ABD Büyükelçisi ile Akşener Cumhurbaşkanı adayını mı belirledi?
Sabah yazarı Salih Tuna, ABD'nin Ankara Büyükelçisi David Satterfield'ın İYİ Parti'ye yaptığı ziyaret üzerinden önemli çıkarımlarda bulundu. Satterfield'in Akşener'i cumhurbaşkanı adayı konusunda Millet İttifakı'nda oluşan çatlağı onarmak için ziyaret ettiğini belirten Tuna, CHP lideri Kılıçdaroğlu hakkında da ilginç değerlendirmeler yaptı...
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in dün ABD'nin Ankara Büyükelçisi David Satterfield ve beraberindeki heyeti, genel merkezde kabul etmesi tartışmaları beraberinde getirdi.
Basına kapalı gerçekleştirilen görüşme, 1,5 saat sürerken o temas hakkında Sabah Gazetesi yazarı Salih Tuna'dan dikkat çeken değerlendirmeler geldi.
"Kılıçdaroğlu’nu satan refiki" başlığının taşıyan köşe yazısında görüşmede ana gündem maddesinin 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimleri olduğunu iddia eden Tuna şunları kaydetti;
"Diyeceksiniz ki, cumhurbaşkanı adayı konusunda görüştüklerini nereden çıkarıyorsun?
Başka ne olacak? Teşekkür ziyareti olamaz. Hani, ABD Büyükelçisi'nin başı çektiği "elçiler açıklaması" için Kavala'nın kuzeni olan Akşener teşekkür etmek isteseydi, görüşme elçilikte gerçekleşirdi.
ABD'nin Yunanistan'ı silah deposu haline getirmesinden malum terör örgütünü silahlandırmasına kadar rahatsızlığını dile getirmek için görüşmesini de zaten Akşener'den beklemiyoruz. Şimdilik ağzı bozuk adamları, şehitlerin bacılarına küfretmesinler yeter!..
Lafı dolaştırmaya gerek yok: Satterfield'in Akşener ziyaretinin nedeni, cumhurbaşkanı adayı konusunda Millet İttifakı'nda oluşan çatlağı onarmaktır."
KILIÇDAROĞLU'NUN ADAYLIK İHTİMALİ...
Mersin mitingiyle CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun 2023 için "Ben de varım" mesajı verdiğini aktaran Tuna, "Maksadı, cumhurbaşkanı adayı olmak değil, CHP Genel Başkanlığı'nı garanti altına almak için elini yüksek tutmaktan ibaret. Kendisini aday yapmayacaklarını, Abdullah Gül'ün has adamlarının 14. Kat'ı yol yaptığına bakarak kestiriyordur." görüşünü savundu.
Salih Tuna şöyle devam etti;
"Kılıçdaroğlu parti genel başkanlığını kaybetmeyi göze alamaz. Bu nedenle de İmamoğlu'nun aday gösterilmesini asla kabul etmeyecektir.
Akşener bu zaafını bildiğinden üzerine gidiyor. "Ya İmamoğlu'nu aday gösterirsin ya da beni" demeye getiriyor.
Bir iki hafta evvel Akşener, İmamoğlu'nun davetlisi olarak katıldığı törende, "Bu çalışma performansınızın devamını dilerim, cumhurbaşkanlığı seçiminde lazım" dedi. Hem de toplantıda hazır bulunan Kılıçdaroğlu'na nispet verircesine.
Zavallı Kılıçdaroğlu ne yapsın?!
O da insan sonuçta. Onun da duyguları var. İçinde yaşadığı fırtınaları kimse bilmiyor. İçi başka dili başka söylüyor. Örselenmiş duygularını naçar el hareketlerine yansıtıyor.
Yetmezmiş gibi "refikim" dediği Davutoğlu tarafından da tabiri caizse satışa getirildi.
CHP'nin İBB Başkanı İmamoğlu'nun geçen gün Davutoğlu'nu ailecek ziyaret etmesi, Millet İttifakı'ndaki Kılıçdaroğlu- Gül-Karamollaoğlu kampına karşı Akşener-İmamoğlu-Davutoğlu kampının netleşmeye başladığının göstergesi. Gizli ortak HDP mi? Şimdilik tavrını net bir şekilde ortaya koymamış olsa da sanki Gül kampına daha sıcak bakıyor gibi."
YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN...