AK Parti kulislerinde bugün bu manifesto konuşuluyor!
AK Parti'nin önemli isimlerinden Canan Kalsın bir manifesto kaleme alarak, parti içindeki bir kesime zehir zemberek sözlerle yüklendi. İsim vermeyen, sitemlerini üstü kapalı yönelten Kalsın'ın mesajları AK Parti kulislerinde yankılandı...
AK Parti İstanbul İl Kadın Kolları Kurucu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Canan Kalsın sosyal medya hesabında ilginç bir paylaşıma imza attı.
AK Parti'nin ilk yıllarından itibaren elini taşın altına koyan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile zorlu dönemlere göğüs geren isimlerden Kalsın, sitem dolu bir yazı kaleme aldı.
Halen, TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu (KEFEK) Başkanlığı görevini yürüten Canan Kalsın isim vermeden; sonradan AK Parti'li olan, 'Rakamlarla konuşan, güç ve paradan gözü dönmüşlere' sert çıktı.
"Hainlere inat var olduk" diyen Canan Kalsın, "sabrımızda sonsuz değil" mesajı verdi.
İşte Kalsın'ın içerisinde çok tartışılacak ifadeler yer alan o manifestosu;
"Yıl 2001 AK Parti yeni kuruluyor. Nimetin olmadığı, zahmetin olduğu yıllar. 1997 yılında 28 Şubat’ı iliklerine kadar yaşamış 100 % yerli ve milli olan.
Anadolu‘dan İstanbul sermayesine rakip olmuş yüzyıllarca ticaret yapmış. Kazandığını bu ülkede yatırıma dönüştürmüş, bir taraftan Bosna Hersek’te faaliyetleri ve UCK’ya destek olmuş; diğer taraftan Kazakistan‘da ilk servis ağı ve satışı yapmaya başlamış şirketlerle faaliyetleri olan bu coğrafyalardaki çocuklara, Türkiye’de okuyan çocuklara PKK kucağına düşmesin diye burslar vermiş, öğrenci evleri açmış Erbakan’ın yanında maddi manevi destek verdiği için Türk bayrağı giyip ertesi gün yabancılara satışı yapılan güruhun “Planlı operasyonlarına maruz kalmış”, bir gecede 'yeşil sermaye' olduğu için kredileri % 1500- 2000 faizlerle geri çağrılmış (erken ödemeye zorlanmış) 17 şirket... Yüzlerce çalışan ve aileleri...
Sırf dindar olduğu için, Anadolu sermayesi olarak yerli ve milli olduğu için batırılmış, elinde 4 şirketi ile ayakta kalmaya çalışan mücadale eden “ilkesi ve kıblesinden“ ödün vermeden var olan bir ailenin canı yanmış bir ferdi olarak CB ile aynı büyük rüyayı gören, bu ülkeye inanmış ve kendini adamış bir üyesi olarak, o gün biz ülkemiz için elimizi taşın altına koyduk!
O gün bile Dünya Lideri olacağına inanmışken Genel Başkanımız için 'muhtar dahi olamaz' diyenlere inat yeni kurulan partimizde külfete ortak olduk.
2008’de "AK Parti, b*k parti, ben atlayacak yer bakarım" diyen dönmelerden hiç olmadık!
2004 yerel seçimlerinde 3 ay işimizi bırakıp Tanıtım ve Medya Başkanı olarak Kampanya ve stratejiyi oluşturduk.
Seçimi kazanan belediye başkanı ödül olarak (!) ilk iş bizim yerimizden 2 kez yeşil alan kesti... Küsmedik!
Hainlere inat var olduk! O kişi yıllar sonra hainliği tescillenerek görevden alındı...
Allah sabredenlerle birliktedir.
Dol İlişkiler Birim Başkanlığı yaptık 2004-2007. Gelen her heyeti başarıyla ağırladık...
İş peşinde koşmayı ayıp saydık.
Kendimizi anlatmayı noksanlık saydık...
Olması ve yapılması gereken bir iş vardı ve biz milletimiz için koşturduk.
Dertleri derdimiz oldu...
Görünmesi gereken yerde görünen, kart dağıtan, yorulmayan terlemeyenler de iş kadını (!) oluverdiler.
Küsmedik...
Yorulmadık...
9 gün arayla aynı hastanede vefat eden baba ve ağabeyin acısını içimize gömdük... 2001’de.
Göreve davet ettiler icabet ettik...
“İçinde ne varsa alacaksın” diyen makyavelist dönmelerden hiç olmadık.
Sevgimiz hesapsızdı... Fiyatı da yoktu... Karşılığı ise hiç yoktu...
Rakamlarla konuşan, güç ve paradan gözü dönmüşlere bunları anlatmak istemedik... Onlar paraları kadar konuşur ve gücü olana biat ederken, Fetö'ye gidip yanında duranlardan da hiç olmadık...
Sevgimiz hesapsız olabilir...
Ama sabrımızda SONSUZ değil!!!"