Hakkında pek bir şey yazılmamış, adını sıkça duymadığımız bir yere yolculuk yapacağız bugün. Afrika'nın batı kesiminde yer alan ve doğusunda Mali ve Fildişi Sahili, güneyinde Sierra Leone ve Liberya, kuzeyinde Senegal ve Gine Bissau ülkeleriyle batısında Atlas okyanusunun derin sularıyla sınırlarını belirlemiş bir ülke; Gine.
Fransız sömürgeleri arasında bağımsızlığını ilk ilan eden (1958) ve resmi dili Fransızca olan bu ülke halkının %85'i Müslümanlığı benimsemiş. Neredeyse hiç turist almayan kent sadece meraklısını ağırlıyor. Ben de merak ettim ve bu bakir şehri en az yerli halkının turist görüp şaşırdığı kadar şaşırarak gezdim. Para birimi Gine Frangı olan ülkenin bağımsızlığını ilan edişiyle birlikte başkent olan Konakri'ye gittiğimde biraz karanlığın biraz da yol yorgunluğunun etkisiyle direkt otele geçtiğim için pek bir izlenimim olmamıştı. Okyanusun uçsuz bucaksız görüntüsüyle uyanıp tropik meyvelerle taçlandırdığım oldukça güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra dışarı çıktım. Otelden ayrılıp da Konakri beni kıpkırmızı topraktan yollarıyla karşıladığı zaman burayla ilgili fikirlerim şekillenmeye başladı.