Afganistan’dan gelenler... 'Büyük güvenlik sorunu var. Bir Amerikan tezgahıyla karşı karşıyayız!'
SuperHaber programcısı - Güvenlik Uzmanı Mete Yarar ve SuperHaber programcısı - Hürriyet yazarı Nedim Şener ile “Memleket Aşkına”nın yeni bölümü SuperHaber YouTube kanalında yayında…
Usta isimler SuperHaber programcısı - Güvenlik Uzmanı Mete Yarar ve SuperHaber programcısı - Hürriyet yazarı Nedim Şener, “Memleket Aşkına” programının yeni bölümünde, ABD’nin Afganistan planını ve Türkiye için yaratacağı riskleri tartıştı.
"BU MESELE HEM İÇ HEM DE ULUSLARARASI HUKUKUMUZA UYMAYAN BİR SİSTEM İÇİNDE İNSAN KAÇAKÇILIĞINI BARINDIRIYOR"
Mete Yarar, "Afganistan'da 7.vilayet başkenti ele geçirildi. Taliban'ın ABD anlaşması doğrultusunda vilayet başkentlerine saldırmayacağı konusunda gayrı resmi bir söylemi olduğu konuşuldu. Böyle olmadığı görüldü. Bütün eyalet başkentlerine saldırıldı. Bunlardan bir tanesi de özellikle Türk kökenli nüfusun olduğu Özbek, Tacik ve diğer 15 milyona yakın Türk insanın yaşadığı kuzey ve orta eyaletleri de bu saldırılardan etkilendi. Hatta Raşid Dostum'un bulunduğu bölgede Mezar-ı Şerif bölgesindeki konsolosluk bölgemizde de bir saldırı var. Raşid Dostum uzun süre sonra yanında yaklaşık 100 kişilik silahlı bir grupla Mezar-ı Şerif’e geçti. Bu durum dengeleri değiştirebilecek mi göreceğiz. Tablo şu ki, önümüzdeki aylar boyunca Afganistan meselesi, düzensiz göç olarak tabir edilen yasa dışı göç Türkiye'nin gündemi olacak. Hem iç hukukumuza hem dış hukuka uymayan, uluslararası hukuka uymayan bir sistem içinde insan kaçakçılığını barındırıyor.
"İRAN SINIRINDAN GEÇMİŞ OLMALARI ONLARIN AFGAN OLDUĞUNUN BİR GARANTİSİ DEĞİL"
Gelenlerin Afganistan'dan geldiğinin garantisi ne? İran sınırından geçmiş olmaları onların Afgan olduğunun bir belirtisi değil. İçerisinde İran'dan, Suriye üzerinden Irak'a geçip, İran üzerinden gelmeye çalışan radikal gruplar. Türki cumhuriyetlerinden gelen, Özek, Tacik, Kırgız ve Kazak grup içinden gelenlere dahil edebilirsiniz. El-Kaide yalnızca Afganistan'da değil, dünyanın birçok yerinde. Gelenlerin tamamının Afganistan'dan gelmediğini biliyorum. Ortak lisan kullanıyorlar. Afganistan içindeki bir Tacik ile Özbek aynı dili Özbekistan'da da kullanıyor. Gelenlerin büyük bir çoğunluğu Özbek ya da Tacik değil, çoğunlukla Afgan peştunlardan oluşan grup. Taliban'a yakın gruplar, Türk kökenli değil. Türkiye'de yapılan saldırıların büyük kısmı Suriye'den gelen Suriyeli göçmenler üzerinden yapılmadı. Saldırıların çoğu, havalimanı saldırısında gelenler Orta Asya kökenliydi. Bomba eylemler, Reina saldırısı eylemleri gibi saldırılara bakıldığında saldırıların çoğu bu tip yerlerden gelenler tarafından icra edildi. Hiçbir kaydı olmayan, nereden geldiğini bilmediğimiz bir sorun dünyanın neresinde olursa olsun bir güvenlik sorunudur. Türkiye'de ya da yurt dışındaki FETÖ'cüler bir konuyu çok fazla kaşıyor ve onunla ilgili bilgiler paylaşıyorsa onunla ilgili bilgiler paylaşıyorsa bilin ki oradan bir şey çıkacaktır. Bir eylem çıkacaktır." sözlerini kullandı.
"ŞERİAT İSTEYEN TALİBAN, O BÖLGEDE ÜLKE İÇİNDE BİR İŞ SAVAŞ ÇIKARACAK"
Nedim Şener, "ABD'nin ne yapmak istediğini anlamak gerek. 1979'da Afganistan'a neden müdahale ettiyse bugün de aynı gerekçe ile çıkıyor. O da Rusya ile mücadelesi. O gün düzenli bir silahlı mücadeleyle, milis bir mücadeleyle Rusya'ya karşı barikat kurmaya çalışıyordu. 1989'da Rusya geri çekilerek bir anlamda mevzi kazanmış oldu. ABD'nin stratejisinde çok büyük bir değişiklik yok. Bugün de yine Rusya ile mücadele adı altında oradan çekiliyor. ABD bulunduğu bölgede, 1 metrekare toprağa ABD askerinin üs kurduğu ve yıllarca belli bir lojistik oluşturduğu alanı terk etmez. Rusya ile mücadeleden dolayı terk ediyor. 1979'da neden bölgeye girdiyse bugün de o gerekçe ile çıkıyor. Bu sefer politikasının adı destabilizasyon yani istikrarsızlaştırmak. ABD çıktığında oluşabilecek kaosun işaretleri birkaç aydır gelmeye başladı. Taliban bütün kentleri ele geçiriyor, başkent Kabil'i de alması uzak değil. Amerikan yönetimi, Rusya, İran, Pakistan ve Çin gibi ülkelerin olduğu bölgenin tam da kalbini istikrarsızlaştırıyor. Şeriat isteyen Taliban, o bölgede ülke içinde olmak üzere bir iç savaş çıkacak. Dostum'un bölgesi de dahil olmak üzere herkes belli kamplara ayrılacak. Bu öyle bir kaos stratejisi ki, arada İran gibi binlerce kilometre mesafede bir ülke olmasına rağmen Türkiye'yi de içine alan bir sarmal haline dönüştü.
"BÖLGENİN ÇOK BÜYÜK BİR KAOSA GEBE OLDUĞUNU GÖRMEK GEREKİYOR"
Türkiye hatalı bir politika izliyor. Tarihten gelen bağları, inanç bağları, stratejik ve teknik gerekçeleri olabilir ama bölgenin çok büyük bir kaosa gebe olduğunu görmek gerekiyor. Kabil havalimanını koruma gerekçesiyle orada asker bulundurmanın bir anlamı olmayacağını yakın tarihte göreceğiz. Öte yandan Türkiye, o bölgeleri koruyor ama bölgedeki doğan istikrarsızlığı gidermek ya da ortak hareket etmek adına Pakistan ile Milli Savunma Bakanlığı görüşmeler yapıyor. Git gide derinleşen bir kaos stratejisi var. Afganistan'ı anlamak istiyorsanız Suriye'ye bakmak gerekiyor. Suriye'de ne yaşandıysa benzeri yaşanacak. Sınır güvenliği açısından bir risk oluşturmuyor ama göçen Afganların yarattığı bir tehlike sınırımızda var ve büyüyor. Suriyeliler gibi bir miktar insani gerekçelere dayandıran, toplumun bir kesiminin olumlu bir kesiminin de olumsuz baktığı, biraz kutuplaşmanın da eseri olan bir antipati ortamı vardı. Bu da büyüyor toplumda. Afganistan'dan geçenlerle ilgili toplumun her kesiminde bir kaygı var. Türkiye'nin oradan gelen göçü engelleyeceği politikalar izlemesi gerekiyor. Sınıra duvar örülüyor, asker takimatı yapılıyor ama yine de bazı şehirlerde üniformalı Afganlar sokaklarda dolaşıyor. İnsanlar endişe duyuyor. Bu yalnıza sosyolojik, psikolojik bir endişe değil, güvenlik riski de barındırıyor.
"BU GÖÇ, ABD'NİN DÜZENLEDİĞİ BİR DÜZENSİZ GÖÇ. ABD BİZİM BAŞIMIZA ÇORAP ÖRMEYE ÇALIŞIYOR"
Hatırlayın Özbek birisi IŞİD'den aldığı talimatla aynı güzergahı takip edip Konya'dan İstanbul'a gelip Reina saldırısını yapmıştı. O bölgeden gelenlerin çoğunda bu radikal unsurlar var. Bütün bunları engellemenin yolu sınır güvenliği sıkılaştırmak gerekiyor. Bu iç ve dış hukukumuza uymayan bir göç. Düzensiz göç diyoruz ama bu ABD'nin düzenlediği düzensiz bir göç. ABD bizim başımıza çorap örmeye çalışıyor." dedi.
Mete Yarar ve Nedim Şener ile “Memleket Aşkına”nın tamamını SuperHaber YouTube kanalında izleyebilirsiniz...