"ABD HTŞ'yi terör örgütü listesinden çıkartabilir"

Habertürk'te Mehmet Akif Ersoy'un moderatörlüğünde yayınlanan 'Nedir Ne Değildir' adlı programda İdlib'deki terör örgütleriyle ilgili değerlendirmelerde bulunan İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi, stratejist Dr. Naim Babüroğlu ilginç ve alanda taşları yerinden oynatmaya matuf bir iddiayı gündeme getirdi. 

İdlib'de provokatör aktörlerin devrede olduğunun altını çizen Babüroğlu, ABD'nin Heyetül Tahrir-i Şam (HTŞ)yi terör örgütü listesinden çıkarmaya hazırlandığını ileri sürdü. 

Babüroğlu bu iddiasına ilişkin şunları söyledi:

"İdlib'deki provokatör aktörleri unutmayalım. Provokatör aktörler devrede. Mesela biliyorsunuz, Heyetül Tahrir-i Şam (HTŞ) ABD'nin terör örgütü listesinde. Şimdi ne diyor Jeffrey, Heyetül Tahrir-i Şam'ın İdlib'deki mücadelesi meşru kabul edilebilir. ABD'nin Suriye özel temsilcisi diyor. Yani ABD'de HTŞ'yi terör örgütü listesinden çıkarma durumu var..."

ABD'nin HTŞ terör listesinde olduğu için açıkça destek veremediğinin altını çizerek sözlerine "HTŞ'yi terör listesine aldığı için böyle demek zorunda kaldı. Almasaydı açıkça yardım edecekti. Şimdi açıkça yardım yapamıyor, dolaylı yapıyor. Diyor ki HTŞ İdlib'de Suriye yönetimine karşı, Esad'a karşı meşru olarak savaşmak durumunda diyor." diye devam etti. 

Bu noktada Rusya'yı da yabana atmamak gerektiğini ve ABD ile Rusya arasındaki tarihsel birbirlerine göz yuman tutumlarına dikkat çeken Naim Babüroğlu, "ABD kötü de Rusya iyi mi? Türkiye'nin ulusal çıkarları açısından baktığınızda bir kere Rusya ile çok savaş olmuştur. ABD ile Rusya hiçbir zaman savaşmıyor, karşı karşıya gelmiyor tarihte. Ama her savaştan sonra bölüşüyorlar. Suriye'nin kuzey doğusu anlaşma yok ama zımnen ABD'nin Rusya karışmıyor. Fırat'ın batısı Rusya'nın ABD karışmıyor ama provokasyon aktörlerini devreye sokuyor İdlib'de başka yerlerde. İsrail mesela dün Şam civarını uçaklarla bombardımana tabi tuttu. Rusya hiç ses çıkarmadı." dedi. 

Babüroğlu, programda Mehmet Akif Ersoy, Jeffrey'in açıklamalarını okumasının ardından iddiasını bir kez daha ve şu sözlerle tekrarladı:

"ABD HTŞ'nin orada yaptığı saldırılar kendisini savunmak için demeye getiriyor. Bakın dikkat edin HTŞ'yi önümüzdeki süreçte, terör örgütü listesinden çıkartabilir..."

JEFFREY NE DEMİŞTİ?

ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey'in, Brüksel’den telekonferans yoluyla düzenlediği basın toplantısında ‘BBC Türkçe’ muhabirinin yönelttiği, “Moskova, İdlib’deki teröristlere karşı savaştıklarını söylüyor ancak Ankara’ya göre İdlib’deki savaşçılar terörist değil, onlar özgürlükleri için savaşıyorlar. Bu konuda ABD’nin tutumu nedir?” şeklindeki soruya cevabu şu oldu:

"ARTIK KÜRESEL TEHDİT DEĞİLLER"

“İdlib’de ABD ve Birleşmiş Milletler tarafından terör örgütü olarak kabul edilen gruplar var. Daha önce bunlara yönelik operasyonlarımız da oldu, örneğin DEAŞ lideri Bağdadi’yi yakaladığımız operasyon. Çok daha büyük gruplar da var, Nusra gibi, HTŞ gibi. Bunlar doğrudan El Kaide’nin uzantıları, terör örgütü olarak kabul ediliyorlar ancak öncelikli olarak Esed rejimiyle mücadeleye odaklanmış durumdalar. Henüz biz bu iddiaları kabul etmedik ama kendileri, terörist değil vatansever muhalif savaşçılar olduklarını iddia ediyorlar. Bir süredir uluslararası bir tehdit oluşturduklarını görmedik. Bununla beraber, Ruslara ya da Suriye ordusuna İdlib dışında bir yerde tehdit oluşturmuş da değiller.

"RUSYA’NIN KARŞILIK VERİYORUZ İDDİASINI YAKINDAN İZLİYORUZ"

Bu insanların Ruslara ve Suriye rejimine saldırdığına, Rusya ve rejimin de sadece karşılık verdiğine dair iddiaları yakından izliyoruz. Fakat, bu doğru değil. Sonucu olmayan birkaç küçük saldırı, drone’larla yapılan ve kimsenin zarar görmediği saldırılar var. Ancak nadir ve az hasar veren bu saldırılar çok az veya hiçbir zayiatla sonuçlanmıyor. Onlar da Rusya ve Suriye rejiminin saldırıları için bahane olarak kullanılıyor. Suriye ordusu ve Rus savaş uçakları son 3 günde çoğunlukla sivilleri hedef alan 200’den fazla hava saldırısı düzenledi. İdlib’de yerinden edilmiş 700 bin kişi Türkiye sınırına doğru harekete geçti. Doğrudan sivilleri etkileyen bu durum uluslararası bir kriz yaratabilir.”