ABD’NİN SEVİLLA HARİTASI ÇIKIŞI NE ANLAMA GELİYOR?

İki usta isim SuperHaber programcısı - Güvenlik Uzmanı Mete Yarar ile Hürriyet Gazetesi yazarı Nedim Şener, “Memleket Aşkına” programının yeni bölümünde, Doğu Akdeniz’deki son gelişmeler ve ABD’den gelen ‘Sevilla haritasını kabul etmiyoruz’ açıklamasını değerlendirdi.

Gelinen noktayı değerlendiren Mete Yarar, "Türkiye herkesi masaya getirmeyi başardı. Restini çekti, üst perdeden bunu yaptı. Herkes Türkiye'ye bir şey dayatamayacaklarını gördü. Bu arada üçüncü gemi Kanuni'yi Karadeniz'e doğru yolculuğa çıkartırken dördüncü geminin alımına başladı. Arkasından sondaj faaliyetleri devam ediyor. Bir taraftan araştırma gemisinin görevleri devam ediyor. Bir taraftan da masadan kalkmadan 'gelin buyurun arkadaşlar' demeyi de sürdürüyor. Hatta son günlerde Yunan basınında, ister Avrupa, ister de Fransasız basınında Yunanistan'ın tezlerinin ne kadar saçma ve konuşulamaz olduğu daha yüksek sesle dile getirilmeye başlandı. Ben gelişmelerin çok kötü olduğunu düşünmüyorum. Türkiye'de son günlerde şöyle konuşmalar yapılmaya başlandı, o da ilginçtir. 'Mısır ve İsrail ile ortak gaz paylaşımı çıkartılmasıyla ilgili görüşmeler yapılabilir' diye konular gelmeye başladı. Bir taraftan Libya'da gelişmeler çok ilginç. 'Serrac istifa ediyor, sonra Türkiye'ye gelecek, Serrac'ın yerine kim gelecek?' diye... Büyük bir değişim ve dalgalanmalar söz konusu. Bu dalgaların sonu hayıra vesile olsun diyelim. Ben şunu anlıyorum, Rusya'nın ne zaman canı sıkılsa ve istediği gelişmeler olmasa İdlib'te bir hır çıkartıyor. Orada son günlerde yaşanan olaylara ve bombardımanlara baktığımızda demekki diyorum; 'Libya'da Rusya'nın rolü dışında başka roller de yaşanıyor. Ya da Türkiye'yi köşeye sıkıştıracağı konular zayıflamış. Birleşik Arap Emirlikleri ve diğerlerini orada sıkıştırmaya başlıyorlar. Ya da hemen Ermenistan-Azerbaycan sınırına toplu saldırı yapmaya devam ediyor. Türkiye'nin sıkışamayacağı alanların ötesindeki alanlarda bir şeyler yaşanıyorsa, öbür taraflarda iyi şeyler yaşanıyordur. Çünkü artık PKK, Türkiye'nin gündeminde değil. Türkiye PKK'yı artık Irak gündeminden ve iç terör gündeminden çıkartmayı başardı. Bu çok önemli bir atılım. Eğer dış politikada silahlı kuvvetlerinizi ve motivasyonunuzu doğru yapmak istiyorsanız, PKK'nın ve diğer terör örgütlerinin Türkiye'de eylem yapma kabiliyetini aşağı çekmeniz gerekiyordu. Bugün gelinen noktada Türkiye en iyi dönemini yaşıyor. Dış politikada artık onların da masada olması gerektiğini ve masadan başka bir çözüm olmadığını onlara göstermiş olduk. Askeri güç gösterisinde Türkiye'yi korkutamayacaklarını anladılar. Türkiye'de eylem yaptıracakları bir vekalet unsuru yok. FETÖ gibi bir darbe yaptırabilecekleri bir grup yok. O zaman konu, 'Gelin bu işi adilane paylaşalım'a geliyor. Bugün Doğu Akdeniz'de geldiğimiz ana tema bu." ifadelerini kullandı.

Nedim Şener ise, "Amerika'nın bu planı, Rum kesimine silah ambargosunu yılar sonra kaldırıp daha sonra barış görüşmeleri için arabulucu olmaya çalışmasına benziyor. Bu konuda biz neye karşıyız? Örneğin, Doğu Akdeniz konusunda hiçbir söz hakkı olmayan Fransa ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden bahsediyoruz. Amerika'nın hakkı nereden doğuyor? Sevilla haritasını tanısa ne olur tanımasa ne olur? Bu şöyle bir değerlendirme; 'hala buradayım, burada raconu ben keserim' diyor. Bölge ülkeler olarak biz kendimiz bu konunun kavgasını veriyoruz. Yarın bir gün Amerika, 'tanıyorum' derse ne yapacağız? Muhattabımız Amerika olunca ben biraz ihtiyatlı olmak gerektiğini düşünüyorum. Gelişmeler pozitif, Türkiye askeri alanda olduğunu gibi diplomasi alanını da terk etmiyor ve muhattaplarını masaya çekmeye çalışıyor. Kısmen de başarılı oluyor. En azından Fransa'nın o ucube politikasını yerle bir ediyor, hiçbir sonuç alamadığını ve aldırmadığını gösterdi. Yunanistan'ın hezeyanlarını resmen denizin dibine gömdüğünü de gösteriyor. Türkiye'nin burada da yapması gereken, Sevilla haritasını tanımıyorsanız Türkiye'nin bütün haklarını tanıyacaksınız. Masaya oturduğunuz zaman Lozan ve Paris Antlaşmaları'na aykırı olan adaların silahlandırılması konusunda Yunanistan'ı uyaracaksınız ve bunu sağlayacaksınız. Denizlerdeki haklar doğrultusunda Türkiye'ye destek vereceksiniz. Böyle bir işaret oluşum aşamasında. Diplomasi ayağının işliyor oluşu en azından iyi bir durum. İnsanlar bazı değerlendirmelerde bulunurken Türkiye küresel bir aktör derler. Bölgesel bir aktör, jeopolitik bir aktör ama küresel bir aktör değil. Dolayısıyla gücünü bilerek ve en kötüye hazır olarak bu diplomasi masasına oturmak gerekiyor. Örneğin dünya, Suriye konusunda yıllardan beri Astana süreci, Cenevre süreci, Birleşmiş Milletler çatısı konusunda bir ülkede ve toprak üzerinde dahi bir şeye karar verilemedi. Ne bir metin hazırlanabildi, ne iç savaşı bitirecek adımlar atabildi. Herkes kendi aslan payını çevirmeye çalışıyor. Çünkü büyük güçler savaşıyor. Rusya, Akdeniz'de söz sahibi. Bir anda vekil unsurları kullanıp Türkiye'yi sıkıştırıyor. Özetle karşımızdaki gücün Amerika olduğunu söylüyorum. Amerika benim gözümde FETÖ'ye ve PKK'ya desteğini kesmediği sürece terörist bir devlet olarak kalacaktır. Böyle bir ülkeye güvenmek son derece büyük bir hatadır. Tıpkı Rusya'ya olduğu gibi. Türkiye'nin en kötüsü başına gelecekmiş gibi beklemesi lazım. Türkiye, ekonomik olarakta büyük saldırılar altında kalacak, çok belli. Askeri alanda sıkıştırılacak ve diplomatik alanda yok sayılacağı bir sürece evrileceğini düşünüyorum." dedi.

Mete Yarar ve Nedim Şener ile “Memleket Aşkına”nın tamamını SuperHaber YouTube kanalında izleyebilirsiniz...

YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN