AB'nin Türkiye raporuna sert tepki!
AB Bakanı Çelik, AB Komisyonu raporuna ilişkin, "Rapor yakınlaşmayı teşvik etmekten uzaktır... Adil ve ilkeli bir yaklaşım yoktur" dedi. Çelik rapordaki 'Türkiye AB değerlerinden hızla uzaklaşıyor' ifadelerini, "Siyasi bir yaklaşım" olarak değerlendirdi.
AB Bakanı ve Başmüzakareci Ömer Çelik'in konuşmasından satır başları;
Dağılmış, herhangi bir şekilde ortak karar veremeyen bir birlik tablosuyla karşı karşıyayız. İlişkilerin yoğunluğu, boyutu, perspektifini anlamaktan uzak, vizyonsuz, içeriksiz, gelişmelerin gerisinde bir rapor.
Rapor yakınlaşmayı teşvik etmekten uzaktır. Avrupa Birliği'nin müzakere yapılmasından uzaktır.
Göç anlaşmasından, sığınmacıya mali yardım var, Suriye'ye maddi yardım var. 18 Mart anlaşmasına bağlı kalmamak demektir. Yakın zamanda gerekirse Komisyon'a mektup yazmayı da düşünüyorum. Türkiye'ye adil bir yaklaşım gösterilmedi. Bu son raporda aynı mantığı sürdürüyor. Bütün fasılları 6 ay içinde kapatacak kapasiteye sahibiz.
Her zaman olduğu gibi, Türkiye'nin stratejik bir ortak olduğunun altı çiziliyor. Türkiye'ye hakkaniyetli bir yaklaşımda bulunulmadı.
Türkiye, AB yaklaşımlarından uzaklaşmakla itham ediliyor, ancak pek çok yaklaşımda da ilerleme kaydettiği söyleniyor. Bu söylem, siyasi bir söylemdir. Türkiye, bütün bu yaklaşımlara rağmen, kararlılığını sürdürüyor.
Kıbrıs konusunda ise ilkesizlik devam ediyor. Koskoca AB, Güney Kıbrıs'ın esiri olmuş durumdadır. Mahalle dayanışması dediğim, AB'nin kendi değerleriyle çelişen bir tutumdur. Güney Kıbrıs'ın bu itibarsızlaştırma politikasına karşı esas Fransa karşı durmalıdır. Güney Kıbrıs'ın tek başına doğalgaz çıkarma hakkı olamaz.
Yunanistan Savunma Bakanı'nın zarar verici kışkırtıcı davranışları oluyor. Bu şahsı kınamaları gerekiyor. Aklının ermediği konularda provakasyonlarda bulunuyor. Burada iki hal, iki kurucu devlet var.
Kuşkusuz bu rapor da, diğer raporlar da doğası gereği eleştireldir. Biz bu eleştirileri fırsat kabul ediyoruz. Berabar çalışmaya odaklı bir eleştiri belgesi hazırlanmışsa, birileri bizim için çalışmış, belli noktaları tespit etmiş deriz, ancak burada geleceğe dair olumlu bir eleştiri görmüyoruz. Biz eleştiriden korkmuyoruz, ancak objektif dille yazılmış bir eleştiri görmüyoruz.
Belli bir pazarlığının ürünü olarak ortaya çıkmış bir rapor. FETÖ'nün saldırısını sizin ülkelerinize uyarlıyorum, siz hangi tedbirleri alırdınız? Emin olun Türkiye'nin aldığı tedbirlerin on kat fazla tedbir alırdınız. Ayrıca Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle ilgili eleştirilerin hiçbirini ciddiye almıyorum. FETÖ'den masum bir sivil toplum örgütüymüş gibi bir retorik kullanılmasını son derece yanlış buluyoruz.
Türkiye'de FETÖ'cü terör örgütü, yargıyı ele geçirmek üzereyken, hala bu eleştirileri sürdürüyorlar. Peki Türkiye'ye hangi ortak çaslışma önerisinde bulunmuşlar? AB, FETÖ tehdidini anlamaktan uzak.
Terör propagandası varsa, teröre destek varsa demokrasi yoktur. PKK'nın terör örgütü olduğunun altının çizilmesini olumlu buluyoruz, ancak yaptırımda bulunulmamasını olumlu bulmuyoruz. PKK saldırılarına karşı dayanışma görmüyoruz.
FETÖ'den masum bir Gülen hareketi diye bahsedilmesiyle tam olarak anlaşıldığını görmüyoruz, kınıyoruz. Türkiye'nin karşı karşıya olduğu terör tehdidini anlamaktan uzaklar. FETÖ tehdidi, kripto düzeyde devam ediyor.
Paris'te sadece çorba dağıttığı için gözaltına alınan üniversite öğrencilerini kendilerine hatırlatmak istiyorum.
AB siyasi ve insani açıdan olması gereken yerde durmuyor. Rapor, Zeytin Dalı Harekatının Suriye'deki durumu kötüleştirdiğini söylüyor, öncesinde durum neydi peki? İfadeler gerçeklerle örtüşmüyor.
İlerleyebiliyorsak, oturalım konuşalım, ilerleyemiyorsak 23. ve 34. fasılları açalım.
Türkiye bir Avrupa ülkesidir, AB üyeliğine yakın bir ülkedir denildi, ancak bunu bir de Ankara'ya soralım denildi.
Son bir ay içerisinde FETÖ'cü terör örgütünün tehdidi devam etmektedir. Hükümetimizin değerlendirilmesi, OHAL'e ihtiyaç duyulduğu yönündedir. OHAL ile terör saldırılarına cevap veriyoruz. Fransa'nın karşı karşıya olduğu tehdit, Türkiye'nin karşı karşıya olduğu tehdidin yüzde 1'i kadardır.
Avrupa Birliği, siyasi ve insani açıdan doğru yerde durmuyor. Türkiye'nin karşı karşıya olduğu terör tehdidini anlamıyorlar. Zeytin Dalı Harekatı'yla ilgili gerçeklerle uyuşmayan yorumlar var.