ABD'nin İncirlik komutanı: İncirlikten ayrılmayız!

Adana’daki İncirlik Hava Üssü, faaliyete geçtiği 1953 yılından beri hep Türkiye siyasetinin göbeğinde oldu. 

Gazete Habertürk'ten Nalan Koçak, ABD’li komutanı Albay David S. Eaglin’le üssü ve geleceğini konuştu. 

Albay Eaglin, geçtiğimiz yıl haziranda görevi üstlendi; koalisyonun üsten DEAŞ’a karşı düzenlediği operasyonların sorumluluğu ondaydı. Kişisel hikâyesine gelince... 1994’te hava harp okulundan mezun oldu, kariyeri boyunca 2 bin 300 saatten fazla uçtu. Kore, Japonya gibi ülkelerde görev yaptı.

İncirlik’in ABD’li komutanı olarak ana görevinizi nasıl tanımlarsınız?

Biliyorsunuz Türkiye 1952’de NATO’ya üye olduktan sonra, bu işbirliğini takip eden dönemde İncirlik Üssü’nü inşa etmek için birlikte çalıştık. Amaç bölgedeki tehditlere karşı mücadele etmekti. İncirlik’teki Amerikan güçlerinin komutanı olarak görevim, üsten operasyonları yöneterek Türkiye ve ABD arasında ortak çıkarlara dayanan ilişkiyi geliştirmek. Buna diğer NATO müttefikleri de dahil...

Üsten şu sıralarda ne gibi operasyonlar yürütülüyor?

Şu anda KC-135 (Editör notu: Boeing’in hava yakıt ikmal uçağı), MQ-9 (Editör notu: insansız hava aracı) ve UH-60 (Editör notu: Sikorsky Black Hawk helikopter) tipi hava araçlarımız mevcut. Operasyonların güvenliği açısından neler yapıldığına dair daha fazla detay paylaşamam. Fakat şunu söyleyebilirim: İncirlik’ten düzenlenen operasyon konusunda ev sahibi ülkenizle çok yakından çalışıyoruz.

‘ARTIK İNCİRLİK’TEN DEAŞ’A OPERASYON DÜZENLENMİYOR’

Üsten hâlâ DEAŞ’a karşı hava operasyonları var mı?

DEAŞ’la mücadelede sağlanan gelişmeler sayesinde artık örgüte karşı üsten muharip hiçbir operasyon düzenlenmiyor.

Buna rağmen savaş uçağı var mı üste?

Hayır. Muharip operasyonlar sona erdiği için savaş uçağımız yok.

İncirlik hep ABD için çok önemli oldu, neden?

Kuruluşundan bu yana İncirlik hep ABD, Türkiye ve diğer NATO müttefikleri için çok stratejik bir yer oldu. Bunu sadece bölgedeki tehditlere karşı düzenlenen askeri operasyonlar anlamında değil, gerektiğinde yardım sağlanması anlamında da söylüyorum.

Üsteki asker sayısını bizimle paylaşır mısınız?

Tahmin edeceğiniz üzere güvenlik gerekçesiyle tam rakamı size veremem. Ancak 2 binin üzerinde Amerikalı personel var. Personelimiz tesiste binin üzerinde NATO ve Türk Hava Kuvvetleri çalışanıyla birlikte görev yapıyor.

İncirlik’in süpermarketlerle, restoranlarla, beyzbol sahalarıyla dev bir kompleks olduğunu biliyoruz. Orada hayat nasıl?

Türk ev sahiplerimizle kurduğumuz profesyonel ilişki sayesinde üste hayat gerçekten çok keyif verici. Kullanabildiğimiz pek çok tesis var, ayrıca golf, softbol (Editör notu: beyzbolun daha küçük bir sahada oynanan versiyonu) gibi oyunlar da oynayabiliyoruz.

Peki Türk askerlerle sosyalleşiyor musunuz?

Evet tabii ki. Sosyal alanların tümü Türk ve Amerikalı askerlerin ortak kullanımına açık. Bu nedenle yemek yediğimiz, spor yaptığımız yerlerde ve diğer sosyal alanlarda ortak zaman geçiriyoruz.

Ya çalışırken, Türk personelle uyum içerisinde misiniz?

Birlikte gayet iyi çalışıyoruz. Her gün, iki ülkeye mensup askerler, yan yana, uyum içerisinde NATO’nun bize verdiği misyonu yerine getirmek için çaba gösteriyoruz.

‘S-400 KENDİ KARARINIZ AMA OLASI SONUÇLARI BELİRTTİK’

Üs, Türkiye’de bazı kesimler için Amerikan emperyalizminin sembolü. Peki buna ne dersiniz?

Türk müttefiklerimizde saygı çerçevesinde süren ilişkimize müteşekkiriz. Pek çok askerimiz bölge esnafından alışveriş yapıyor, yerel şirketlere iş imkânı sağlıyoruz ve üste küçük marketlerin perakende satış yapmasına olanak sağlıyoruz. Bölge halkına olumlu etkimizden de gurur duyuyoruz.

Tamamen farazi konuşuyorum, mesela ileride İncirlik Üssü’nde Rusların S-400 hava savunma sistemlerini konuşlu olarak hayal edebiliyor musunuz?

Bu Türkiye’nin kararı olur, kendinizi savunma hakkınıza tamamen saygı duyuyoruz. Fakat Amerikan Savunma Bakanlığı S-400’lerle ilgili çekincelerini dile getirdi. S-400’lerin alınmasının Türkiye’nin, ABD ve NATO’yla olan savunma ilişkisine olası sonuçları da belirtildi.

Adana’daki yaşamınıza dair de birkaç soru sormak istiyorum. Geçen yıl göreve geldiniz, eminim üssün dışına pek çıkmıyorsunuzdur ama Adana’da hayat nasıl?

Geçtiğimiz 1 yıl gerçekten çok verimliydi. Adana’yı sevdiğimi anladım, umarım görev sürem dolduktan sonra yeniden dönerim ve şehri daha fazla keşfederim.

‘SİYASİ KARARLAR ELBETTE BİZİ ETKİLEYECEKTİR’

Siyasi meseleler, özellikle Ankara- Washington arasında yaşanan herhangi bir gerilim bu uyumu etkiliyor mu?

O seviyede alınan kararlar tabii ki bizi etkileyecektir. Fakat şimdiye kadar hiçbir kararın buradaki Türk ve Amerikan askerleri arasındaki ilişkiyi etkileyebildiğini söyleyemem.

Bu çerçevede DEAŞ’a karşı YPG’yle birlikte yaptığınız operasyonlarda bir sorun yaşadınız mı?

Güvenlik gerekçesiyle maalesef bu soruya yanıt veremeyeceğim.

Zaman zaman ABD’nin İncirlik’ten ayrılacağına dair dedikodular ortaya çıkıyor. Pentagon her defasında yalanladı ama bir kez de size sormak isterim. Ne düşünüyorsunuz?

ABD’nin İncirlik’ten ayrılmak gibi bir planı yok. Buradaki varlığımız -Türk hükümetinin de izniylemüttefikimiz ve stratejik partnerimiz olan Türkiye’yle on yıllardır devam eden çalışma isteğimizin bir sembolü.

Özellikle Batı basınında yapılan yorumlarda, ayrılma iddialarına gerekçe olarak hep üsteki nükleer silahların güvenliği gösterildi. Sizce o silahlar İncirlik’te güvende mi?

ABD olarak politikamız, nükleer silahların genel/belirli bir bölgedeki varlığını/yokluğunu, teyit etmemek ya da inkâr etmemek.

İncirlik, 15 Temmuz darbe girişiminin merkezi olarak görülüyor. O tarihte siz burada değildiniz ama fikrinizi sormak isterim...

Bu konuda yorum yapmayacağım.

‘BAKLAVA VE KEBABI SEVİYORUM’

Şehir mutfağıyla meşhur, yerel yemekleri denediniz mi?

Şanslıyız ki üste birkaç restoranımız da var. Hayli fazla miktarda kebap ve baklava yedim, yiyorum. Yemeklerin hemen hemen hepsini çok seviyorum.

‘ADANA TEKSAS’TAN ÇOK FLORİDA’YA BENZİYOR’

ABD’nin eski Adana Konsolosu John Espinoza, şehri Teksas’a benzetmişti. Siz ne düşünüyorsunuz?

Neden öyle dediğini anlıyorum. Ama palmiye ağaçlarını falan düşünecek olursak bence daha çok Florida’ya benziyor.

Peki orada yaşamanın en iyi ve en kötü tarafları neler?

En iyi tarafı dünyanın, insanlık için tarihi anlamda çok büyük önemi olan bir bölgesinde yaşıyor olmak. En kötü tarafıysa bunu gerektiği kadar deneyimleyememek.