Ahmet Tezcan'ın ardından Mehmet Metiner de "sahte Reisçilere" cephe aldı
Mehmet Metiner: Kim ki başkalarıyla görülecek hesabını veya kişisel kavgasını Reis'in adı üzerinden görüyor ve yapıyorsa onun adına ‘Reisçi’ denmez, ‘kalleş ve namert’ denir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a "Reis" sıfatı ile hitabedenleri ilk olarak SuperHaber yazarı Ahmet Tezcan hedef tahtasına oturtmuştu.
"Reis kadar taş düşsün başınıza!" başlığını taşıyan bir köşe yazısı kaleme alan Tezcan, "Ona Reis dediğiniz zaman sevginizi izhâr etmiş olmuyorsunuz, ona iftira ile kendi çetecilik hevesinizi ilân ve itiraf etmiş oluyorsunuz!" diye yazmıştı.
Reis kadar taş düşsün başınıza!HaberTezcan'ın bu yazısı geniş yankı bulurken, AK Parti Milletvekili Mehmet Metiner Star gazetesindeki köşesinde “Reisçiler tasfiye edilmeli!” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Ahmet Tezcan'ın tezlerine destek veren Metiner; “Birileri dillerine dolayıp duruyor. Reisçiler diye… Kimin kiminle görülecek hesabı varsa mertçe görmesini isterim. Kimsenin arkasına sığınmadan. Ortaya laf atmadan. Mertlik vadisinde yeri olmayanlar, hep başkalarının adı üzerinden kendi hesaplarını görme yoluna giderler. Bunun adına kalleşlik derler. Korkaklık derler. Kişiliksizlik derler.” dedi.
"REİŞÇİ DEĞİL KALLEŞ!"
‘Kraldan çok Kralcılık!’ veya ‘Reis'ten çok Reisçilik!’ yaklaşımının kabul edilemez olduğunu vurgulayan Metiner yazısını şöyle sürdürdü;
“Buradan mertçe söylüyorum işte, dobra dobur:
Kim ki başkalarıyla görülecek hesabını veya kişisel kavgasını Reis'in adı üzerinden görüyor ve yapıyorsa onun adına ‘Reisçi’ denmez, ‘kalleş ve namert’ denir.
Kim ki Reis'in Reisçilerden rahatsız olduğu genellemesinin arkasına sığınıp kişisel kavgasına Reis'i alet ediyorsa onun da adına namert ve kalleş denir.
‘Reisçilik!’ diye bir şey tutturmuş gidiyor birileri...
Ne demek Reisçilik, kimdir Reisçiler?
Reis Reisçiliğe karşıyken, birilerinin Reisçilik yapmasından elbette Reis'in kendisi rahatsız olur.
Çünkü Reis bir dava adamıdır.
Çünkü Reis'in önceliği, imanı ve idealleridir.
Reis kişisel bir iktidar mücadelesi vermiyor ki birilerinin Reisçilik taslamasına izin versin.
Lakin buraya bir im koyalım...
Reis bir davanın lideridir.
O davayı başarıya taşıyan güçlü ve sevilen bir liderdir.
Davaya bağlılık ne kadar gerekliyse, lidere sadakat ve itaat da o kadar gereklidir.
Dava liderden, lider davadan ayrı düşünülemez.
İkisi bir bütündür.
Ancak dava dediğimiz idealler bütünü her şeyin üstündedir.
Lider ideallere bağlı kaldığı sürece ve o idealleri hakkıyla temsil ettiği sürece uğruna ölüme gidilecek kadar değerlidir.
Reis bu özelliklere sahip olduğu için seviliyor.
Ve milyonlar sırf bu yüzden uğruna ölüme gitmekten kaçınmıyor.”
