ABD, teröristlerin koruduğu petrolü Irak'a kaçırıyor
ABD'nin terör örgütü PKK/YPG ile birlikte kontrol ettiği petrol yataklarından kaçırdığı petrolü Irak'a götürdüğü ortaya çıktı. Bölgeden elde edilen bilgilere göre, ABD, 41 tankerden oluşan konvoyu Irak'a kaçırdı.
Suriye'de ABD'nin Esed rejimine uyguladığı yaptırımlar sonrası ciddi şekilde yiyecek sıkıntısı yaşanırken, ABD ise Irak'a petrol kaçırdığı ortaya çıktı. ABD güçleri, terör örgütü PKK/YPG ile birlikte Suriye'nin kuzeyindeki petrol yataklarını kontrol ediyor.
Esed rejimine yakın olan haber ajansı SANA, ABD askerlerinin Suriye'den petrol dolu 41 tankeri Irak'a kaçırdığını bildirdi.
SANA'nın, Suriye'nin kuzeydoğusunda yer alan Haseke bölgesindeki kaynaklarına dayandırdığı haberinde, "İşgalci Amerikan güçleri, Haseke bölgesinden çaldıkları Suriye petrolünü taşıyan ve 41 tankerden oluşan yeni bir konvoyu, gayri meşru El-Valid sınır kapısından Irak topraklarına kaçırdı" ifadelerini kullandı.
ABD, başını çektiği uluslararası koalisyon ile birlikte, IŞİD'e karşı mücadele adı altında Suriye'de askeri operasyon başlatmıştı.
Daha sonra YPG/PYD desteğiyle, ülkenin en büyük petrol ve doğalgaz yataklarının bulunduğu Haseke, Rakka ve Deyr ez-Zor bölgelerinin büyük kısmını kontrol altına almışlardı.
Esed, ABD’nin Suriye topraklarından eylemlerini, ülkenin doğal kaynaklarını yağmalamaya yönelik 'devlet haydutluğu' olarak nitelendirmişti.
RUSYA'DA ABD'NİN PETROL KAÇIRDIĞINI BİLDİRMİŞTİ
ABD'nin Irak'a petrol kaçırdığı yönünde çıkan haberleri Rusya da doğrulamıştı. Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Verşinin ABD'nin Suriye'den Irak'a petrol ve tahıl kaçırdığını bildirmişti. Verşinin, BM Güvenlik Konseyi toplantısında yaptığı açıklamada şunları söylemişti.
"Suriyeliler ekmek ve benzin gibi temel ürünlerin eksikliğiyle mücadele ederken ABD'nin kontrolündeki Fırat'ın doğusunda doğal kaynak kaçakçılığı yapılıyor, buna paralel olarak fiiliyatta toplu cezalandırma yöntemi olan tek taraflı yaptırımlarla Suriye ekonomisine zarar veriliyor."
Verşinin, yasadışı sınır ötesi bir eylem söz konusu olduğunda bunun gündeme geldiğini ancak sınır üzerinden insani yardım tedarik edileceği zaman BM Güvenlik Konseyi'nin gerekli görülmesinin dikkat çekici olduğunu vurgulamıştı.