400 yıllık bir sorun: Bizden gözüken etki ajanları

Ünlü güvenlik uzmanı Mete Yarar, FETÖ yapılanması ile bir kez daha ortaya çıkan büyük ihaneti değerlendirdi.

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu günden beri Osmanlı döneminde yaşanan sıkıntıların revize edilmiş versiyonları ile mücadele etttiğini vurgulayan Mete Yarar, "İstihbarat ve Ordu başka ülkeler tarafından şekillendirilirken içine etki ajanlarıda yerleştirilmiştir. Bazı kurumlar ilerlemesi önünde engel oluşturulacak şekilde yapılandırılmıştır." diye yazdı.

Benzer sorunlar yaşanmaması için geçmişten ders alınması gerektiğini vurgulayan Yarar, "Geçmiştede sorunumuz bizden gözüken etki ajanlarıydı şimdi de sorunumuz aynı. Dört yüzyıllık bir sorunu kim çözerse sanırım o da tarihe altın harflerle yazılacaktır." ifadelerini kullandı.

İşte o köşe yazısı;

- İstihbarata karşı koymama

Gittiğim her toplantıda veya konferansta bana sorulan çok önemli bir konu var. Neden hep başımıza bu kadar çok olay geliyor ve bu işleri başımıza açanlar devletin içine nasıl sızabiliyor. Bizim istihbarat birimlerimiz bunlar yaşanırken ne yapıyor?

Bu sorular oldukça yerinde ama cevabını vermek kolay değil. Çünkü cevaplar son kırk yılda yaşadıklarımızla açıklanamayacak kadar derin. Osmanlı’nın son üç yüz yılına kadar inerek araştırmak gerekiyor. İşin içinde sosyolojik ve kültürel kodlarla şekillendirilmiş bir süreç var. Yeniçeri isyanlarını, devşirme politikasını, yabancı ülke Ordu mensuplarının devleti şekillendirmesini, yabancı hayranlığı ile Anadolu’nun ihmal edilmesi gibi bir çok faktörü doğru okuyamazsak bugünlerde yaşadıklarımızıda anlamlandıramayız.

Türkiye Cumhuriyeti devleti kurulduğu günden beri Osmanlı döneminde yaşanan sıkıntıların revize edilmiş versiyonları ile mücadele etmektedir. Yukarda yazdıklarımı darbe girişimi, FETÖ, NATO, yabancı ülkelerin kültürel emperyalizmi diye uygulayabilirsiniz. Osmanlı’nın kurmuş olduğu kritik kurumlar bugün başka ülkeler için feyz kaynağı olurken bizlerin bunları yapması hep küçümsenmiştir.

İstihbarat ve Ordu başka ülkeler tarafından şekillendirilirken içine etki ajanlarıda yerleştirilmiştir. Bazı kurumlar ilerlemesi önünde engel oluşturulacak şekilde yapılandırılmıştır.

Bütün ülkelerin dış operasyon daireleri ve istihbarata karşı koyma birimleri güçlü tutulurken bizde bunlar ya hiç kurulmamış veya önemsenmeyecek şekilde ihmal edilmiştir. Kurmaya çalışanlar da yine etki ajanları tarafından bir kulp takılarak linç edilmiştir.

Tarihimiz ibret alınması gereken ihanetler ile doludur. Hepsinde de hikaye aynıdır başkasına hizmet eden kişi veya kurumlar karşımıza çıkar. Çünkü devlet çalışanlarını yalnızca işe alırken araştırmakta sonra da üst bir düzeye personel gelirse ekstra olarak bakmaktadır. Ama FETÖ gibi örgütler imamları vasıtasıyla militanlarını 24 saat takip etmektedir.

İstihbarat örgütlerimiz “bylock” veya kontürlü telefon kullanan hususileri yakalama gibi özel operasyonlar yaptıkça bu yapılar devletle istihbaratçılık oynanmayacağını öğreneceklerdir.

MİT Müsteşarı Hakan Fidan, teşkilatını iç ve dış diye ayırma işlemini sayın Cumhurbaşkanı’nnı da desteğini alarak biran önce tamamlamalıdır. Bu yapılanma istihbarata karşı koyma birimlerinin de önünü açacaktır.

Bu yıllar için asimetrik veya vekalet savaşları dönemi diyoruz. Bu dönem İçinde güçlü istihbarat oyunlarını ve gayri nizami savaş tekniklerini barındırıyor. Eğer zarar görmek istemiyorsak güçlü bir istihbarata karşı koyma birimine, dış operasyonlar dairesine ve özel kuvvetlere sahip olmak zorundayız. Ama öncelikle iyi bir istihbarata karşı koyma birimine.

MİT tek başına bu faaliyeti kurumlar adına sürdüremez. Kurumların da içinde özel birimlerin kurulmasına ihtiyaç vardır. Profesyonel çalışanı yüzbinleri geçen ve Türkiye’nin her tarafına yayılmış bir TSK’yıMİT yetki alsa bile tek başına sızmalara karşı koruyamaz.

Milli savunma bakanlığına bağlı NCIS tipi bir yapı benim kanaatimce gecikmeden kurulması gerekir.

Devlet FETÖ ile mücadele programında tarihi bir fırsat elde etmiştir. Neyin aksi gittiğini yaşayarak görmüştür. Bu veya buna benzer süreçlerin yaşanmaması için devleti tekrar restore etmekten vazgeçip yeniden yapılandırmalıdır.

Geçmiştede sorunumuz bizden gözüken etki ajanlarıydı şimdi de sorunumuz aynı. Dört yüzyıllık bir sorunu kim çözerse sanırım o da tarihe altın harflerle yazılacaktır. Her darbe sonrasında ayakta kalmayı Allah’ın yardımı ve genetik kodlarımız sayesinde başarıyoruz. Ama yara da alıyoruz. Yara almadan bir ilerleyebilsek sizce nerelerde oluruz.

İstihbarata karşı koymamak üzere teşkillendirilmiş bütün yapıların karşı koyma yaptığını gördüğümüz gün sanırım o günleri de yaşayacağız.

GÜNÜN VİDEOSU

Palandöken’de çığ düşme anı böyle görüntülendi!

Erzurum Palandöken Dağı'nda yüksek irtifa kampı yapan Judo Milli Takımı Sultan Seki'si bölgesine tırmanırken çığ düştü. Çığ düşme anı kameraya böyle yansıdı.