Davutoğlu ve Babacan Paris'te öldürülen teröristlere neden rahmet diledi?
Fransa'nın başkenti Paris'te başlayan terör eylemleri nedeniyle kent savaş alanına döndü. 3 PKK'lının öldürülmesi nedeniyle başlayan eylemlerde bütün suç Türkiye'nin üzerine atıldı. Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan ise Paris'te öldürülen 3 PKK'lı için başsağlığı diledi. Akşam Gazetesi yazarı Turgay Güler, bugünkü köşe yazısında ''İyi de Davutoğlu ile Babacan'a ne oluyor?'' diyerek taziye mesajı paylaşmalarını eleştirdi.
Fransa'nın başkenti Paris, yangın yerine döndü. PKK yanlıları, Paris'te 3 PKK'lının öldürülmesi nedeniyle kenti savaş alanına çevirdi. Binlerce terör örgütü PKK yanlısı, Paris'te Cumhuriyet Meydanı'nda toplandı. Polise kaldırım taşlarıyla saldıran PKK yanlıları sivillere ait çok sayıda otomobil ve motosikleti ters çevirerek ateşe verdi.
Tüm bu olaylar olurken suç Türkiye'nin üzerine atıldı. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, bir konuşmasında öldürülen 3 PKK'lıya Allah rahmet diledi. Akşam Gazetesi yazarı Turgay Güler, bugünkü ''Paris tiyatrosu ve Davutoğlu ve de Babacan'' başlıklı yazısında iki parti liderini eleştirdi.
İşte yazarın dikkat çeken o yazısı...
Yıllar yıllar önce evine 'yabancı' kökenli bir hırsız girmiş! Neyi var neyi yok çalıp götürmüş! O günden sonra da bir Fransız vatandaşı olarak ülkesindeki yabancılara düşman kesilmiş.
Kim?
Paris'te üç PKK'lıyı öldüren kişi.
İsmi lazım değil, önemi de yok. Aslolan uydurulan bu hikaye.
Arkadaş eline silahı alıyor, Ahmet Kaya Kürt Kültür Merkezi'nin bulunduğu meydana geliyor, sağa sola rastgele ateş ediyor.
Niye?
Vaktiyle evine hırsız girdi diye!
O hırsız yabancıydı, göçmendi diye!
Irkçı Fransız bundan sebep açtığı ateş sonucu Kültür Merkezi'ndeki üç PKK'lıyı öldürüyor.
PKK yandaşları da buna tepki için Paris sokaklarını yangın yerine çeviriyor.
Başta Fransız olmak üzere Batı medyası 'dış güçler Fransa'yı karıştırıyor' başlıklarıyla Türkiye'ye saldırıyor.
Bu konuda açık açık Erdoğan' ı suçlayanlar bile var.
Tezgaha, tertibe bak!
Görüyor musunuz Paris tiyatrosunu?
Irkçı olduğunu iddia ettikleri Fransız oğlu Fransız bir adam eline silah alıp PKK'lıları öldürüyor. Sonra PKK sahne alıp 'Kürtler katlediliyor' diye ortalığı savaş alanına çeviriyor.
Suçlusu da Türkiye!
Ne güzel tiyatro!
Öldürülenlerden biri Emine Kara. PKK'nın dağ kadrosundan. KCK yöneticisi.
Diğer ikisi de yine PKK terör örgütü kadrosundan.
Onlarcası da Paris sokaklarını yakıp yıkmakla meşgul.
Hale Bak! Fransa PKK'nın karargahı olmuş!
O ara Sezai Temelli tivit atıp 'yansın Fransa yok olsun' diyor sonra ne oluyorsa tiviti silip duygu patlaması yaşadım, yakmayın arkadaşlar demeye getiriyor.
Bitmedi! Fransız polisi göstericilere yalandan müdahale ediyor. Kaçan polis mi ararsın, araçların devrilip yakılmasına göz yumanını mı...
Fransa'nın başkenti, turizmin kalbi Paris'te müsaade edilen manzaraya bakar mısınız?
Tam bir tiyatro!
İşte böylesi bir tiyatro karşısında Ahmet Davutoğlu ile Ali Babacan taziye mesajı yayınladılar.
Vah ki vah!
Öldürülen teröristlere Allah'tan rahmet dilediler.
Allah'tan rahmet!
Adlarına mevlit de okuturlarsa şaşırmayın.
Mevlit şekeri de dağıtın oldu olacak! Renkli olsun ama. Sarısı, kırmızısı, yeşili...
Irkçılığa karşıyız, eyvallah! Her türden ırkçı saldırının karşısındayız, tamam.
İyi de Davutoğlu ile Babacan'a ne oluyor? Kim kendilerine ırkçılık konusunda fikir sordu? Kaldı ki öldürülen teröristlere Allah'tan rahmet dilemek de nedir?
Öldürülen PKK'lılar için gözyaşı dökmek nedir?!
Fransa'nın Lafarge şirketinin PKK terör örgütüne yaptığı yardımları niçin gündeme getirmediniz bugüne kadar?
ABD elli bin TIR dolusu silah yardımında bulundu PKK'ya!
Niçin gıkınız çıkmadı?
'PKK'nın dağ kadrosunun Fransa'da ne işi var' diye sormak hiç mi aklınıza gelmedi?
Ellerinde terör örgütünün paçavralarıyla Paris sokaklarında boy gösteren yüzlerce PKK'lı için Macron'a söyleyecek bir çift sözünüz yok mu?
Yazık!
Biri bu ülkede başbakanlık, öbürü de bakanlık yaptı!
Düşünebiliyor musunuz ölen PKK'lıların ardından taziye yayınlayıp onlar için Allah'tan rahmet diliyorlar.
Kim bilir kaç vatan evladımızın kanları var ellerinde?
Bu arada Ali Babacan'ın Karabağ işgalden kurtarılırken tıpkı Macron gibi 'meseleyi diplomasiyle çözmeliyiz' sözlerini unutmadık.