Ahmet Hakan, Bakan Nebati'nin dolar açıklamasına ikna oldu mu?
Ahmet Hakan: Nebati’yle programa başladığımız sırada dolar, kafayı biraz çıkarmış gibiydi. “Eyvah, geliyor mu gelmekte olan?” diye tedirgindim. Programın başında “küt” diye sordum: “Endişe etmeli miyiz? Dolar yükseliyor.” Güldü. Rahatmış gibi gözükmeye çalışmıyordu. Çünkü rahattı. Hem de çok rahat. “Bu bir salınımdır” dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin son günlerde katıldığı canlı yayın programları gündem yaratmaya devam ediyor. Bakan Nebati son olarak CNN Türk'te Ahmet Hakan'ın sunduğu “Tarafsız Bölge” programına katıldı.
Ahmet Hakan programın perde arkasını ve izlenimlerini bugün Hürriyet'teki köşesinde şöyle aktardı;
"BU zamana kadar çok siyasetçiyle program yaptım.
Bu deneyime yaslanarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim:
Nureddin Nebati’nin ekran önü performansı, açık ara bir numara.
Peki nedir Nebati’nin ekran önü özellikleri?
Bir kere hiç kasmıyor.
Samimiyetine halel getirmemeye çalışıyor.
En aykırı sorulara bile muhatap olmaktan kaçınmıyor.
Sürekli meydan okuyan bir tarafı var.
En karmaşık ekonomi meselelerini, halkın anlayacağı dile çevirmeyi iyi biliyor.
Sözlerimi cımbızlarlar diye bir endişesi yok.
Keyiflendiğinde kahkahasını gizlemiyor.
Muhatabının gözünün içine içine bakıyor.
Bazen sarkastik takılmaktan hoşlanıyor.
Özgüveni yüksek.
20 ARALIK’TAN SÖZ EDERKEN
Keyifleniyor.
Kafa buluyor.
Keyiflendiğini ifşa etmekten ayrı bir zevk alıyor.
“Bu kadarını ben bile beklemiyordum” demekten kaçınmıyor.
Muarızlarını sinir etmekten ayrı bir keyif alıyor.
VİRANŞEHİR’DEN ÇIKMIŞ YOLA
VİRANŞEHİR’de doğmuş. Liseye kadar oradaymış. Liseden sonra İstanbul’a gelmiş.
Ta küçüklüğünden beri benzin istasyonları, babasının işleri, abilerinin firmaları... Piyasanın içindeymiş.
İstanbul Üniversitesi’nde okumuş. MÜSİAD’da uzun yıllar görev yapmış. Dört çocuğu varmış.
Siyasete ta Refah Partisi döneminde ilçe başkanlığıyla başlamış. Fazilet’e geçmiş. AK Parti’den milletvekilliği yapmış. Genel başkan yardımcısı olmuş. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda üç yıldır bakan yardımcılığı görevini yürütüyormuş.
İşte böyle bir profil Nureddin Nebati...
BİR GÖZLEMİM VAR
NUREDDİN Nebati, ekran önünde...
Konuşkan, anlatmaya meraklı, sıcak kanlı bir profil çiziyordu.
Fakat aynı Nebati...
Reklam aralarında, karşılamalarda, uğurlamalarda...
Biraz mesafeli, daha az konuşkan, birazcık daha resmiydi.
Böyle bir gözlemim var.
Ve bana enteresan geldi.
MALİYE’NİN SOPASI
DÖVİZ kurunun düşüşünün ardından fiyatları düşürmeyenlerle ilgili olarak...
“Görecekler Hazine ve Maliye’nin sopasını” demişti ya...
Sordum kendisine...
“Hazine ve Maliye’nin sopası nedir?” diye...
“Bugünden itibaren maliyeciler gidecek kapılarına” dedi.
Ve ardından da ekledi:
“Maliyecilerin gitmesi, zabıtanın gitmesine benzemez.”
NUREDDİN NEBATİ’NİN KARARLILIK NOKTALARI
Bu üslupla devam etmeye kararlı.
“Neysem oyum” diyerek değişmemeye kararlı.
Samimiyetsizliğe milim kaymamaya kararlı.
Güven vermeye kararlı.
Yeni sürprizlerle kamuoyunun karşısına çıkmaya kararlı.
YASTIK ALTI ALTINI ÖYLE BİR ANLATTI Kİ
RAHMETLİ Güngör Uras, ekonomi yazarlığında yepyeni bir anlatım metodu getirmişti.
Ekonomi gündemini “Ayşe Teyze” örneği üzerinden yorumluyordu.
Yani basitleştirerek...
Yani Ayşe Teyze’nin derdine derman olmaya çalışarak.
Nebati, yastık altı altınların ekonomiye kazandırılması planını anlatırken...
Tıpkı rahmetli Güngör Uras gibi...
“Ayşe Teyze” örneğiyle olayı anlattı.
Süper anlaşılır, acayip sade, ikna gücü çok yüksek bir anlatımdı.
İçimden şöyle dedim:
Eğer Nebati, bunu birkaç yerde daha bu tarzda anlatırsa...
Ayşe Teyze’ler bileziklerini koşa koşa ekonomiye kazandırırlar.
DOLAR YÜKSELİR Mİ?
NEBATİ’yle programa başladığımız sırada dolar, kafayı biraz çıkarmış gibiydi.
“Eyvah, geliyor mu gelmekte olan?” diye tedirgindim.
Bakan Nebati’nin de biraz tedirgin olabileceğini düşünüyordum.
Programın başında “küt” diye sordum:
“Endişe etmeli miyiz? Dolar yükseliyor.”
Güldü. Rahatmış gibi gözükmeye çalışmıyordu. Çünkü rahattı. Hem de çok rahat.
“Bu bir salınımdır” dedi.
Eğer ikna olmaya sımsıkı kapalı değilseniz.
Duruşuyla, tavrıyla, bakışıyla, sözleriyle...
Sizi ikna edebilirdi yani.
YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN...