AB topraklarında skandal! Mülteci hapishaneleri kurdular
Sığınmacıları topraklarında istemeyen AB ülkelerinin ‘mülteci hapishaneleri’ oluşturduğu ortaya çıktı. Batılı yayın organları yaptıkları araştırma ile AB ülkelerinin sığınmacıları kafese koyarak insanlık dışı muamele uyguladığını ve Türkiye sınırına geri ittiğini ortaya çıkardı.
AB ülkelerinde gizli ‘mülteci hapishaneleri’ olduğu ortaya çıktı. Batılı yayın organlarının yaptığı araştırmayla ortaya çıkan bilgilere göre yakalanan sığınmacılar kafeslere konuluyor ve ardından Türkiye sınırına gönderilerek geri itiliyor. İşte detaylar...
Yıllardır mülteciler konusunda belirlenen politikaların uygulanmasını ve kural ihlallerinin engellenmesini sağlama konusunda üye ülkelerine söz geçirmekte zorlanan Avrupa Birliği’nde (AB) yeni bir “geri itme” skandalı ortaya çıktı. Hürriyet yazarı Güven Özalp’in haberine göre, aralarında Fransız Le Monde, Alman Der Spiegel, İngiliz Sky News gibi yayın kuruluşlarının bulunduğu bir platform tarafından yapılan ortak araştırma, AB topraklarında gizli ‘mülteci hapishaneleri’ bulunduğunu ortaya koydu. Bulgaristan’ın güneydoğusundaki Sredets’te mültecilerin günlerce ‘kafeslerde’ tutulduğu, sonrasında ise geri itilmek üzere Türkiye sınırına götürüldükleri belirlendi.
FRONTEX SKANDALA GÖZ YUMDU
Durumu Brüksel açısından daha sorunlu hale getiren ise AB’nin mülteciler konusunda sicili hiç de iyi olmayan dış sınır ajansı FRONTEX’in olan bitenden haberdar olduğunun ve duruma göz yumduğunun görüntülerle kanıtlanması. Yayın kuruluşları, küçük bir kasaba olan Seredets’te anaokulu, belediye stadı ve evlerin arasında bir barakaya yerleştirilmiş kafesin Bulgar sınır muhafızları tarafından göçmenleri tutmak için kullanıldığını tespit etti. Muhabirler, 15 Ekim-25 Kasım arasında demir parmaklıkların bulunduğu, çöplerle dolu olan, sokaktan görülebilen ve her defasında erkek mültecilerin bulunduğu yapıyı beş kez görüntüledi.
KAFES İÇİNDE KÖTÜ KOŞULLARDA YAŞADILAR
Kolektifin daha sonra görüştüğü kafeste tutulan Suriyeli mültecilerden biri, “Hakarete uğradık, soyulduk ve dövüldük. Yanımızda 15 yaşında bir çocuk ve bir kadın vardı. Bu kafeste su ve Yemek istedik ama bize hiçbir şey vermediler. Üç gün boyunca oradaydım” dedi. Bir Afgan Mülteci ise, “Tuvaleti ya da başka bir şeyi olmayan bu küçük kafeste yirmi kişiydik. Koku gerçekten korkunçtu. İçeride köpekleri üzerimize saldılar ve bizi dövdüler, yaralı olanları bile. Birkaç saat sonra bizi kamyonla Türkiye sınırına geri gönderdiler” ifadelerini kullandı.
YASA DIŞI OLMASINA RAĞMEN UYGULANIYOR
Mültecilerin bu tür yapılarda tutulması normalde yasa dışı. Bununla birlikte resmi kayıtlarda yer almayan kafesler yetkililerin bilgisi dahilinde ve onayıyla kullanılıyor. Görüntülerde olay yerinde oldukları belirlenen Frontex görevlilerinin göçmenlerin kafeste tutulduklarını kayıt altına almamaları ve geri itmelere göz yummaları da kurallara aykırı. AB yasalarına aykırı olan bir başka durum da hakları olmasına rağmen bu insanların sığınma başvurusu yapmalarına izin verilmeden Türkiye’ye geri itilmeleri. AB’de geri göndermeler de yasak. Buna rağmen Yunanistan, Bulgaristan veya Macaristan gibi bazı ülkelerde tekrarlanan uygulamalar çeşitli araştırma ve raporlarla belgelenmiş durumda. AB Komisyonu, bu tür ihlaller konusunda genelde pek değişmeyen bir çizgiye sahip. Dış sınırlarındaki yanlış uygulamalar Brüksel’de, çoğu zaman kâğıt üstünde kalsa da çok ciddiye alınıyor. Bununla birlikte AB, temel haklara riayet edilmesi, kurallara uyulması, suçlamaların açıklığa kavuşturulması ve ihlal varsa bunun gereğinin yapılmasında sorumluluğun ilgili devletlerde olduğunun altını çiziyor.
GERİ İTMELERİN KARA KİTABI
Sınır Şiddeti İzleme Ağı, ikincisini yayınladığı üç bin sayfalık Geri İtmelerin Kara Kitabı’nda, Balkan ülkeleri de dahil olmak üzere Avrupa ülkelerinin yarısından fazlasında toplanan ve yaklaşık 25 bin göçmeni kapsayan 1600 tanıklık üzerinden AB sınırlarındaki şiddetin haritasını çıkardı. Kitapta, AB’nin dış ve iç sınırlarına gelen kadın, erkek ve çocukların her gün maruz kaldığı şiddet ortaya koyuluyor. Görüşülen kişilerin tamamı sığınma talebinde bulundukları sırada geri itilmiş, dövülmüş, aşağılanmış, soyulmuş, istismara uğramış, yiyecek veya sudan yoksun bırakılmış.