Agung Yanardağı patladı mı? Tahliye başladı mı? Tehlike sürüyor mu?
Endonezya'nın Bali Adası'ndaki Agung Yanardağı'ndaki hareketlilik bölge halkını korkutuyor. Agung Yanardağı patladı mı? Tahliye başladı mı? Tehlike sürüyor mu? Son durum ne? Alarm halindeki bölgeden son gelişmeler için haberimize buyrun.
Bali Adası'ndaki Agung Yanardağı'ndaki hareketlilik bölge halkını korkuturken, Endonezya'da endişe ile izleniyor. Agung Yanardağı patladı mı? Tahliye başladı mı? Tehlike sürüyor mu? Son durum ne? Alarm halindeki bölgede neler olduğuna bakalım.
Endonezya Jeoloji Ajansından yapılan açıklamada, 7 dakika süren patlamada, yanardağdan püsküren kül ve dumanların 2 bin metre yükseğe çıktığı ve lavların 2 kilometrelik alana yayıldığı belirtildi.
Açıklamada, literatürde "stromboli" olarak adlandırılan orta şiddetteki patlamanın ardından mevcut alarm seviyesinin artırılmayacağını, volkan kraterine 4 kilometre yakınlıktaki alanın "tahliye bölgesi" ilan edildiği kaydedildi.
Geçen hafta Bali Uluslararası Havaalanı, yanardağdan çıkan volkan küllerinin hava ulaşımını aksatması nedeniyle yarım gün hizmete kapatılmıştı. Bali Adası'ndaki Agung Yanardağı geçen yıl yaşanan patlamaların ardından yeniden dünyanın gündemine gelmişti.
Yanardağ 1963'te patladığında lav akışı tam 11 ay sürmüş, 1000'den fazla kişi hayatını kaybetmişti. Yanardağın etki alanında halen 4 milyon kişi yaşıyor.
250 milyon nüfusa ev sahipliği yapan takımadalar ülkesi Endonezya, Pasifik Okyanusu'nun "Ateş Kuşağı" olarak adlandırılan, 120 aktif volkanın bulunduğu bir bölgede merkezinde yer alıyor.
YANARDAĞLAR NEDEN PATLAR?
Yanardağ patlamaların tetiklenmesine; tektonik levhalar, sert hava şartları, magma hareketleri ve hatta iklim değişikliğinin etkileri yol açabilir. Volkan patlamalarına neden olan olaylar göründüğünden çok çeşitli; patlamalar karmaşık, farklı ve birçok olayların bir araya gelmesi ile oluşur.
Yerküre’nin kabuğunun altında erimiş kaya katmanları bulunur. Bu katmanlar, çekirdekteki yüksek sıcaklıklardan ötürü eriyerek magmayı oluşturur. Magmanın içerisinde ise çeşitli gazlar var; bunlar karbondioksit, su buharı ve sülfür dioksit. Bu gazlar, bir kayanın mühürlediği magma odalarında yer alır. Sıvılaşmış durumundan ötürü magma, tepesindeki kayadan az yoğun. Magma, o yüzden yükselmeye başlar. Bu sırada su buharı balonlar halinde kaçmaya başlayarak karbondioksit ve sülfür dioksitin göreceli yoğunluğunu arttırır. Zamanla bu gazlar ilk baştaki büyüklüklerinin 1000 katı olana kadar genişler ve odanın kapağına yaptığı basınçla patlamaya yol açar. Aslında bu durum gazlı bir içeceği sallayıp kapağını açtığınızda başınıza gelen şeyle aynı olay; salladığınızda karbondioksit molekülleri ayrışır, gaz ve basınç birikir.
Magma salındığında – Yerküre’nin kabuğundaki volkan dediğimiz kırılma yoluyla – ismi lav olarak bilinir ve sıcaklığı 1100 santigrat dereceye ulaşır. Genellikle bu sırada volkanik bulutlar oluşturur: sıcak kül, gaz ve erimiş kaya parçaları 1000 derece sıcaklıkla saatte 700 kilometre hıza ulaşarak ilerler.
VOLKANİK PATLAMANIN NEDENLERİ NELERDİR?
Bir patlamanın oluşmasına, o magma odasındaki kapağa uygulanan basıncın artması sonucu magmanın açığa çıkmasıyla oluşur. Ancak magmanın bu hareketine yol açan değişkenler ve farklı patlama türleri vardır.
Yanardağlar genellikle tektonik levhaların yakınlarında bulunur. Birbirinden ayrılabilirler, yüzeyde boşluk bırakabilirler veya bir levha başka bir levhanın altına girebilir.
Magma, levhalar birbirinden ayrıldığında oluşan boşluğu doldurmak için hafif bazaltik lav patlamalarıyla yavaşça yükselir; ki bunun da sıcaklığı 800 ile 1200 derece arasındadır.
Buna rağmen bir levhanın başka bir levhayı altından itmesi durumunda ise erimiş kaya, çökelti ve deniz suyu magma odasına itilir. Kaya ve çökelti yeni magmanın içinde erir ve magma odasını patlama gerçekleşene kadar doldurur. Sonrasında da sıcaklığı 800 ila 1000 derece arasında değişen yapışkan ve yoğun lav açığa çıkar.
Düşen sıcaklıklar eski magmanın kristalize edilmesine ve magma odasının dibine çökmesine neden olabilir. Bu da yeni sıvılaşmış magmanın yukarıya hareket etmesine neden olur (aynı bir kova suya tuğlanın bırakılmasında olduğu gibi).
Magma odasına uygulanan dış basınçta bir azalma da içerideki artan basıncın dengelenememesinden ötürü patlamaya neden olabilir. Bu, çoğu zaman kaya sıklığında azalmaya yol açan tayfunlar veya erimiş kaya bileşimini değiştiren oda kapağının üzerindeki buzulların erimesi yoluyla oluşabilir. Örneğin, İzlanda’daki Eyjafjallajökull volkanik patlamasına neden olan olaylardan birinin buzulların erimesi olduğu düşünülüyor.
‘Sıcak nokta’da yer alan yanardağlar ise tektonik levha sınırlarından uzakta oluşanlar. Levhaların hareketlenmesi ve yer kabuğundan yükselmelerle oluşur; bunlara da baca denir. Bu tür yanardağlar Hawaii adalarında bulunur.
TÜRLERİ NELERDİR?
Üç tür yanardağ vardır:
Kalkan yanardağ: Yassı kubbe şeklindedir ve insanların kaçabileceği hızda bazaltik lav açığa çıkartır.
Stratovolkanlar yanardağ: Koni şeklindedir ve andezitik lavlar çıkartır. Büyük çapta patlamalar, volkanik ve zemin kaymalarına neden olur. Bali’de aktif olan Agung yanardağı bu kategoridedir.
Kaldera yanardağı: Çömlek şeklinde bir görünüşü vardır ve 650 ila 800 derece arasında yoğun lav meydana getirir. Şeklinin sebebi patlamaların şiddetinden dolayıdır ve bu patlamalar magma odasının duvarlarının yıkılmasına yol açar. Bu sırada tüm oda boşalarak desteksiz kalır. Bu süreç periyodik olarak gerçekleşir ve yanardağın uykuda olduğu anlamına gelmez.
PATLAMA BÜYÜKLÜĞÜ NEYE GÖRE DEĞİŞİR?
Patlamanın büyüklüğü magma ile içerisindeki gazların yoğunluğuna ve magma odasına itilen yeni magmanın miktarına göre değişiyor.
Bazaltik lav gazların çabuk bir şekilde kaçmasına ve küçük patlamalar gerçekleşmesine neden olurken; diğer türdeki lavlar gazın kaçmasını zorlaştırarak daha büyük patlamalara neden olur.
VOLKANİK AFETLER
Patlamalar sonucunda oluşan birçok tehlike ise farklı sonuçlar doğuruyor. Bunlar arasında en tehlikesi, yoluna çıkan her şeyi yok eden volkanik bulutlar. Diğer sonuçlar kül bulutları, kül yağmuru, toprak kayması, deprem, tsunami, alışılmadık hava ve buzul seli.
BALİ ADASI
Bali, Küçük Sunda Adalarının en batısında yer alan Endonezya'ya bağlı bir adadır. Batıda Cava, doğuda ise Lombok adasının arasında kalır. Başkenti Denpasar'dır.
2009 yılı sayımlarına göre 3,551,000 nüfusa sahip olan adanın 93.2%'si Hindu geri kalan kesimin çoğunluğu ise müslümandır. Bali ayrıca Endonezya'nın en turistik adasıdır. Dans, heykelcilik ve resim gibi sanat dalları gelişmiştir.
TARİHÇE
Bali, milattan önce 2000 yıllarında Tayvan'dan göç eden Avusturonezyalılar tarafından yerleşim birimi olarak kullanıldı. Bu nedenle Bali halkı kültür ve dil bağlamında Filipinler ve Okyanusya ile benzerlikler gösterir.
Bali kültürü, milattan sonra 1. yüzyıldan itibaren Hint ve Çin kültürlerinden önemli bir biçimde etkilendi. Özellikle Hinduizmin bölgedeki kültüre güçlü etkileri oldu. "Bali dwipa" (Bali Adası) ismi ilk kez milattan sonra 914 yılında Sri Kesari Warmadewa tarafından yazılan kitabelerde "Walidwipa" olarak geçer. Subak adı verilen ve pirinç yetiştiricliğinde kullanılan kompleks sulama sistemi de bu dönemde geliştirildi. Bugün hala bazı dini ve kültürel geleneklerde o dönemin izlerine rastlanır. Doğu Cava'da hükümranlık süren Hindu Majapahit İmparatorluğu (1293–1520), 1343 yılında Bali'de bir sömürge kurdu. 15. yüzyılda imparatorluğun düşüşe geçmeye başlamasıyla Cava adasından Bali'ye göç başladı. Bu göçün çoğunluğunu entelektüeller, sanatçılar, din adamları ve müzisyenler oluşturuyordu.
Avrupalıların Bali adasına ilk gelişleri 1597 yılında Hollandalı kaşif Cornelis de Houtman tarafından gerçekleştirilir. Bundan önce 1585 yılında bir Portekiz gemisi de Bali adasında karaya oturmuştur. Hollanda sömürgesi ondokuzuncu yüzyılda bütün Endonezya takımadalarını kontrolü altında tutuyordu. Hollanda'nın Bali üzerindeki ekonomik ve siyasi kontrolü ise 1840'larda adadaki farklı krallıkları birbirlerine düşürmek yoluyla güçlerini azaltma şeklinde başladı. 1890'ların sonlarında adadaki krallıklar Hollanda sömürgesinin kışkırtması ve oyunlarıyla birbirleriyle savaşmaya başladılar.
1906 yılında Hollanda Bali'nin Sanur bölgesinde büyük deniz ve kara kuvvetleriyle ani bir saldırıya geçti. Bali halkı teslim olmaktansa bu büyük orduya karşı birlik olup savaştılar. Hollanda'nın teslim ol çağrılarını dinlemeyen binlerce Bali'li işgalcilere karşı ölüme yürüdü. 1908 yılında Klungkung'da benzer bir çatışma ve katliam vuku buldu. Hollanda'ya karşı koyamayan yerel halk sonunda teslim oldu ve Hollanda ada genelinde bir yönetim kurdu. Hollandalıların Bali'ye gelişleri diğer Endonezya adalarına kıyasla daha geç ve daha zor oldu.
1930'larda antropolog Margaret Mead ve Gregory Bateson, sanatçı Miguel Covarrubias ve Walter Spies ve müzikolog Colin McPhee Bali ürettikleri eserlerle Bali'yı batı turizmiyle tanıştırdılar.
Bali, İkinci Dünya Savaşı süresince Japon İmparatorluğu tarafından işgal edildi. Bali'li generallerden Gusti Ngurah Rai işgale karşı bağımsızlık ordusunu kurdu. Japonların 1945'te Pasifik'te savaşı kaybedip Endonezya'dan geri çekilmelerinin hemen ardından Hollanda Endonezya'ya ve Bali adasına tekrar geri döndü. Bu geri dönüşe Bali halkı Japonlardan kalan silahlarla karşı koydular. 20 Kasım 1946'da Bali'nin merkezi bölgelerinden Tabanan'da Marga Savaşı gerçekleşti. 29 yaşındaki genç kumandan Gusti Ngurah Rai intihar komandolarını Hollandalıların üzerine gönderdi. Bu savaşta neredeyse bütün Bali ordusu yok edildi.
1963 yılında Agung Yanardağı'nın patlamasıyla binlerce kişi öldü. Bundan dolayı adada büyük bir ekonomik kriz yaşandı ve pek çok Balili başka yerlere göç etmek zorunda kaldı. 1950'lerin sonuna doğru Bali'de kast sisteminin destekçileri ile buna karşı olanlar arasında problemler yaşandı. Politik bir oyun olarak bu problemler; Endonezya Komünist Partisi (PKI) ve Endonezya Milliyetçi Partisi'nin destekçileri tarafından provoke edildi. Tansiyon Endonezya Komünist Partisi'nin toprak reformu programı ile daha da arttı. Cakarta'da hükümete karşı gerçekleştirilen askeri darbe General Suharto tarafından bertaraf edildi. Darbeden Endonezya Komünist Partisi'ni sorumlu tutan Suharto ve yandaşları ülke genelinde komunist parti üyelerine karşı şiddet eylemlerine başladılar. Bunun neticesinde tüm Endonezya genelinde yaklaşık 500.000 kişi öldürüldü. Bali'de yaklaşık 80.000 kişi öldürüldü ki bu rakam ada nüfusunun %5'ine tekabül etmekteydi. Endonezya Milliyetçi Partisi'nin yüksek kastlı toprak sahibi liderleri Endonezya Komünist Partisi üyelerinin öldürülmesinde büyük rol oynadılar.
1965/66 yıllarındaki büyük çalkantıların ardından Suharto, Endonezya'nın 1945@te bağımsızlığını ilan eden ve ilk devlet başkanı olan Sukarno'yu devirip yerine geçti. "Yeni Düzen" adını verdiği hükümeti, Endonezya'nın batı ülkeleriyle olan ilişkilerini yeniden düzenlemeye başladı. Savaştan önce cennet olarak tasvir edilen Bali tekrar modern bir hal almaya başladı. Turizmin büyük ölçüde artmasıyla yaşam standartları da arttı. 2002 yılında islamik bir grup tarafından Bali'nin turistik kesimlerinden Kuta'da patlatılan bomba ile çoğunluğu yabancı olmak üzere 202 kişi öldürüldü. Bu ve daha sonra 2005 yılında gerçekleştirilen başka bir saldırı turizmi ve buna bağlı olarak ada ekonomisini büyük ölçüde etkiledi.
COĞRAFYA
Adanın Topografyası
Bali adası, Doğu Cava'ya 3.2 km uzaklıkta ve ekvatorun yaklaşık 8 derece güneyindedir. Bali ve Cava adaları Bali geçidiyle ayrılırlar. 5,632 km² yüzölçüme sahip ada; doğudan batıya yaklaşık 153 km, kuzeyden güneye ise yaklaşık 112 km uzunluktadır.
1960'te patlayan ve halen aktif bir yanardağ olan Agung dağı 3,142 m ile adanın en yüksek noktasıdır. Merkezden doğu kesimlere doğru dağlar yükselir. Adanın en doğusunda da Agung dağı vardır. Batur dağı da (1,717 m) halen aktif bir yanardağ olup 30.000 yıl önce patlaması dünya tarihinin en büyük volkanik olaylarından biri olarak kabul edilir. Adanın en uzun nehiri yaklaşık 75 km uzunluktaki Ayung nehridir.
Ada mercan kayalıklarla çevrilidir. Güneydeki sahiller beyaz, kuzey ve batı kıyıları ise siyah kumlarla çevrilidir.
Güney kıyılara yakın olan Denpasar adanın en geniş yerleşim bölgesi ve başkentidir. 2002 istatistiklerine göre nüfusu 491,500 civarındadır. Bali'nin ikinci en büyük şehri olan Singaraja, kuzey kıyılarında kurulu ve yaklaşık 100,000 nüfuslu eski sömürge başkentidir. Diğer önemli şehirleri, tatil köyü Kuta ve adanın kültür merkezi olarak bilinen Ubud'dur.
Adanın güneydoğusunda üç tane küçük ada vardır: Nusa Penida, Nusa Lembongan ve Nusa Ceningan. Bu adalar Bali Boğazı ile birbirlerinden ayrılırlar.
Bali sığırcığı (Leucopsar rothschildi) sadece Bali'de yaşar ve soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıyadır.
Doğuda Lombok geçidi Bali ile Lombok adasını birbirinden ayırır. Bu geçit İndomalayan faunası ile Avustralasya faunasını ayrım noktasıdır. Bu nokta "Wallace Çizgisi" olarak da bilinir.