Afyon Kocatepe Üniversitesi FETÖ'cülerin elinde mi?
Yeni Akit yazarı Nurettin Veren, son dönemde köşe yazılarında, üniversitelerdeki FETÖ yapılanmaları hakkında önemli iddialar gündeme getiriyor.
FETÖ ile organik bağı olduğu belli olan çok sayıda akademisyenin üniversite kadrolarında görev yaptıklarını belirten Veren, Afyon Kocatepe Üniversitesi'ni örnek gösterdi.
Cumhurbaşkanı ve Başbakan'a seslenen Nurettin Veren, konuyla ilgili ihbar kabul edilebilecek bazı ifadeler de kullandı.
İşte o yazı;
* FETÖ’nün temizlenemediği üniversiteler..
Üniversitelerden gelen bilgi ve belgelerde FETÖ ile gerçek bir mücadele yapılmadığını, rektör, genel sekreter, daire başkanı, dekan, müdür konumundaki FETÖ iltisaklı ya da kriptoların hâlâ görevlerine devam ettiğini, örgütün güçlenerek kadrolaştığını, daha önceki yazılarımda da başka üniversitelerde de, benzerleri olduğunu yazmıştım.
Bazı üniversitelerde FETÖ ile hiçbir ilgisi olmadığı halde, sırf rektörün şahsi husumetinden dolayı, kendisine verilen inisiyatif kullanarak, FETÖ’cü diye ihraç edilenler var iken;
Bazı üniversitelerde ise, 17-25 Aralık’tan sonra örgüt talimatı ile Bank Asya’ya para yatıran, çocuklarını FETÖ okuluna gönderen, örgüt iltisaklı akademisyenlerin aktif olarak görevine devam ettiğini, hatta tutuklanıp adli kontrolle serbest kalanların dahi, ihraç edilmeyerek görevde olduğu gerçeği karşımızda durmaktadır.
Bir somut örnek vereyim.
YÖK, ilgili yürütme kurulu üyelerine, Başbakanımıza ve Cumhurbaşkanımıza duyurulur!
(AKÜ) Tıp Fakültesi Genetik Bölümü kadrosunda Profesör olan MUSTAFA SOLAK, 2011 yılından bu yana rektörlük görevini yürütmektedir.
15.11.2016 tarihli Plan ve Bütçe Komisyonu tutanaklarında; Rektörün 17-25 Aralık’tan sonraki icraatlarına dikkat çekilmiş. Tıp FakültesiGenetik Bölümünde 3 milyon lira değerinde (eski para ile 3 trilyon) cihaz ve yeterli ekipman olmasına rağmen, Ankara’da (İNTERGEN) isimli özel bir firma ile hizmet alımı anlaşması imzalanmıştır. Firma sahiplerinden biri 15 Temmuz’dan sonra, GATA’dan ihraç edilerek tutuklanan, GATA imamı Prof. Dr. DAVUT GÜL’dür.
1 Temmuz 2016 tarihinde bu firmayla bir kez daha hizmet anlaşması yapılmış, üniversite bünyesinde yapılabilecek tahliller, İNTERGEN firmasına gönderilerek kamu zarara uğratılırken, sahibi FETÖ’cü olan firmaya da finans sağlanmıştır.
İddia edildiği gibi İNTERGEN firması ile sözleşme darbe sonu hemen fesih edilmemiş, bekle gör taktiği ile darbeden yaklaşık iki ay sonra, 24.08.2016 tarihinde fesih edilmiştir.
AKÜ’ye işçi olarak alınan ADNAN FİLYA, hızla merdivenleri atlıyor: Önce memur, daha sonra ise; öğretim görevlisi, bir sonraki adımda da, Tıp Fakültesi Hastanesine müdür yardımcısı olarak atanıyor. Hızını alamayan ADNAN FİLYA inisiyatifini kullanarak, AKÜ’ye 300 işçi alıyor. Afyonkarahisar 2’nci Ağır Ceza Mahkemesince, ADNAN FİLYA’ya FETÖ üyesi olma suçundan 12 yıl hapis cezası verilmiştir.
Örgütün geçmiş yıllarda üniversite sorumlusu olarak görev yapan Asım kodlu SERKAN EROL, tutuklu yargılanan Doç.Dr. FEHMİ AKIN’ın diğer fakültelerden sorumlu olduğunu söylüyor ve ayda 30-40 bin toplandığını, toplanan paranınİZMİR’e gönderildiğini söylüyor. TUTUKLU (FEHMİ AKIN), daha önce Fen Edebiyat Fak. Tarih Bölümünde Yrd.Doç. iken, İktisat Fak. Kamu Yönetim Bölümüne Doçent olarak atanmış, yükseltilmiştir. İkinci bir görev olarak, finans kaynaklı bir birim olan Uluslar Arası İlişkiler Müdürlüğü bünyesinde “Farabi Koordinatörü“ olarak görevlendirilmiştir.
Sağlık Bilimleri Enstitü Müd.lüğü, Fen Bilimler Enstitü Müd.lüğü, M.Y.Okul Müdürlükleri ve bazı Fakülte Sekreterliklerini ele geçiren, idareci konumundaki FETÖ’cülerin, hemen hemen pek çoğunun tutuklanıp ceza almaları dikkat çekicidir.
FETÖ’cü askerlere ve polislere Yüksek Lisans belgesi verdikleri iddia edilen, Enformatik Bölüm Başkanı Doç. SİNAN YÖRÜK ile ders verenlerin de, sözde FETÖ’nün polis imamı oldukları iddialar arasında, yargılanmaları devam etmektedir.
Başhekim Prof. MEHMET ÜNLÜ, Başhekim yardımcıları Prof. REHA DEMİREL, Doç. YÜKSEL ELA, Doç. OKAN SOLAK, Doç. ABDULLAH AYÇİÇEK ve dekan yardımcısı Doç. ÖMER ÖZBULUT şu anda FETÖ’den tutukludurlar.
35’i Tıp Fakültesinden olmak üzere, toplam 92 akademisyen ihraç edilmiştir.
İşte AKÜ Tıp Fakültesi FETÖ’cülerin elindedir, üniversitelerimizinçoğu aynı durumda yürekler acısı bir haldedir.
Emniyet ve ağır cezada verilen ifadelerde, Rektörün FETÖ’cüler ile işbirliği yaptığı, FETÖ’cü olmayanlara da mobbing taktikleri (sürgün, pasif göreve çekme uyguladığı, kadro vermeme vb) uyguladığı yer almaktadır.
İşte FETÖ’cüler nasıl kadrolaşmış, adı geçen Rektör ve diğer Rektörler, 17-25 Aralık’tan sonra Cumhurbaşkanımızın çağrısı ile FETÖ ile gerçek manada mücadele etmişler midir? Takdir sizlerin.