Ahmet Özhan'dan LGBT dayatmasına tepki: ''Böyle bir özgürlük yok!''
İstanbul Fatih'teki Saraçhane Parkı'nda LGBT dayatmasına karşı, 150 sivil toplum kuruluşu ve ailelerin de aralarında olduğu yaklaşık 30 bin kişi dün bir araya geldi. "Aileni ve neslini koru, sapkınlığa dur de" sloganıyla düzenlenen mitinge yoğun katılım sağlandı. 24 TV’de, LGBT ile ilgili düşüncelerini dile getiren sanatçı Ahmet Özhan, “Bu yaradılışa uygun bir şey değildir. Kimse kusura bakmasın, böyle bir özgürlük yok” ifadelerini kullandı.
Dün, Fikirde Birlik ve Mücadele Platformunun organizasyonunda, 150'den fazla sivil toplum kuruluşunun katılımıyla "Büyük Aile Buluşması" Saraçhane Parkı'nda yapıldı. Saraçhane Parkı'nda bir araya gelen vatandaşlar konuşmaların ardından Beyazıt Meydanı'na yürüdü. 24 TV’deki “Arafta Sorular”a konuk olan sanatçı Ahmet Özhan da LGBT ile ilgili düşüncelerini dile getirdi.
24 TV’deki “Arafta Sorular”a konuk olan sanatçı Ahmet Özhan, Esra Elönü’nün sorularını yanıtladı. Sözlerine ''Böyle bir hürriyet olamaz'' diye başlayan Ahmet Özhan, LGBT konusundaki fikirlerini açıkladı.
İşte Ahmet Özhan'ın açıklamalarından satır başları...
''Ailemizi her türlü zararlı şeylerden ailemizi korumak zorundayız. Ailemizi korumak için donanımlı, hazırlıklı olmalıyız. Ben paradigmamı Allah, varlık, insan üzerine kurarım. Bu paradigmada cinsel tercih falan yoktur. Ben Kur'an'a inanan bir insanım. Erkeğin fıtratı ile kadının fıtratı değiştirilemez. İnanan bir kişi olarak, bu paradigma içerisinde böyle çarpıklıklar yoktur. Erkek ile kadın işlevsel olarak özel yaratılmıştır. Birliktelikleri neslin ve türün devamı için üretkenlik getirir. Ve bunun da salih yoldan yapılması lazımdır. Ama iki erkeğin ya da iki kadının birlikteliği bir üretkenlik ortaya koymayıp, sadece nefsi birtakım tatmin içeriyor ise, bu varlığın bütünselliği paradigmasından koparır. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Kim için? Benim gibi düşünenler için. Benim gibi düşününler ile yine bu İslam kültürü anlayışı içerisinde ‘güzele davet, sakıncalı olandan uzak durmayı tavsiye’ eder. Bu aynı zamanda inanan insanların görevidir. Bu yaradılışa uygun bir şey değildir diye meseleye bakıyorum. Kimse kusura bakmasın. Ben bunu böyle söylemezsem kendime saygımı kaybederim. Böyle bir özgürlük yok. Hormonal dengesizliklerden kaynaklanan birtakım şeyler olabilir. Tedavi söz konusu olabilir. Ama bunu tercih etmek gerçeği yansıtmaz. Hormonal hastalık olarak da var ama hastalık olmadan özentiye, meraka bakarak böyle tercihler olduğunu da görüyoruz ortalıkta.''