Binali Yıldırım 'Yeşilağ Projesi'ni anlattı
AK Parti'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım NTV yayınında katıldı, seçim atmosferine yönelik beklentisini anlattı. Yıldırım, "İttifaklar arasında sert rüzgarlar esebiliyor ama bu genel siyasetin konusu" dedi, amacının İstanbul'un sorunlarına odaklanmak olduğunu söyledi. Yıldırım, 'Yeşilağ Projesi'ni anlattı.
İşte Binali Yıldırım'ın açıklamalarının satırbaşları;
- Son 16 yılda çok hareketli bir siyasi yaşamım var. Dolaysıyla bu tip görev değişikliklerine alışığım.
-Ben hep icraatın içindeyim. Ben hep proje yapan oldum, Yol, hava limanı, internet ağı gibi insanımızın hayatını kolaylaştıran projelere imza attık.
- Meclis Başkanlığı tabiki önemli bir koltuk. Bu görev açıkçası bana daha uygun geldi. Çünkü ben dediğim gibi Ben hep icraatın içinde oldum.
- Bugün Eyüpsultan'da duamızı yaptık. Esnafımızı ziyaret ettik o sırada da CHP seçim bürosunu ziyaret ettim. Planlı bir şey değildi ama bu normal bir şey savaşta değiliz. Bizim işimiz İstanbul. Biz İstanbul'u konuşacağız. Ben kampanyanın genel siyasetin gerginliğine kurban gitmesini istemiyorum. Biz yerel seçime gidiyoruz. Gündemimiz de İstanbul var.
- Biz İstanbul'un tamamına hizmet edeceğiz. Kürt oyları herkes kendi hanesine peşin peşin yazıyor. Bu etik değil. Biz genel seçime gitmiyoruz. Onları yaptık gitti. Biz İstanbul'u 5 yıllığına yönetecek ismi seçeceğiz. O yüzden adaylara bakılmalı. Seçmen adayları yaptıklarıyla değerlendirmeli.
-Hiç kimsenin oyu bir partinin cebinde değil. Bu AK Parti için de CHP için de HDP için de geçerli.
- Özellikle HDP’ye yönelik bir çalışma yapmayı düşünmüyorum. Ben İstanbul'un bütününe hitap eden bir kampanya yürüteceğim. Yani yol, trafik sorunu HDP’ye oy verenin de sorunu, Cumhuriyet Halk Partisi’ne AK Parti’ye oy verenin de sorunu. Orada bir ayrım yapamazsınız. Hizmette siyaset olmaz. Benim bugüne kadar yaptığım işlerde bunu gördüm. Seçimde siyaset yaparsınız, kampanyanızda siyasetiniz, partinizin ilkeleri neyse bunları savunursunuz ama seçim gününden sonra artık siyaset bitmiştir, hizmet başlamıştır ve hizmette de siyaset olmaz. Herkesin ayağına hizmeti götüreceksiniz. Önemli olan sizden memnun olanlar değil onlar zaten size destek veriyor ve arkanızda duruyor. Gayrimemnun olanların sayısını ne kadar azaltabilirseniz süreç içinde o zaman toplumsal kucaklaşmayı o kadar başarmış olursunuz.
- 2007'den bu yana tüm dünyada küresel kriz var. Biz geleceğe yönelik olarak daha olumlu mesajlar vermeliyiz. Bu sıkıntıların nedeni biz değiliz. Bunu da atlatacağız.
- İstanbul'da 1994'ten beri biz iktidarız.İyi olanlar bize ait, kötü olanlar bize ait değil dersek olmaz. Biz İstanbul'da yapılaşmayı dengeli yapamadık. Bir de 1999 depremi sonrasında dönüşümde geç kaldık. Çok riskli yapılarımız var. Hemen dönüştürülmesi gerek. İlk yapacağımız iş bu olacak.
- Şu an olası bir depremde insanların toplanacağı alan yok. Bu iki şeyi acil yapacağız.
- Plan tadilat dosyaları birinci gündem olmayacak. Ismarlama ve sipariş üzerine imar planı olmayacak. Binaların yenilenmesi kurallara göre yapılacak. Modern şehircilik anlayışına göre değişim yapılacak. Değişim zorla değil rızayla gerçekleştireceğiz.
- Kanunumuz şu anda yetersiz, cezalar anlamsız. Sokak hayvanlarına çözüm getirecek düzenleme yapılmalı. İstifam öncesi komisyon kurulması için teklif verildi.
İstanbul 4.0 teknolojiyle yönetim demek.Teknolojkiyle İstanbul'a katma değer sağlayacağız.
- Ben bunu söyledim, gazetenin biri dedi ki, “Trafik sorununu çözersem bana inanmayın” diyor. Evet aynı şeyi söylüyorum yüzde yüz trafik sorununu çözeceğim diyorsa birisi ben de diyorsam inanmayın. Bunu başaran hiçbir büyükşehir yok. Onlar hatta kısıtlama yaparak çözüm bulmaya çalışmışlar. Yasaklıyorlar, tek plaka çift plaka vesaire. Onlarda araç sayısı daha fazla bizde o kadar yok. Yüzde kişiye 3.6 ile oran İstanbul’da en yüksek. Yunanistan’da bile yüz kişiye 5 araçtan fazla düşüyor. Artmaya devam edecek ama yol olmayınca ne yapacak arabayı. Yüzde yüz demiyoruz ama katlanılabilir bir trafik akışı olacak. Yani trafik akacak. Bir kere toplu ulaşımı arttıracağız, raylı sistemin payını arttıracağız. Şu anda 170 kilometre ortalaması da yüzde 18. İstanbul’da 15 milyonun üzerinde araçlarla seyahat var bir 15 milyonda yaya gidiyor. Bu 15 milyonun sadece yüzde 18’i kabataslak 3 milyon kadarı raylı sistemi kullanıyor. Geri kalanın bir kısmı özel aracını bir kısmı metrobüsü kullanıyor ama toplamda toplu ulaşımın payı çok düşük. Çözüm raylı sistemde. Metrolarda, hafif raylı sistemlerde, yüzeysel metrolarda. Bu çözümü gelecek 5 yıl içerisinde raylı sistemin payını yüzde 48’e çıkaracağız. Bir başka deyişle 518 kilometre toplam raylı taşıma sistemi olacak. Bugün karayolunun payının da yüzde 48’e düşmesi demek bu. Geriye kalan yüzde 4 ise deniz taşımacılığı. Bazıları deniz taşımacılığıyla İstanbul’un sorunları yüzde yüz çözülür diyorlar. Ben denizciyim ömrüm bu işlerle geçti böyle bir şey yok. Karşıdan karşıya geçişlerin sayısı belli. Eskiden iki köprü vardı şimdi 3 oldu yetmedi Marmaray’ı da koyduk, Avrasya Tünelini de yaptık 5 geçiş var. Zaten oraları insanlar kullanıyor. Diyelim Haydarpaşa’dan girip Yenikapı’dan çıkmak varken iskeleye git gemiye bin oradan Sirkeci’ye geç oradan başka bir vasıtaya bin kim yapabilir bunu. Erişilebilirlik açısından ne kadar kuvvetlendirirseniz toplu ulaşım o kadar tercih edilir. Siz arabanızdan, evinize yakın bir metro olunca vazgeçersiniz, arabanıza o metronun gideceğiniz yere kadar gidip parklayacağınız bir alan olursa vazgeçersiniz. Bizim yapacağımız taşıma türleri arasında tam bir entegrasyon, aktarma istasyonlarda parklanma ve raylı sistemi İstanbul’un geneline yayma. Anadolu yakasında bir yere oturuyorsunuz, 5 sene içerisinde her yöne vatandaş 750 metre gittiğinde bir toplu taşıma istasyonuna varacak.
- Şu anda 55.5 milyon metrekare yeşil ağ var İstanbul'da. Yeşil koridor boyunca da 37.5 milyon metrekare ve toplam bizim yapacağımız yeşil alan. Bunu yeşil koridorlarla oluşturacağız.