Elçi öğretmenliği bırakıp İstanbul’a yerleşti. Türkan Elçi, eşi yaşarken kazandığı hukuk fakültesinde eğitimine tekrar başladı. Peki, Tahir Elçi kimdir? Neden öldürüldü? Detaylar haberimizde...

Tahir_ElAi3

TAHİR ELÇİ HAYATI

Tahir Elçi 1966 Şırnak Cizre doğumludur. İlk, orta ve lise öğrenimini Cizre'de tamamlayan Tahir Elçi, 1991 yılında Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olmuştur. 1992 yılından itibaren Diyarbakır'da serbest avukatlık yapan Elçi, 1998-2006 arasında Diyarbakır Barosu'nda yönetici olarak görev yapmıştır. Bu süre zarfında Almanya'da bulunan Avrupa Hukuku Akademisi'nde uluslararası ceza hukuku ve ceza yargılaması eğitimi görmüş, birçok ulusal ve uluslararası konferansa konuşmacı olarak katılmıştır. Elçi, 14 Ekim 2015 tarihinde CNN Türk kanalında Ahmet Hakan'ın hazırlayıp sunduğu Tarafsız Bölge programında "PKK, terör örgütü değildir. Silahlı, siyasal bir harekettir." demesi nedeniyle 20 Kasım günü Diyarbakır'da gözaltına alınarak İstanbul'a getirilmiştir. Elçi, savcılığın tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk etmesine karşın Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştır. Ayrıca Elçi hakkında, "terör örgütü propagandası" iddiasıyla 7,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlanmış ve yurtdışına çıkış yasağı konulmuştu. Bu açıklamanın ardından CNN Türk kanalına 700 bin lira para cezası kesildi. Tahir Elçi, 28 Kasım 2015'te Diyarbakır'ın Sur ilçesinde yaptığı basın açıklaması sonrasında, açıklamanın yapıldığı sokakta açılan ateş sonucu başına isabet eden bir kurşun sebebiyle yaşamını yitirmiştir.

türkan elçi tahir elçi'nin sınıfında
Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin 28 Kasım 2015’te öldürülmesinin üzerinden iki yıl geçti. Cinayet hâlâ aydınlatılamazken, bu süreçte eşi Türkan Elçi öğretmenliği bırakıp İstanbul’a yerleşti.

Türkan Elçi, eşi yaşarken kazandığı hukuk fakültesinde eğitimine tekrar başladı. Kızı Nazenin’le birlikte bu ay Diyarbakır’da Tahir Elçi İnsan Hakları Vakfı’nı kuracak olan Türkan Elçi, Hürriyet’e şunları anlattı:

1019340269

BERABER KARAR VERMİŞTİK

“Tahir’den (öldürülmesinden) önce hukuk okumaya karar vermiştim. Daha doğrusu beraber karar vermiştik. Edebiyat öğretmenliği yaparken, mesleğimi bırakmadan ikinci fakülte okumak istedim. Eşimle daha çok beraber olacaktım. Hayallerimizi, geleceğimizi diri tutabileceğimiz daha çok ortak payda yaratacaktık. Olmadı işte, ne diyeyim? O gittikten sonra bırakmak istedim. O olmadan neye yarayacaktı ki ikinci fakülte? Bir yıl gitmedim. Öğretmenliği bıraktım. Zor oldu fakat belki de bazen yeni kararlar almak için eski hayallerden bir müddet vazgeçmek gerekiyordu. Zamanla okula geri dönme kararım ağır bastı. Okuduğum her hukuk sayfasının satırında Tahir’i hatırladım. ‘Bu satırları o da okumuştur’ dedim. Ders çalışmada beni en çok zorlayan bu anlardı. Bu sebeple motivasyonum düştü. Zannettiğiniz gibi her şey güçlü olmak meseleleriyle halledilmiyordu. Çok zorlandım. Hukuk kavramlarına hâkim olmak başlı başına bir zorluktu. Bir de işin içine bahsettiğim duygu durumu girince büsbütün işim ağırlaştı. Her şeye rağmen bırakmadım, bırakmayı düşünmüyorum. Üçüncü sınıftayım. Bırakmasaydım bu yıl bitecekti.

Türkan Elçi, twitter'dan eşinin ölüm yıldönümünde şu mesajı paylaştı:

"Tanrım! Kesmeselerdi ağaçları göçmeyecekti kuşlar. Kasımlarda kuşlar şehirleri terk ederdi."

tivit

BARO NEDİR?

Bir şehir, veya bölgenin avukatlarını İçinde toplayan birliğin adıdır. Gayesi, avukatlık mesleğinin adalete uygun bir şekilde yapılmasını temindir. İlk barolara M.O. 500-600 yıllarında Atina ve Roma'da rastlanır. İngiliz barosunun 700, Fransız barosunun 600 yıllık mazileri vardır. Türkiye'de de ilk baro 20 mart 1878de kurulmuştur. Türkiye’de Tanzimattan önce avukatlık bir meslek olarak gelişmemiştir. Dava vekili adı verilen kişiler devlet tarafından hiçbir denetime tabi tutulmayıp, serbestçe mahkemelerde iş gördüklerinden bir baro da söz konusu değildi.

Tanzimat sonrası baro kurulmasına doğru bir gelişme olmuştur. İlk Osmanlı barosu l6 Zilhicce l292 (l876) tarihli "Mehakim-i Nizamiye ve Dava Vekilleri Hakkındaki Nizamname"ye dayanılarak l878 yılında kurulmuştur. Bu tarihlerdeki dava vekilleri bir hukuk mektebi mezunu değillerdi. Basit bir imtihanla başarı gösterenlere dava vekilliği ruhsatnamesi veriliyordu. Baro tarihçesinde önemli bir merhale 3 Nisan l924 tarihli ve 460 sayılı Muhakemat Kanunu’dur. Bu kanunla avukatlığın bağımsız bir kamu hizmeti ve avukatın, hakimin yardımcısı olduğu kesin olarak kabul edilmiştir. Bu kanunda avukatlara; himaye ve yardım eden, kendisine başvuranlara sığınak olan kişi manasında muhami denildi.

Bu kanuna göre tefrik encümenince düzenlenen levhada, İstanbul barosuna kayıtlı mehamilerin sayısı 43l’dir. Bu kanunun adı, l926 yılında çıkan bir kanunla Avukatlık Kanunu, Muhami ismi de Avukat olarak değiştirilmiştir. Avukatlık ve barolar hakkında şu anda yürürlükte bulunan kanun, l969 tarihli ve ll36 sayılı Avukatlık Kanunu’dur. Bu kanunda yapılan değişiklikler ve 2652 sayılı kanunla "Baroların siyasi parti, sendika ve derneklerle her türlü ilişkisi yasaktır. Barolar mali ve idari açıdan denetime tabidir. Görevi dışında siyaset ve benzeri işlerle uğraşan baro sorumlu organlarının görevlerine son verilmesine ve yerlerine yenilerinin seçilmesine, adalet Bakanlığının isteği uyarınca, bulundukları İl cumhuriyet Savcılığının açacağı dava üzerine, o yerdeki Asliye hukuk Mahkemesince karar verilir.

isim-deAiAtirme-davasA-nasAl-aAAlAr

Türk Devletinin varlık ve bağımsızlığını, milli bütünlüğünü tehlikeye sokucu faaliyette bulunan baro organlarının görevde kalmalarında mahzur (sakınca) bulunan hallerde valiler bunları görevden uzaklaştırabilir. Bu karar en geç üç gün içinde Asliye Hukuk Mahkemesine gerekçeli olarak bildirilir. Görevli mahkeme en geç l0 gün içinde karar verir.Barolar, ll36 Sayılı Avukatlık Kanunu'nda 76-l33. maddelerinde belirtildiği şekilde düzenlenmiştir. Bölgesi içinde en az l5 avukat bulunan her il merkezinde bir baro kurulur. Baro kurulmayan yerlerin en yakın baroya bağlanmasına veya bunların birleştirilerek bir baro kurulmasına ve merkezlerinin bildirilmesine Türkiye Barolar Birliği karar verir. Barolar, kuruluşlarını Türkiye Barolar Birliğine bildirirler. Birlik de keyfiyeti Adalet Bakanlığına bildirir ve barolar bu bildirme ile tüzel kişilik kazanır. Baro organları şunlardır:

1. Baro Genel Kurulu: Baroların en yüksek organı olup, baroya yazılı bütün avukatlardan meydana gelir. Yönetim, disiplin ve denetleme kurulları üyeleri ile baro başkanını ve Türkiye Boralar Birliği delegelerini seçmek, baro bütçesini onaylamak gibi görevleri vardır. Aralık ayının ilk haftası içinde olağan ve yönetim kurulu gibi yetkili organların gerekli görmesiyle de olağanüstü olarak toplanır. Denetleme kurulu, baro başkanı ve Türkiye Barolar Birliği de Genel Kurulu olağan üstü toplantıya çağırmaya yetkilidir.

2. Baro yönetim Kurulu: Genel Kurul tarafından seçilen Baro Başkanı ile en az dört üyeden kurulur. Yönetim Kurulu üyeleri beş yılını doldurmuş avukatlardan seçilir. Üye sayısı baroya kayıtlı avukat sayısına göre değişir. Üyelerin görev süresi iki yıldır. Yönetim Kurulu baro başkanı tarafından toplantıya çağrılır. Avukatlık mesleğinin şerefinin korunması, stajyer avukatların baroya kabul edilmesi, baro mallarının idare edilmesi, Genel Kurul gündeminin düzenlenmesi gibi, baroya ait bütün idare işlerinin görülmesiyle görevlidir.

3. Baro Başkanı: İki yıllık bir görev süresi için genel kurul tarafından seçilir. Baro Başkanı, levhada yazılı ve avukatlıkta en az l5 yıl kıdemli olan avukatlar arasından gizli oyla seçilir. Yeniden seçilmek mümkündür. Baroyu temsil ve yönetim kuruluna başkanlık etmek, Genel Kurul, Yönetim Kurulu ve Disiplin Kurulu kararlarını yerine getirmek ve günlük işleri yürütmek gibi kanunda belirtilen çeşitli görevleri vardır.

4. Baro Başkanlık Divanı: Baro Başkanı, baro başkan yardımcısı, baro genel sekreteri ve baro saymanından teşekkül eder. Başkanlık Divanı, 50’den fazla üyesi bulunan barolar için mecburdur. Başkan dışındaki üyeleri, yönetim kurulu tarafından, kendi üyeleri arasından gizli oyla seçilir. divan baro mallarının yönetimi hakkında gerekli kararları alır ve aynı konuda yönetim kurulunun isteğine göre, bu kurula yazılı ve sözlü bilgi verir. Baro başkan yardımcısı, başkan bulunmadığı zaman başkana ait yetkileri kullanır ve görevleri yerine getirir.

5. Baro Disiplin Kurulu: Avukat sayısı 250’ye kadar olan barolarda üç; 250’den fazla olan barolarda beş üyeden kurulur ve üyeleri genel kurulca seçilir. Görevi, Baro Yönetim Kurulunun disiplin kovuşturması açılmasına dair kararı üzerine, avukatlar hakkında disiplin kovuşturması yaparak, disiplinle ilgili kararları ve cezaları vermek ve kanunla verilen diğer yetkileri kullanmaktır.

6. Baro Denetleme Kurulu: Genel Kurul, baronun mali işlerini denetlemek üzere en çok üç kişiyi denetleyici olarak seçer.

mahkeme-memurun-hata-13d7d68fafb8840f51ce

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ

Türkiye’deki bütün baroların katıldığı, tüzel kişiliğe sahip ve kamu kurumu niteliğinde olan meslek kuruluşu. Birliğin merkezi Ankara’dadır. Baroların çalışmalarını ortak gayeye ulaşacak şekilde tasarlayıp, mesleğin gelişmesini sağlamak, uyulması mecburi meslek kurallarını tespit ve tavsiye etmek gibi avukatlık mesleğinin menfaatine olan ve kanunda belirtilen görevleri vardır. Birliğin organları şunlardır:

l. Genel Kurul,

2. Yönetim Kurulu,

3. Başkanlık,

4. Başkanlık Divanı,

5. Disiplin Kurulu,

6. Denetleme Kurulu.

6 Eylül l983 tarihli ve 79 sayılı kanun hükmünde kararname ile ll36 sayılı Avukatlık Kanunu'na şu madde eklenmiştir: "Ek Madde-4: Adalet Bakanlığı, Barolar ve Türkiye Barolar Birliği organlarının görevlerini kanun hükümlerine uygun olarak yapıp yapmadıklarını ve mali işlemlerini yönetmelikte belirlenecek esaslara göre denetlemeğe yetkilidir. Bu idari ve mali denetim mahalli Cumhuriyet Savcıları ve Adalet Müfettişlerince yapılır."

GÜNÜN VİDEOSU

Tarihi görüntüler! Bakan Fidan ve Suriye Lideri Ahmed El Şara Şam'ı seyrederek kahve içti

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye lideri Ahmed El Şara ile Şam'da Kasiyun Dağı'nda buluşarak şehir manzarasını seyretti. Bu tarihi an, iki ülke arasındaki diplomatik yakınlaşma ve bölgesel istikrar için yeni bir dönemi işaret etti.