Ağar: Bütün bir medeniyet tehdit altında! SuperHaber- Özel

Beyaz Saray, ABD Başkanı Donald Trump'ın, "ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıdığını ilan edeceğini" ve "Tel Aviv'deki Amerikan Büyükelçiliğinin Kudüs'e taşınması hazırlıkları için talimat verdiğini söyleyeceğini" açıkladı. Konuyla ilgili olarak SuperHaber’den Arzu Erdoğral’a konuşan Güvenlik ve Terör uzmanı Abdullah Ağar, İslam dünyasının kendi içerisinde param parça olmuş durumda olduğuna dikkat çekti. Ağar,”hem jeopolitik, hem jeostratejik, hem de jeoteolojik bir proje var. Bu üçü hep birbirine bağlı. Bu jeoteolojik köken aslında batı dünyasının bu coğrafyada yapmış olduğu müdahalelerin temel alt yapısını oluşturuyor” dedi.

YAHUDİ LOBİSİNİN DESTEĞİNİ ARKASINA ALMAK İSTİYOR

-Trump'ın ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıdığını ilan edeceğini açıklandı. Bununla ilgili olarak neler söylersiniz?

İslam dünyası kendi içerisinde param parça olmuş durumda. Şu an İslam dünyasının istese bile oluşumu engelleyebilecek bir tepki bir etki üretemeyeceği hesabındalar. Diğer tarafıyla Trump özellikle ABD’de iktidar olduğundan beri gerçek anlamda iktidar olamadı. Yani iktidar oldu ama muktedir olamadı. Sürekli üzerine hukuki olarak geliyorlar, siyasi olarak geliyorlar, stratejik olarak geliyorlar. Müesses nizam Trump’ı kendi istediği gibi yönetme ve yönlendirmeye çalışıyor. Trump’ın Amerika’daki en güçlü lobinin desteğine ihtiyacı var. Burada da kimi görüyoruz? İsrail kökenli Yahudi lobisinin desteğini kendi arkasına almayı istiyor. Bunun için tabi bir şeyler yapması lazım. Bu noktada zaten coğrafya fitneye fesada düşmüş birbirine girmiş ve zayıflamış durumda. Onun için de Kudüs’ü başkent ilan etme sürecini başlatmış durumdadır. Öte yandan büyük bir proje bulunuyor. Hem jeopolitik, hem jeostratejik, hem de jeoteolojik bir proje var. Bu üçü hep birbirine bağlı. Bu jeoteolojik köken aslında batı dünyasının bu coğrafyada yapmış olduğu müdahalelerin temel alt yapısını oluşturuyor. Ben kendi kafamdan bir zan ile konuşmuyorum. Kendi söylemlerinden kaynaklanıyor. İşte ne diyor 2003 yılları Irak’ı işgal ettiği zaman Bush; “ben bir kutsal savaş yapıyorum.” Adamların kafasında bir ruhban karakter var. Bir kusurlu zihin var ortada. Bu kusurlu zihinde ruhban anlayıştan kaynaklanıyor. Ruhban anlayışın gerek batı dünyasında gerek ise İsrail üzerindeki etkisinden kaynaklanıyor. Sağlıklı düşünemiyorlar.

HAMASİ YAKLAŞIMLAR SORUNUN BİR PARÇASI OLACAK

-Bu kararın ardından neler yaşanabilir?

Bunu öngörmek çok zor. Çatışmalar özellikle Kudüs merkezli Filistin merkezli veya yakın civarda Lübnan merkezli alanlarda… Mısır’da bir saldırı oldu İsa’nın oğulları adlı bir örgüt üstlendi. Yani buradaki kıvılcımlar ile nereye doğru evrilir. Açıkçası kaos yönetilemeyeceği gibi öngörülerde bulunmak çok zor. Herkes bir şekilde acaba ne olacak diye bakıyor. Burada İran ile ilgili başka bir fotoğraf var. Yemen ile ilgili fotoğraf var. Suudi Arabistan ile ilgili ılımlı İslamın emrine Suudi silahlı gücünün verilmesi var. Bu çok kapsamlı bir proje. Bununla ilgili Türkiye insanlık adına kendi ülkesi adına ve coğrafya adına bir pozisyon alacak, almaya çalışacak. Buradaki temel refleksin açıkçası ben insanlık adına ortak bir refleks olduğunu düşünüyorum. Hamasi yaklaşımların sonuç üretmeyeceğini hatta sorunun bir parçası olacağını düşünüyorum.

ÖRGÜTLERİN ARKASINDAN HEP AYNI ADAMLAR ÇIKIYOR

-Burada radikal gruplar sahaya sürülebilir mi?

Farklı farklı yapılar üzerinden hem provokatif hem tahrik içerikli hem doğrusal hem de asimetrik etkiler ortaya çıkabilir. Süreci birileri manipüle edebilir. Coğrafyaya baktığımız zaman hep tahrikler ile provokasyonlar ile gidiyor. Bakıyorsunuz örgütlerin arkasından hep aynı adamlar çıkıyor.

BÜTÜN BİR MEDENİYET TEHDİT ALTINDA

-Türkiye açısından bakacak olursak ne söylenebilir?

Türkiye’nin de yakın zamanına baktığınızda Türkiye’nin de aynı sürecin içerisine dahil edildiği, tehdit olarak algılandığı ve Türkiye’ye karşı bir savaşın açıldığını görüyorsunuz. Türkiye sürekli domine edilmeye çalışılan bir ülke. Türkiye’nin üzerinde sürekli baskı var. Türkiye, cumhuriyet tarihinin en büyük isyan girişimini yaşadı meskun mahaller üzerinde. Sonra darbe geldi sonra Fırat Kalkanı ve Türk ordusu, Güneydoğu’da bozguna uğratılmaya çalışıldı ve ondan sonraki süreçte siyasi baskılar, ekonomik baskılar bilimsel ve teknolojik anlamdaki baskılar hiç bitmedi. Bu bir savaş bu hibrit savaşı kirli savaş. Türkiye’de bir şekilde tehdit altında... Sadece Irak, İran, Suriye değil. Bütün bu coğrafyadaki bütün bir medeniyet tehdit altında. Adamın kafası bozuk… Adam, 3. bin yılda kıyamet kopacak, kıyamet kopmadan evvel tanrının bize vaat ettiği topraklara geri döneceğiz diyor. Bunun adı da milenyum… Kendi doktrinleri bu, bize ait olan bir şey değil.