9. madde resmen tarihe karıştı: Erişim engelinde yeni dönem!

5651 sayılı yasanın “kişilik hakları ihlalleriyle ilgili” 9. maddesi resmen yürürlükten kalktı. Anayasa Mahkemesi tarafından 11 Ekim 2023’te iptal edilen bu madde "basın özgürlüğüne karşı bir mekanizma" olarak eleştiriliyordu.

Anayasa Mahkemesi’nin, 5651 sayılı Yasanın kişilik hakları ihlalleriyle ilgili 9. Maddesini iptal etmesi, Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğü tartışmalarında tarihi bir adım olarak kaydedildi. Mahkeme, 11 Ekim 2023’te verdiği iptal kararını gerekçeli olarak açıklamış, 10 Ekim 2024’te de yürürlükten kaldırılan madde, özellikle itibar koruma amacıyla sıklıkla kullanılan bir mekanizma olarak eleştiriliyordu.

ON BİNLERCE HABER ENGELLENDİ VE YAYINDAN KALDIRILDI 

Yasayla 2014’ten itibaren kişilik hakları ihlali gerekçesiyle on binlerce haber, sosyal medya paylaşımı ve dijital içerik erişime kapatıldı. İfade Özgürlüğü Derneği'nin EngelliWeb verilerine göre, 35 bini aşkın haber ve 29 binin üzerinde içerik bu gerekçelerle engellendi veya yayından kaldırıldı.

İKİ HASSAS KONU KARARLARDA ETKİLİ OLACAK

Özellikle kamu görevlileri ve iş insanlarının başvurularında “onur ve haysiyetin korunması” gerekçesi öne çıkarken, bu uygulama sıklıkla “sansür” olarak yorumlanmaktaydı. 9. Maddenin yürürlükten kaldırılmasıyla, erişim engelleri yalnızca "katalog suçlar" ve "milli güvenlik ve kamu düzeni" gibi hassas konularla sınırlı olacak. İfade özgürlüğü savunucuları, bu değişikliği "sansüre karşı önemli bir kazanım" olarak yorumlarken, geçmişte verilen erişim engelleme kararlarının nasıl ele alınacağı ise hala netlik kazanmış değil.

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNDE YENİ BİR SAYFA 

Anayasa Mahkemesi’nin kararının ardından, Türkiye’de dijital içerik ve basın özgürlüğü alanında yeni bir sayfa açılırken, bu değişiklik ifade özgürlüğü savunucuları için umut verici bir gelişme olarak görülüyor.

ERİŞİM ENGELLENMESİ KARARINDA ETKİLİ OLACAK 2 KRİTİK GEREKÇE NE?

9. maddenin kalkmasıyla birlikte erişim engelleri yalnızca "katalog suçlar" ve "milli güvenlik ve kamu düzeni" gibi hassas konularla sınırlı olacak. Peki katalog suçlar ve milli güvenlik ve kamu düzeni nedir?

KATALOG SUÇLAR: Ceza Muhakemesi Kanununda her koruma tedbirinin farklı kapsamda bir katalog suçlar listesi vardır. Koruma tedbirleri, hüküm verilmeden önce kişi özgürlüğünün geçici bir şekilde kural olarak hakim tarafından sınırlanmasına yol açan, tutuklama, el koyma, arama, adli kontrol, iletişimin denetlenmesi, gizli soruşturmacı görevlendirilmesi vs. tedbirlerdir. Katalog suçlar, genellikle Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddelerinde tanımlanmış olan; insan öldürme, yaralama, hırsızlık, cinsel saldırı, uyuşturucu ticareti gibi ağır suçları kapsar. Bu suçlar, kamu düzenine ve güvenliğe ciddi tehdit oluşturduğu için özel bir sınıflandırmaya tabidir.

MİLLİ GÜVENLİK VE KAMU DÜZENİ: Millî güvenlik; devletin Anayasal düzeni, millî varlığını, bütünlüğünü, milletler arası alanda siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik bütün çıkarlarının yanısıra, uluslararası antlaşmalarla kararlaştırılan haklarını, her türlü iç ve dış tehdide karşı korumak ve kollamak üzere gerçekleştirilen faaliyetlerin bütünüdür.

9. madde resmen tarihe karıştı: Erişim engelinde yeni dönem! ile ilgili etiketler Anayasa Mahkemesi