ABD başkanlık seçimleri sonrası piyasada olası senaryolar
ABD'de Başkan Joe Biden'ın başkanlıktan çekilmesi sonrası Trump’ın seçilme şansının artmasıyla kartlar yeniden dağıtılıyor. Dünya ticaretinden savunma sanayisine kadar her sektör bu seçim sonrası önemli değişiklikler görecek. İşte Biden'ın çekilmesi sonrası piyasanın ilk yorumlarında öne çıkan senaryolar...
ABD'de 5 Kasım'da gerçekleştirilmesi planlanan seçimler gündemin ilk sırasına yerleşirken, seçim sürecine ilişkin gelişmeler ile başkan adaylarının açıklamaları piyasalar üzerinde daha fazla etkili olmaya başladı.
Yatırımcılar, Başkan Biden'ın yarıştan çekilme kararının ardından Trump'ın seçim şansı üzerindeki etkisini dikkatle takip edecek. ABD doları da dahil olmak üzere güvenli liman olan altının, ABD'deki yeni siyasi çalkantıların ortasında kazanç elde etme potansiyeli var.
TİCARET SAVAŞLARI BAŞLIYOR
Analistler, Demokrat Parti'nin geçiş sürecini sorunsuz bir şekilde tamamlaması ihtimalinin olduğunu da düşünüyor.
Öte yandan ABD'de yaklaşan başkanlık seçimlerinde Trump'ın yeniden seçilme ihtimalinin artması, küresel piyasalarda ticaret savaşlarının yeniden başlayabileceği endişelerine neden oldu.
Başkan olduğu 2018'de Çin'den ithal edilen 200 milyar dolar değerinde ürüne tarife uygulayan Trump, ikinci kez göreve gelmesi durumunda Çin menşeli mallara yüzde 60, diğer ülkelerden ithal edilen mallara ise yüzde 10 gümrük vergisi uygulamayı planlıyor.
Trump'ın Beyaz Saray'a dönmesi halinde Çin'in yanı sıra Avrupa Birliği (AB) ile de ticari gerilimlerin artma riski bulunuyor. Trump, AB'nin ABD'nin otomobillerini ve tarım ürünlerini almadığından yakınarak, 200 milyar doların üzerinde ticaret açığının olduğuna işaret ediyor. Alüminyum ve çelik tarifeleri ile Dijital Hizmet Vergisi, Trump'ın göreve gelmesi halinde Avrupa ile yeniden alevlenebilecek ticari anlaşmazlıklar olarak öne çıkıyor.
Ekonomistler Trump yönetiminin ekonomiye etkisi konusunda endişeli
Nobel ödüllü 16 ekonomist Haziran ayında yayımladıkları bir bildiride, "ikinci bir Trump yönetiminin ABD ekonomisine yönelik riskleri konusunda derin endişe duyduklarını" belirtmişti.
Joseph Stiglitz öncülüğünde hazırlanan bildiride, "Trump ve onun eylem ile politikalarının aşırılıklarının istikrarı ve ABD'nin dünyadaki konumunu tehdit ettiği" kaydedilmişti. Bildiride, "Trump'ın mali açıdan sorumsuz bütçeleriyle enflasyonu yeniden alevlendireceği yönünde haklı bir endişe olduğu" aktarılmıştı.
Analistler, bazı tahvil yatırımcılarının da Trump'ın ikinci döneminde uygulayacağı politikaların yüksek enflasyona neden olacağından ve mali açıkları artıracağından endişe duyduğunu belirtti. Birçok yatırımcının, varlık fiyatlarının uzun vadeli itici gücü olarak görülen para politikası ve şirket karlılıklarının siyaseti gölgede bırakacağına inandığına işaret eden analistler, seçim gününe kadar pek çok şeyin değişebileceğini kaydetti.