Adnan Bali kimdir? İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali neler söyledi?

Habertürk ve BloombergHT ortak yayınında dolar başta olmak üzere döviz kurlarındaki hareketlilik hakkında açıklamalar yapan İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, vatandaşlar tarafından merak edilmeye başlandı. Peki, Adnan Bali kimdir? Tüm detaylar haberimizde.

İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, Habertürk ve BloombergHT ortak yayınında dolar başta olmak üzere döviz kurlarındaki hareketlilik ve piyasalara dair açıklamalarda bulundu. Açıklamaları üzerine vatandaşlar Adnan Bali hakkında araştırmalar yapmaya başladı. Peki, Adnan Bali kimdir? Tüm detaylarıyla haberimizde... 

Adnan Bali kimdir? İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali neler söyledi?

"ÇOK CİDDİ SPEKÜLATİF ATAKLAR VAR"

"Zor günlerden geçiyoruz. Spekülatif ataklarla karşı karşıyayız. 94 krizi, 96 Asya, 97 Rusya, 99 depremi, 2001 krizi, hepsini yaşadık. Bir kısım dalgalanmalar yaşanması normaldi. Ancak bu sefer farklı. Tabii görmüyorum. Çok ciddi spekülatif ataklar olduğunu düşünüyorum. Kurları iki ülke arasındaki enflasyon farkından hesaplanır diye okulda öğrettiler. Hiçbir teoriye uymadığı düşüncesindeyim.

Bütçe açığının GSYH oranı yüzde 2'yi aşacak. Yıl sonunda da 2.5'u aşması bekleniyor. Bunu kıyaslayın, önemli bir mali disiplin göstergesidir. Kamu borç stoğu yüzde 30'ların altındaydı ama yüzde 30'lar seviyesine gitmiş olabilir. Bunun 3 katına gitmiş ülkeler var.

15 Temmuz'dan sonra da ifade etmiştim. Türkiye'nin 1 yıl kalmış borç tutarı 180 milyar dolar. Bu rakamı verince, nasıl içinden çıkacağız deniliyor ama bu işin özelliği de burada. Bu tutarın 102,5 milyar doları bankaların yükümlülüğü. Bunun da yarısı 50 küsur milyar doları bankaların yurtdışı yerleşiklerin açtıkları mevduat hesapları.

Diğer yarısı da borçlar. Bunların yenilenme oranı yüzde 110'a yakın. Son dönemde düştü, yönetilebilecek bir düzeyde. Merkez Bankası nezdinde tuttuğumuz rezervler 28 milyar dolar. Her an nakte döndürülebilir 50 milyar dolar döviz var.

Reel sektörde 73 milyar dolarlık reel sektörün yükümlüğünün 48 milyar doları mal ve hizmet taahhütünden dolayı yükümlülükler. Diğeri krediler. 12 aylık kümülatif yüzde 130'lar civarında.

Bankacılık sisteminde açık pozisyon yok. Finansal kesimin dışında ise açık var. Bu da 217 milyar dolar seviyesinde. Kısa vadede ise reel sektörün 6,5 milyar dolar artı pozisyonu var. Bu pozisyon da 2013'ün ortalarından itibaren reel sektörün artıye geçmiş olduğunu görüyoruz. Sermayedarların bulunduğu artı pozisyonlar bu hesapta yok

ADNAN BALİ KİMDİR?

1962 yılında Gaziantep İslahiye’de doğmuştur. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Ekonomi Bölümü mezunudur. 1986 yılında İş Bankası Teftiş Kurulu Başkanlığında göreve başlayan Bali, 1994 yılında Fon Yönetimi Müdürlüğünde Müdür Yardımcısı, 1997 yılında Fon Yönetimi Müdürlüğü Grup Müdürü, 1998 yılında ise Fon Yönetimi Müdürü oldu.2002 yılında Şişli, 2004 yılında İş Bankası Galata Şube Müdürü olarak atanan Adnan Bali, 30 Mayıs 2006 tarihinde Genel Müdür Yardımcılığına yükseltildi.İngilizce bilen, evli ve üç çocuk babası olan Bali 1 Nisan 2011 tarihinde İş Bankası’nın 16. Genel Müdürü olarak atanmıştır. Sayın Bali, aynı tarihte Kredi Komitesi Başkanlığı görevine seçilmiştir.Türkiye Sınai Kalkınma Bankası Yönetim Kurulu Başkanıdır.

İŞ BANKASI

TARİHİ BİR MİSYON

Kurtuluş Savaşı sona ermiş, Cumhuriyet ilan edilmişti. Şimdi, yeni Türkiye devletini, aşılması gereken ekonomik ve sosyal sorunlar bekliyordu. Bu dönemde tasarrufu teşvik ederek toplanacak fonlarla bütün ekonomik faaliyet kollarını finanse edebilecek, gerektiğinde çeşitli alanlarda sanayileşme hareketinin başlatılmasına kendi kaynaklarıyla katılabilecek milli bir kuruluşun doğması ve milli bankacılık sisteminin oluşturulması ihtiyacı derin bir şekilde hissediliyordu.

Ulusal bir banka fikri doğuyor...


Atatürk'ün baldızı Vecihe Hanım, bir banka kurulması fikrinin nasıl doğduğunu bakın nasıl aktarıyor:

"Atatürk İzmir'deki evimizin selamlık kısmında özel odasında çalışırdı. Bakanlarla Atatürk sık sık çalışma odasında görüşürdü. Celal (Bayar) Bey de sık çağırdığı bakanlarındandı. Gene böyle bir gün, Celal Bey önce Atatürk ile, onun çalışma odasında görüştü, sonra da bizim yanımıza geldi. Biz, Latife ablam, ben ve babam selamlık bölümünde oturuyorduk. Bu sözünü ettiğim bina şimdi Özel Türk Koleji olarak faaliyette bulunmaktadır... Evet, bu binada babam ile Celal Bey arasında Atatürk'ün 250 bin lirasının nasıl değerlendirilmesi gerektiği üzerinde konuşuldu. Babam ihracat ve ithalatın yabancılar tarafından yapıldığını hatırlatarak bu işleri yapacak bir Türk şirketinin kurdurulmasını önerdi. Celal Bey de bankacılık işlerinin de yabancılar elinde olduğunu hatırlatarak, bir banka kurulmasının yararlı olacağını söyledi. Sonunda da görüş birliğine vardılar. Bugün gibi aklımda, güzel bir akşamüstü idi. Daha sonra Atatürk de çalışma odasından çıkıp yanımıza geldi." "Bankamızın Kurucuları (&): Uşşakizade Muammer Bey", İş Dergisi, Sayı 265 (Kasım 1988), s. 20.


Yeni bankaya bir ad konuyor...


Türkiye'nin ilk milli bankasının isim babasının kim olduğu konusunda iki farklı öykü var. Bunlardan biri Celal Bayar'a ait:


"Hasan Saka Maliye vekili idi. Bu ismi onlar buldu. Onlar İş Bankası dediler. Yani İş Bankası ismi benim değil." (İş Dergisi, Sayı 240, Ekim 1986, s. 3).


Diğerini ise Cemal Kutay yine Celal Bayar'ın ağzından aktarıyor:


"Nitekim ertesi günü Çankaya'da kayınpederi Muammer Bey'in yanında Celal Bey'e bir isim üzerinde arzusunu soruyor ve cevap beklemeden şöyle diyor: 'Siz bu kurulacak banka ile bakir sahalarda faaliyet gösterecek, iş yapacaksınız. O halde her şeyi ile Türk olacak bu bankaya Türkiye İş Bankası ismine ne dersiniz?'" (Kutay, "Türkiye İş Bankası Nasıl Kuruldu?", İş Dergisi, Sayı 334, s. 14)

KURULUŞ

Cumhuriyet döneminin ilk ulusal bankası olan İş Bankası, Atatürk'ün direktifleriyle İzmir Birinci İktisat Kongresi'nde alınan kararlar doğrultusunda 26 Ağustos 1924 tarihinde kuruldu. İş Bankası ilk Genel Müdürü Celal Bayar'ın liderliğinde iki şube ve 37 personel ile hizmete başladı. Nominal sermayesi 1 milyon TL'ydi. Bu sermayenin fiilen ödenen 250 bin TL'lik bölümü ise bizzat Atatürk tarafından karşılanmıştı.

İlk kurucular, hissedarlar...

Bankamızın inşasının temel harcı niteliğinde olan 250 bin lirayı Atatürk koymuştu ama mütevazı bir bankanın kurulması için bile bu para yeterli değildi. Para bulmak için neler yapıldığını Celal Bayar şöyle anlatıyor:

"Sermaye bir milyondu. 250 bin lira hazırdı. O nispeten fazla para, dışardan on para yok. Müessis hissesi, bir hisse 1000 liraydı. Müessisler bulacağız ve meclis - i idareyi kuracağız. Hiç kimse yanaşmıyor. Diyorlar ki 'Ne kadar böyle bir işe girdiysek, hiçbirinin neticesi çıkmadı, bu da onların devamı'... Ecnebi bankalar nezdinde, Banque d'Athens var, İtalyanların bankaları var, Fransızların bankaları var. Onlar bizim Türklere, hatır için, Kızılay'a 1000 lira teberruda bulunur gibi, müessis hisselerini verdiler. Ben de şahsımı kullanarak, hatta Atatürk'ün nüfuzunu kullanarak 1000'er lirayı böyle topladım." (İş Dergisi, Sayı 240, Ekim 1986, s. 4).

Limonata, pasta...

9 Eylül 1924 günü, İstasyon Caddesi üzerindeki ilk binasında düzenlenen bir törenle Bankamızın açılışı yapıldı. Açılış törenine devlet erkânı, hükümet üyeleri, mebuslar, kordiplomatik ve Ankara eşraf ve tüccarı davetliydi. Davetli sayısı 150'yi bulduğundan, bu kadar kişiyi alacak salon bulunamamış, davetliler gruplar halinde ağırlanmıştı. Törende limonata ve pasta dağıtılmış, bu açılış için toplam 120 lira masraf yapılmıştı!

CESUR BİR GİRİŞİM

Türkiye'de tüm bankacılık işlemlerini gerçekleştirmek, sınai gelişmeyi başlatmak, ulusal tasarrufları harekete geçirmek, temel ekonomik atılımları finanse etmek ve kredi ihtiyaçlarını karşılamak, yeni kurulan bir ülke için yaşamsal önemde etkinliklerdi.

I. Dünya Savaşı sonrasında dünyada pek çok alanda olduğu gibi finansal sektörde de hızlı gelişmeler kaydedilmiş, yeni teknolojiler, kriterler ve metotlar oluşturulmuştu. Ülkemiz bu yenilik ve gelişmelerden tümüyle yoksun olduğu gibi bu alanda çalışacak yetişmiş elemanımız da yoktu. İş Bankası dönemin bu zor ekonomik koşulları altında çalışmalarına başladı.


Bankamız, kurulduğu günden beri, amaçlarını gözden kaçırmadan sürekli güçlenerek büyüyen ender kurumlardan biri oldu; bu durum camiamızın gelmiş geçmiş tüm üyelerinin en büyük övünç kaynağı.

 

GÜNÜN VİDEOSU

Dilan Polat'ın hayranı pes dedirtti: Cezaevine girdiğinizde kalp krizi geçirdim!

Dilan Polat cezaevine girince kalp krizi geçirdiğini söyleyen hayranı, Polat ile bir araya gelince ağladı.