2018 Hac kayıtları nasıl yapılır?
Hac kayıtları vatandaşlarımız tarafından merak ediliyor. 2018 yılında Hacca gitmek isteyen vatandaşlarımız konuyla ilgili araştırma yapıyor. Hac veya hacc kelimesi Türkçeye Arapçadan geçmiştir. Böylece Türkçede hac ismi hem İslam'daki hac ibadetini hem de genel olarak dinî sebepli ziyaret ve yolculukları ve bu tip ibadetleri, belirli bir din gözetmeksizin, tanımlar. Türk Dil Kurumu sözlüğünde haccı, "Genellikle tek tanrılı dinlerde kutsal olarak tanınan yerlerin, o dinden olanlarca yılın belli aylarında ziyaret edilmesi" olarak tanımlar. Peki, 2018 Hac kayıtları ne zaman? Nasıl yapılır? Kayıt yenileme nasıl yapılır? Detaylar haberimizde...
2018 hac kayıtları vatandaşlarımız tarafından merak ediliyor. Birçok dinde ve inanışta hac ve hac merkezleri bulunmaktadır. Büyük hac merkezlerinin dışında daha küçük çaplı olan, hacıların çeşitli amaçlarla (örneğin şifa bulmayı umarak) ziyaret ettiği merkezler de vardır; türbeler, azizlerle ilişkili mekânlar gibi. İbrahimî dinlerde hac önemli bir yer tutar ve özellikle de Orta Doğu'da bulunan ve Kutsal Topraklar olarak anılan bölge Musevilik, Hıristiyanlık, İslam ve Bahailik gibi inançlarca oldukça kutsal kabul edilir. Peki, 2018 Hac kayıtları ne zaman? Nasıl yapılır? Kayıt yenileme nasıl yapılır? Detaylar haberimizde...
HAC KAYITLARI NASIL YAPILIR?
2018 yılında ilk defa hacca gitmek isteyenlerin müracaatları 21-29 Aralık 2017 tarihleri arasında alınacaktır.
“İlk Defa Kayıt” yaptırmak isteyenler ilgili bankalara 20.-TL ön kayıt ücretini yatırdıktan sonra;
a- Müracaatlarını Başkanlığın “http://hac.diyanet.gov.tr” internet adresinden elektronik ortamda,
b- Müftülüklere doğrudan form dilekçe ile müracaat ederek, Kayıtlarını yaptırabileceklerdir.
HAC KAYITLARI 2018 NEREYE ÖDEME YAPILACAK?
Diyanet İşleri Başkanlığı Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürlüğünden edindiği bilgiye göre, 2018 yılı hac organizasyonu kapsamında, ilk defa kayıt yaptıracaklar, 21-29 Aralık tarihlerinde ilgili bankalara 20 lira ön kayıt ücreti yatıracak. Hac kayıt 2018 yaptıracak olanlar Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş., Halkbank, Kuveyt Türk, Türkiye Finans, VakıfBank, Vakıf Katılım, Ziraat Bankası ve Ziraat Katılım'a para yatıracak.
HAC KAYIT YENİLEME NASIL YAPILACAK?
Önceki yıllarda kaydı olup 2017'de kuraya katıldığı halde kesin kayıt hakkı elde edemeyen hacı adaylarının kayıt yenileme işlemleri ise aynı tarihler arasında Başkanlık tarafından otomatik yapılacak.
Önceki yıllarda ön kayıt ücreti yatırıp kuraya katılan hacı adaylarından kayıt yenileme işlemlerinde herhangi bir ücret alınmayacak.
ÖNCEKİ YILLARDA KAYIT YAPTIRANLAR ÜCRET ÖDEYECEK Mİ?
Önceki yıllarda kayıt olup 2017'de kuraya katıldığı halde kesin kayıt hakkı elde edemeyen hacı adaylarının kayıt yenileme işlemleri ise aynı tarihler arasında Diyanet tarafından otomatik yapılacak.
Önceki yıllarda ön kayıt ücreti yatırıp kuraya katılan hacı adaylarından kayıt yenileme işlemlerinde herhangi bir ücret alınmayacak.
Diyanet tarafından kaydı yenilenen hacı adayları arasında il ve ilçe, konaklama türü veya kura birlikteliklerinde değişiklik yapmak isteyenler, yine aynı tarihler arasında il veya ilçe müftülüklerine müracaat ederek işlemlerini gerçekleştirebilecek.
Hacı adayları, müracaatlarını yaptıktan sonra kayıt durumlarını "http://hac.diyanet.gov.tr" internet sitesinden sorgulayabilecek.
HAC TANIMI VE TERMİNOLOJİSİ
Hac; Kâbe'nin yanı sıra diğer bazı kutsal yerlerin birlikte ziyaret edilmesi, umre ise sadece Kâbe ziyareti olarak tanımlanır. Hac; Kur'ân'da Hac Sûresi'nin 28. âyetinde Müslümanların çeşitli yararlar için Kutsal Ev'i ziyareti olarak tarif edilir.
Mikat; hacca başlarken ihram giyilen, bitişinde de çıkartılan, Harem hudutlarını belirleyen yerlere denir. Hacda Kâbe ziyaret edilir, tavaf yapılır, Arafat'da vakfe yapılır, Minâ'da şeytan taşlanır ve kurban kesilir.
Hacca icra şekline göre farklı isimler verilmiştir. Temettü haccı, hac ve umrenin ayrı ayrı ihramla yapılmasıdır. Umre yapılmayan hacca ifrad haccı, umre ile haccın aynı ihramda yapılmasına ise kıran haccı denilmektedir.
TARİHÇE
Hac islam öncesi toplumunda da icra edilen bir tapınma şekliydi. Araplar Haram aylar adını verdikleri ve nesi' uygulamasıyla yılın hep aynı mevsimine denk getirdikleri belirli aylarda (zilkade, zilhicce, muharrem) savaş yapmazlar ve bu ayları hac, panayır ve ticaret için kullanırlardı. Araplar bu hac sırasında Kabeyi ve kutsal yerleri ziyaret eder, ilahları telbiyelerle yüceltir, kurbanlar keserek kanlarını onlara sürerler, etlerini de diğer ziyaretçilere dağıtırlardı. Araplar Hacer'ül esved'e de büyük saygı duyarlar, Safa ve Merve tepelerinde bulunan putları da ziyaret ederlerdi.
Minyatür, Muhammed'in Hacerü'l-Esved'i selde yıkıldığı için yeniden yapılan Kabe'ye yerleştirme hikâyesi, taşı yerine yerleştirme onuru paylaşılamamış ve konu Muhammed tarafından çözülmüştür.
İslami anlatımlarda hac ve ritüeller İbrahim'e dayandırılır; "İbrahim, eşi Hacer ve henüz bir bebek olan oğlu İsmail ile Filistin'den Mekke'ye gider ve onları orada bırakır. Hacer, çölde azıksız ve susuz kalarak önce Safa tepesine sonra Merve tepesine çıkıp etrafı araştırır. Vadiye inince İsmail'i bulamaz, iki tepe arasında 7 kere koşar ve sonunda İsmail'i bulur. İsmail ayağı ile kumu deşelemiş ve zemzem adı verilen suyu çıkartmıştır. İbrahim seneler sonra Filistin'den onların yanına gelir. Rüyasında İsmail'i kurban etmesi istenir. Mina'ya İsmaili kurban etmeye giderken giderken şeytan ona musallat olur. Şeytanı taşla kovar. Sonra şeytan İbrahim'in karısı Hacer'e musallat olur. Hacer de şeytanı taşlar. İsmail'e yanaşır, o da taşla kovar. İbrahim tam İsmail'i kurban edecekken gökten bir koç indirilir ve İsmail kurtulur.
İbrahim ile İsmail Kâbe'yi inşa ederler. İbrahim'in inşaat sırasında üzerine çıktığı taştaki ayak izine Makam-ı İbrahim denir. Kabe tamamlanınca köşesine Hacer-i Esved'i haccın başlangıç ve bitişini göstermek üzere yerleştirdiler. İbrahim'den sonra kabenin içine putlar yerleştirilir ve putperestlerin hac yeri olur.
İlk İslam haccı Ebû Bekir'in hac emirliğinde hicretin 9., ikincisi ise bir yıl sonra Peygamberin ilk ve son haccı olan Veda Haccı ile gerçekleştirilmiştir.
Osmanlılar zamanında peygamberin zamanında da uygulanmış olan hac yöneticiliği işini Osmanlılar yürütmüştür. Surre eminliği veya Surrei Hümayun adıyla bilinen bu kurum, İstanbuldan törenlerle gönderilir, Mekke ve Medine'ye gönderilen hediye ve yardımların denilen yardımları yerlerine ulaştırarak dağıtılmasını sağlardı. Hacca gidenler uğurlanır, dönüşte karşılanır ve tebrik edilirdi. Hacı evinde tehniye merasimi yapılırdı. Misafirlere hacdan getirilen zemzem suyu dağıtılırdı. Osmanlı İmparatorluğunun çökmesiyle surre tarihe karıştı.
Osmanlı zamanında İstanbul-Mekke arası gidiş dönüş 8 ayı bulmaktaydı. 19. yüzyıl başlarına kadar hac ulaşımı at, katır ve deve sırtında yapılırdı. 1869'da Süveyş Kanalı'ndan gemiyle, 1908'de Hicaz hattından trenle gidilmeye başladı.
Cem Sultan dışında Selçuklu ve Osmanlı sultanlarının hiçbiri hacca gitmemiştir. Şeyhülislamlar padişahlara hac lazım değildir diye fetva vermişlerdi. Türkiye cumhurbaşkanlarından Cevdet Sunay ile Kenan Evren Umre yapmışlar, Turgut Özal ve Necmeddin Erbakan hac yapmışlardır.
1947'lere kadar Türkiye'den hacca resmen izin çıkmadı. 1948'de döviz yokluğu gerekçesiyle hac yasaklandı, ancak 1949'da hac izni ile 7.000 kişi hacca gitmiştir. 12 Mart döneminde de hacılar Mekke'ye gidememiştir. 1979'a kadar isteyen her kişi veya kurum hac seyahati düzenleyebilirdi, bu tarihten sonra hac işini DİB organize etmeye başlamıştır. DİB her yıl kur'a usulüyle hacı adayları belirlemektedir.
Hacdaki kalabalık ve sıkışma sebebiyle 1990 yılında el-Muaysem tünelinde 1426 kişi ezilerek öldü. Hacı sayısının kapasiteleri zorlaması sebebiyle Suudi Arabistan 1988'de hacda kontenjan uygulaması başlatmıştır. Her ülkenin nüfusuna göre hacı kafilesi olmaktadır.