Ahmet Hakan: Muhafazakâr seçmen, nasıl olacak da CHP'ye güvenecek?

CHP'li Fikri Sağlar'ın katıldığı bir canlı yayında ''Türbanlı hakimlerin adaleti yerine getireceğinden kuşkuluyum'' şeklindeki sözlerine Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan'dan tepki geldi. Hakan, ''Bu tür gerici fikirler, CHP’nin yayın organından CHP’nin tanınmış bir ismi tarafından dile getirilince... Muhafazakâr seçmen, nasıl olacak da CHP’ye güvenecek?'' diye sordu.

CHP'li eski bakan ve milletvekili Fikri Sağlar, bir televizyon programında "Kendimden söylemek istiyorum ben yargılandığım zaman türbanlı bir hakimin karşısına gittiğimde benimle ilgili haklarımı koruyacağı ve adaleti yerine getirebileceği konusunda kuşkum var." ifadelerini kullandı.

Söz konusu ifadeler AK Parti başta olmak üzere birçok kesim tarafından kınandı.

Bugünkü köşesinde bu durumu değerlendiren Hürriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan, ''Türbanlı hâkim, taraf tutar da... Türbansız hâkim taraf tutmaz mı? Sen türbanlı hâkimin adaletinden kuşku duyarsan İsmailağa’dan bir mürit de türbansız hâkimin adaletinden kuşku duymaz mı? Ne gerek var bunları kaşımaya? “Adalet duygusuna sahip olmak” ile “kılık kıyafet” arasında bağ kurmadan duramıyor muyuz?'' ifadelerini kullandı.

Hakan ayrıca, ''Bu tür gerici fikirler, CHP’nin yayın organından CHP’nin tanınmış bir ismi tarafından dile getirilince... Muhafazakâr seçmen, nasıl olacak da CHP’ye güvenecek?'' diye de sordu. 

İşte yazının ilgili bölümü;

BUNLAR AMMA DA GERİCİ FİKİRLER FİKRİ SAĞLAR

''CHP’li Fikri Sağlar, 2020’nin son demlerinde televizyon ekranında şöyle şeyler söylemiş:

*

“Türban ayrı, başörtüsü ayrı... Türbanlı hâkim tarafsız olamaz... Ben başörtüsüne değil türbana karşıyım...”

Kapanmış yaraları deşmekten... Bitmiş tartışmaları alevlendirmekten... Aşılmış geçilmiş meseleleri yeniden gündeme getirmekten...

Başka hiçbir işe yaramayacak cümleler bunlar.

Geride kalmış bir fikir.

Geride kalmış bir tartışma.

Geride kalmış bir yaklaşım.

Bu açıdan gerici fikirler bunlar.

*

Bunca zaman geçti, şunlar hâlâ anlaşılamadı mı?

*

Türban ayrı, başörtüsü ayrı diye bir şey yok. Bu, Kenan Evren döneminin uydurduğu bir masaldan ibaret. Yok böyle bir şey. Türban denilen şey, başörtüsünün şehirli versiyonu. Başörtüsünün modernleşmesinden başka bir şey değil türban. Başörtüsünün de türbanın da temel amacı aynı.

*

Türbanlı hâkim, taraf tutar da... Türbansız hâkim taraf tutmaz mı? Sen türbanlı hâkimin adaletinden kuşku duyarsan İsmailağa’dan bir mürit de türbansız hâkimin adaletinden kuşku duymaz mı? Ne gerek var bunları kaşımaya? “Adalet duygusuna sahip olmak” ile “kılık kıyafet” arasında bağ kurmadan duramıyor muyuz?

*

“Türbana karşı değilim başörtüsüne karşıyım” cümlesi de boş bir cümle... Çünkü böyle diyenler, karşılarına “anneanneleri gibi” ya da “babaanneleri gibi” başlarını örten doktorlar, hâkimler ya da avukatlar çıksa... Yine işkillenecekler. Çünkü onların asıl dertleri, “örtme biçimi” değil aslında, “örtmenin” ta kendisi.

*

Ve gelelim esas meseleye:

*

Bu tür gerici fikirler, CHP’nin yayın organından CHP’nin tanınmış bir ismi tarafından dile getirilince...

Muhafazakâr seçmen, nasıl olacak da CHP’ye güvenecek?''

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ...

GÜNÜN VİDEOSU

Dilan Polat'ın hayranı pes dedirtti: Cezaevine girdiğinizde kalp krizi geçirdim!

Dilan Polat cezaevine girince kalp krizi geçirdiğini söyleyen hayranı, Polat ile bir araya gelince ağladı.