24 Haziran Samsun seçim sonuçları! 2018 oy oranları!
Milyonlarca seçmen, Pazar günü gerçekleşecek 24 Haziran seçimler için oy kullanacak. Samsun'da seçim oranları yurttaşlar tarafından araştırılıyor. Peki hangi parti Samsun'da öne geçecek. 24 Haziran 2018 Pazar günü Samsun oy oranları ve seçim sonuçlarına sitemizden ulalabilirsiniz. Tüm ayrıntılar haberimizde...
24 Haziran Pazar günü gerçekleşecek seçimler için yurttaşlar oy kullanacak. Seçim oranları, milyonlarca seçmen tarafından araştırılıyor. Pazar günü 24 Haziran 2018 Samsun seçim sonuçları ve oy oranlarını sitemizden bulabilirsiniz. İşte detaylar...
SAMSUN AK PARTİ MİLLETVEKİLİ ADAYLARI
Ahmet Demircan
Yusuf Ziya Yılmaz
Çiğdem Karaaslan
Fuat Köktaş
Orhan Kırcalı
Bekir Keleş
Elif Coşkun Bilgin
Caner Göktepe
Muhammet Yasir Okudan
SAMSUN CHP MİLLETVEKİLİ ADAYLARI
Kemal Zeybek
Neslihan Hancıoğlu
Hüseyin Şahin
Müşfik Veysel Erdoğan
Mehmet Özdağ
Arzu Sabuncu
Murat Çan
Yılmaz Karagöz
Işık Özkefeli
SAMSUN MHP MİLLETVEKİLİ ADAYLARI
ERHAN USTA
ABDURRAHMAN ÇAMAŞ
MURAT CAMADAN
ERDEM OKAN
CEMALETTİN KOLA
YÜKSEL ÜNAL
MİNE AKTAŞ
YAKUP AKIN
HAMİ KORKMAZLI
SAMSUN HDP MİLLETVEKİLİ ADAYLARI
Mediha Oya Yağcı
Celal Kocabıyık
Efraim Vayiç
Ali Dursun Kurt
Fikri Yolaydın
Kubilay Öztürk
Cemil Aksu
Sevda Özbek Yakut
Yusuf Kır
SAMSUN İYİ PARTİ MİLLETVEKİLİ ADAYLARI
Bedri Yaşar
İbrahim Özyer
Hüseyin Acar
Birsen Öztürk
Akın Üner
Önder Fatih Şenol
Hakan Kiper
Ayşe Ayan
Furkan Özdemir
SAMSUN 1 KASIM 2015 GENEL SEÇİM SONUÇLARI
SAMSUN TARİHİ
Samsun’un târihi Hititlere dayanır. Anadolu’da ilk siyâsî birliği kuran Hititler, bu bölgeye hâkim olup, Orta Karadeniz’deki eyâletlerine “Gasgas” ismini vermişlerdir.
M.Ö. 8. asırda Miletliler, Samsun limanında ticârî bir koloni olarak “Amisos” şehrini kurdular. Kafkaslardan gelen Kimmerler, bu bölgeyi ele geçirdiler. Frikyalılar bu toprakların bir kısmına sâhip oldular. M.Ö. 6. asırda Persler, Anadolu’nun büyük kısmı gibi bu bölgeyi de ele geçirdiler.
M.Ö. 4. asırda Makedonya Kralı İskender, Persleri yenerek Anadolu ve İran’ı istilâ etti. Yunanlaşmış Pers asıllı Pontus kralları, Kuzey Karadeniz ve Kırım’a hâkim oldular. Pontus Kralı Mitridates, Roma İmparatorluğu ile savaştı. Roma İmparatorluğunun gâlibiyeti üzerine, M.Ö. 1. asırda bütün Anadolu gibi bu bölge de Roma İmparatorluğunun eline geçti.
M.S. 395 senesinde Romaİmparatorluğu ikiye bölününce, bütün Anadolu gibi bu bölge de, Doğu Roma (Bizans)nın payına düştü. Bizans İmparatoru Justinianus devrinde M.S. 4. asırda şehir gelişti ve Piskoposluk merkezi oldu. Muhtelif târihlerde İslâm orduları bu bölgeye akınlar yaptılar. Fakat devamlı kalmadılar. İranlı Sâsâniler de, zaman zaman bu bölgeye akınlar yaptılar. 1071 Malazgirt Zaferinden sonra, Selçuklu Türklerinden Anadolu fâtihi Kutalmışoğlu Süleyman Şâhın komutanlığındaki Türk ordusu bütün Anadolu gibi bu bölgeyi de fethetti. Bizansın tahriki ve Roma kilisesinin teşvikiyle başlayan Haçlı Seferlerinin birincisinden sonra Selçuklular, bâzı kıyı şehirleri gibi bu şehri de terk ederek Anadolu içlerine çekildiler. Dördüncü Haçlı Seferinin sonunda başşehir Trabzon olmak üzere Pontus Rum İmparatorluğu kuruldu. Cenevizlilerin Karadeniz ticâretini ele geçirmeleri üzerine Samsun limanının önemi arttı.
Selçuklu sultanlarından Sultan Keykâvus ve kardeşi Sultan Alâeddin Keykubât, Trabzon Rum İmparatorluğunu doğuya doğru iterek küçülmesine sebep oldu. Samsun ve Sinop’u yeniden fethettiler. Samsun limanı Sinop yanında sönük kaldı. Bu devirde iki Samsun bulunuyordu: Bugünkü Samsun’un bulunduğu yerde “Müslüman Samsun” ile 2-3 km ötede ve çoğunluğunu gayri müslimlerin teşkil ettiği Ceneviz ticâret sitesi olan “Gâvur Samsun” veya “Kara Samsun” idi. Ceneviz sitesi olan Samsun, 14. asırda Osmanlı hâkimiyetini kabul etmekle beraber, 15. asırda kesin olarak Osmanlı Devletine katılmıştır. Bugün Gâvur Samsun’dan birşey kalmamıştır.
Müslüman Samsun ise, Anadolu Selçuklu Devleti çökmek üzereyken Canik Beyliğinin başşehri oldu. 1398’de Yıldırım Bâyezîd Han Samsun’u alarak, Toroslara ve Fırat’a kadar Anadolu’yu Osmanlı hâkimiyetinde birleştirdi. 1402 AnkaraSavaşında Tîmûr’a karşı yenilmesinden sonra Timur, Samsun’u Kubadoğlu Cüneyd Beye verdi. Birkaç yıl sonra Tâceddinoğlu Hasan Bey, Cüneyd Beyi öldürerek Samsun’u aldı. Az sonra Samsun, Kastamonu’da oturan İsfendiyar (Candar) oğullarının eline geçti. 1413’te Çelebi Sultan Mehmed Samsun’u alarak kesin bir şekilde Osmanlı Devletine kattı.
Osmanlı Devrinde Samsun, “Canik Sancağı” (vilâyeti) adıyla Rumiye-i Suğra Beylerbeyliğinin (eyâletinin) bir vilâyetiydi. Tanzimattan sonra Trabzon vilâyetinin (eyâletinin) 4 sancağından biri oldu. 6 kazâsı vardı.
Samsun, Osmanlı devrinde, Sinop ve Trabzon limanları yanında ikinci derecede bir Karadeniz limanı olmuştur. Bu şehirde askerî ve sivil tersâneler bulunuyordu. Anadolu’ya açılan bir kıyı şehri olarak sâkin bir târihi vardır. Ancak bu sâkin târihî hayat, merkezi Trabzon’da olmak üzere Giresun, Ordu, Samsun, Amasya, Sinop şehirlerini içine alacak şekilde kurulmak istenen “Rum Pontus Devleti”nin teşkili için girişilen vahşet ve katliâmlarla, zaman zaman bozulmuş ve yüzlerce köy haritadan tamâmen silinirken, on binlerce Müslüman Türk, Pontusçu Rum Çeteleri tarafından öldürülmüştür.
İstiklâl Harbinde, Samsun’un mühim yeri vardır. Mustafa Kemal Paşa, ordu müfettişi olarak 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ayak basmış, bu târih, Millî Mücâdelenin başlangıcı sayılmıştı.
Cumhûriyet devrinde 1924’te, Samsun il olmuştur. 1932’de demiryolunun gelişiyle güneye bağlandı. Samsun limanı, yeni tesislerle Karadeniz’in en mühim limanlarından biridir.
ÇARŞAMBAYI SEL ALDI TÜRKÜSÜNÜN ÖYKÜSÜ
Çarşamba ovasında Yeşilırmak'a kavuşan Abdal deresinin kıyısındaki köylerden birinde, Ahmet diye fakir bir genç yaşarmış. Ne var ki sevdalısı Melek'le nişanlanıp askere gittikten sonra kötü haber ona tez ulaşmış: Melek'te gözü olan Ağaoğlu Mehmet Ali, Melek'i dağa kaldırmıştı. Üstelik Mehmet Ali,
Melek'le önce açıkça konuşmuş, Melek de çevresindekilerin uyarısına rağmen onu sert biçimde reddetmişti.
Ahmet kötü haberi alınca firar edip, elinde silahıyla arkadaşlarını toplayıp yollara düşer. Gece gündüz, dağ tepe Melek'i arar. 'Meleeeek... ' diye bağırmaktan sesi gider.
Derken bir gün, önce çakal yağmuru uç verir. Sonra koca gökyüzü yarılır. Yeşilırmak öyle bir kabarır ki, uçsuz bucaksız Çarşamba ovası kaynayan bir göle dönüşür. Evleri, köyleri, hayvanları, insanları yutar. Ortalık durulup sel çekildiğinde, Abdal deresinin Yeşilırmak'a kavuştuğu yerdeki bir kaya, üzerinde el ele tutuşmuş boylu boyunca yatan Ahmet ve Melek'in cansız bedenleri gözler önüne serilir. Rivayete göre o büyük kaya yediye bölünür ve her bir parçanın dibinden selvi boyu su fışkırır. Ahali, doğanın gözyaşlarını döktüğüne inanarak duaya başlar. İşte bu duaların zaman içinde 'Çarşamba'yı Sel Aldı' türküsüne dönüştüğüne inanılır.
Kayanın bulunduğu yere daha sonra bir su değirmeni kurulmuş ve o yöre 'Değirmenbaşı' olarak anılır olmuştu. Ahşap değirmenin yedi taşı vardı. Yedi oluğuna su veren set üzerinden yedi kez yürümek, sağ ve sol omuz üzerinden yedişer kez su atmak uğur sayılırdı. Her Hıdırellez'de tekrarlanan gelenek, 1970'lerde değirmenin yıkılmasına kadar da sürmüştü.
Çarşambayı sel aldı
Bir yar sevdim el aldı
Keşke sevmez olaydım
Elim koynumda kaldı
Oy neyimiş neyimiş
Kaderim böyleyimiş
Gizli sevda çekmesi
Ateşten gömleğimiş
Çarşamba yollarında
Kelepçe kollarında
Allah canımı alsın
O yarin yollarında
Oy neyimiş neyimiş
Kaderim böyleyimiş
Gizli sevda çekmesi
Ateşten gömleğimiş