Ahmet Zeki Üçok'tan dikkat çeken uyarı: "TSK'da hala 50 bin FETÖ'cü var!"
FETÖ’ye ilk soruşturma açtıktan sonra Ergenekon ve Balyoz kumpas davalarında 5 yıl cezaevinde kalan eski Hava Kuvvetleri Savcısı Albay Dr. Ahmet Zeki Üçok, TSK içerisinde hâlâ 50 bin civarında FETÖ’cü olduğu uyarısında bulundu.
FETÖ’ye ilk soruşturma açtıktan sonra Ergenekon ve Balyoz kumpas davalarında 5 yıl cezaevinde kalan eski Hava Kuvvetleri Savcısı Albay Dr. Ahmet Zeki Üçok, TSK içerisinde hâlâ 50 bin civarında FETÖ’cü olduğu uyarısında bulundu. Üçok, FETÖ’nün 5 yıl içerisinde tamamen temizlenmese bile marjinal hâle getirilebileceğini söyledi.
Üçok, Türkiye gazetesine konuştu...
"FETÖ'NÜN KUMPASLARI ÇÖKÜYOR"
FETÖ’nün tüm kumpasları birer birer çöküyor. Bizler kumpas mağdurları olarak, kumpasları kuran FETÖ üyeleri hakkında Ankara İstanbul, İzmir savcılıklarına suç duyurularında bulunduk. Açılan davalara müdahil olmak için hem bireysel olarak hem de bu davaların mağdurları olarak kurduğumuz Kumpas Mağdurları Derneği olarak başvurularda bulunduk. Bu davalar nedeniyle birçok arkadaşımız çok sevdiği mesleğinden uzaklaştırılıp tasfiye edildi. TSK’nın en başarılı general amiral ve subayları tasfiye edilerek hem kendi gelecekleri hem de TSK’nın geleceği karartıldı ve onların yerlerini alan FETÖ’nün hain darbe girişiminde bulunan militanları geldi. Bizlerin en önemli beklentisi öncelikle bu mağduriyetlerimizin giderilmesi için TBMM tarafından yasal düzenleme yapılmasıdır.
CUMHURBAŞKANI BÜYÜK ÇABA VERDİ
17-25 Aralık sonrası Cumhurbaşkanımızın bütün uyarıları, o dönemde neredeyse bütün kamu kurum ve kuruluşlarında bulunan FETÖ militanları tarafından önlenmeye çalıştı. Özellikle TSK içerisinde büyük bir direniş oldu. Tüm kurumlarda şu veya bu şekilde bir mücadele başlatılmış olmasına karşın ne yazık ki TSK’da en küçük bir mücadele dahi yapılmadı. Hatta tam aksine 17-25 Aralık’tan sonra terfi eden general amirallerin yüzde 70-80’i 15 Temmuz hain, kanlı kalkışmasına katılan FETÖ mensuplarından oluşmuştur. FETÖ’nün TSK içerisindeki illegal yapılanma çalışmalarının başlangıcı savcılıkların yaptıkları tespitlere göre altmışlı yılların sonlarına kadar dayanmaktadır. Türk siyasi tarihini incelediğimizde, TSK’nin siyasi alanda en güçlü olduğu yaklaşık kırk yıllık bu süreçte FETÖ neredeyse TSK içerisinde hiyerarşik yapının dışında illegal yapılanmasını tamamlamış, terfilerden atamalara, istihbarattan personele, askerî yargıdan askerî hastanelere, askerî okullara girişlere kadar çok etkili olduğu bir yapı oluşturmuştur. Bu yapıyı TSK’den tasfiye edebilecekleri bütün kanuni düzenlemelere, disiplin müeyyidelerine rağmen ne yazık ki, bu illegal yapılanmaya engel olamamışlar ya da olmamışlardır. Ellerinde birçok legal yol mevcutken 2010 yılında YAŞ kararlarına yargı yolunun açılmasını mazeret olarak göstermek ne yazık ki basiretsizliklerini ve sorumluluklarını ortadan kaldırmamaktadır.
DARBE TEHLİKESİ GEÇMEDİ
Hâlâ TSK içerisindeki en güçlü grup FETÖ mensuplarıdır. Ortam oluşursa rahatlıkla yeni bir darbe yapabilecek güçtedirler. Burada en önemli unsur cumhurbaşkanıdır. Cumhurbaşkanı’nın başına bir şey gelmesi hâlinde ülkede büyük bir karışıklık ve FETÖ unsurları tarafından kanlı provokasyonlar oluşturulacaktır. Bu kanlı ortamda TSK kanı durdurmak, huzuru sağlamak vb. gerekçelerle yönetime el koyacaktır.