'Ağırlığını kaybetmesinin miladı 15 Temmuz'
Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan, bugünkü köşe yazısında tartışmalı sözleri sonrası YİK üyeliğinden istifa eden Bülent Arınç'ı yazdı. Arınç'ın ağırlığını 15 Temmuz'dan sonra kaybettiğini belirten Hakan, "Öngörüsüzlük, Arınç’a gösterilen itibarı yerle bir etmiştir." dedi.
Ahmet Hakan, 'Siyasi analiz yapmadan önce bilinmesi gerekenler' başlıklı yazısında Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala'ya tahliye isteyen ve sonrasında gelen tepkiler nedeniyle YİK üyeliğinden istifa eden Bülent Arınç'ı yazdı.
"Bakıyorum hâlâ 'Bülent Arınç’ın AK Parti içindeki ağırlığı' falan diyenler var. Bülent Arınç’ın o ağırlığı kaybetmesinin üzerinden neredeyse asır geçti asır! Doğrudur. Bir özgül ağırlığı vardı Arınç’ın. Ama uzun bir süredir, özgül ya da değil, herhangi bir ağırlığı yok." ifadesini kullanan Hakan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"TABANIN DURUMU: AK Parti tabanına bakalım: Bülent Arınç istifa etti diye AK Parti’ye ya da Erdoğan’a küsecek tek bir AK Partili bile çıkmaz. AK Parti içinde bir fısıldama şeklinde bile “Bülent Abimize yapılır mıydı bu?” diyen yok. Tam tersi... İstifa söz konusu olmasaydı... Partiye ve Erdoğan’a bayağı bir gönül koyan olurdu.
TEK NEDEN BAHÇELİ Mİ: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bülent Arınç’a çok sert ve üst düzey bir tepki gösterdi ve Arınç’ı istifaya mecbur etti ya... Bunun yegâne nedeninin Devlet Bahçeli ya da cumhur ittifakı olduğunu söyleyenler var. Oysa hakikat bu değil. En azından hakikatin tamamı bu değil.
AK PARTİ TEPKİSİ: Bülent Arınç, yaptığı açıklamalarla... Evet, MHP’yi ve Devlet Bahçeli’yi kızdırdı ama AK Parti tabanını daha çok kızdırdı. “Yasin Börü’yü katledenlere şirin gözükmek istiyor” cümlesi, AK Parti tabanından doğmuş bir cümledir. “Diyarbakırlı anneler” vurgusu, AK Parti tabanında dile getirilmiştir.
İDDİA EDİYORUM: Cumhur ittifakı diye bir şey olmasaydı, MHP ile ittifak söz konusu olmasaydı... Bülent Arınç’ın açıklamaları, AK Parti tabanında yine öfkeye ve huzursuzluğa yol açardı. Erdoğan, yine Arınç’a tepki gösterirdi. Yine Arınç’ı istifaya götürecek bir süreç başlardı.
MİLAT 15 TEMMUZ: Bülent Arınç’ın ağırlığını kaybetmesinin miladı 15 Temmuz’dur. 15 Temmuz’dan önce “FETÖ’nün üzerine fazla gidiliyor” yaklaşımı içine giren Arınç, 15 Temmuz’dan hemen sonra “Ben bunu öngöremedim” demiştir. İşte bu öngörüsüzlük, Arınç’a gösterilen itibarı yerle bir etmiştir.
AK PARTİ’NİN VİCDANI: Evet. Bir ara Bülent Arınç, AK Parti içinde “vicdanı” temsil ediyordu. Bir ara böyle bir durumu vardı. Ama süreç içinde bunu kaybetti Arınç. İşin tuhaf tarafı şu: Herkes bunu kaybettiğinin farkında ama bir tek Arınç farkında değil. O hâlâ kendisinin böyle bir tarafı olduğunu sanıyor. Başına gelenlerin bir sebebi de budur.
KIRGINLIK: Yani epeydir bir kırgınlık vardı Arınç’a karşı AK Parti tabanında... Ama buna rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Arınç’ı YİK üyesi yapmasına da pek bir şey denmemişti. “Cumhurbaşkanı, bir vefa duygusuyla Arınç’ı yanında tutmak istiyor” falan diye yorumlanmıştı.
NEDEN BÖYLE OLDU: Arınç’ın sözlerinin tepki çekme nedeni şudur: Reform söylemi ortadayken... Devlet Bahçeli de reform söylemine destek vermişken... Bülent Arınç, meseleyi iki isme indirgedi ve bunu yaparken de işi Demirtaş övgüsüne vardırdı. Tepkinin nedeni budur. “Sabotaj” nitelemesi, bu yüzdendir.
KIYAMET: “Bülent Arınç’ın bir ağırlığı yoksa sözleri neden kıyamet kopardı?” diye düşünebilirsiniz. Arınç’ın sözlerinin kıyamet koparmasının tek nedeni, YİK üyesi olmasıydı. Bu pozisyon nedeniyle “Acaba Arınç’a bunları Cumhurbaşkanı mı söyletti? Acaba arkasında Cumhurbaşkanı mı var?” soruları akla geldi. Kıyameti koparan budur. Arınç değil."
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ