AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten AK Parti- DEM görüşmesine ilişkin açıklama: Önceliğimiz PKK'nın silahları bırakması ve kendini feshetmesidir, taviz asla söz konusu olmaz, pazarlık yok

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, MKYK toplantısının ardından önemli açıklamalarda bulundu. Çelik, ''Terörist teröristtir. 2-3 CHP'li milletvekilinin alenen siyasi mezhepçilik yapmasının nasıl bir kışkırtıcılık olduğu görüldü. Siyasi mezhepçilik büyük bir zehirdir'' diyerek CHP'ye tepki gösterdi. AK Parti- DEM görüşmesine ilişkin ise ''Terör örgütü kendisini feshetmeli. Önceliğimiz PKK'nın silah bırakması. Devletin niteliklerinden taviz asla söz konusu olmaz, pazarlık yok.'' ifadelerini kullandı.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, MKYK toplantısının ardından önemli açıklamalarda bulundu.

Ömer Çelik'in açıklamalarından satır başları şöyle:

"Ramazan vesilesiyle teşkilatımızın yoğun çalışması var. Bütün arkadaşlarımız illeri ziyaret edip vatandaşla bir araya geliyor. Bu çerçevede teşkilat başkanımız kapsamlı bir sunum yaptı. Ulaştırma bakanımız ulaştırma hizmetleri hakkında MKYK'mızı bilgilendirdi. Nevruz'u Türk Dünyası'ndan Balkanlar'a kadar her yerde baharın müjdecisi olarak kutluyoruz. Bu çerçevede 21 Mart'ta Haliç Kongre'de cumhurbaşkanımızın katılımı ile program gerçekleştireceğiz. Bu kaos döneminde bütün bu bölgeye kardeşlik mesajı açısından nevruz kadim bir anma olarak kutlanacak. ABD Başkanı Trump ile AB liderleri arasında yürüyen tartışmaya baktığımızda artık ara cümleler kurmaya herhangi bir gerek olmadığı görüldü. İkinci dünya savaşı sonrası kurulan düzen bitmiştir. Dünya yeni bir düzen arayışındadır. Türkiye kilit bir rol üstlenmeye devam edecektir. Uzun yıllardır Avrupa güvenlik mimarisiyle ilgili pek çok tartışma yapılıyor. Avrupa ordusundan yıllardır bahsedilir ama ilerleme sağlanamaz. Türkiye'nin ne kadar vazgeçilmez olduğuna dair birden birçok sayıda makalenin çıktığını görüyoruz. Bizim her zaman söylediğimiz şey şudur: Avrupalı dostlarımıza Türkiye'yi sadece güvenlik konularına indirgeyemezsiniz. Demokratik değerler, ekonomik refah, bunların paylaşılması ve dayanışmanın ortaya çıkması bakımından değerlendirmeniz gerekir. Yıllardır AB üyeliği süreci ile Türkiye'nin önüne koydukları çifte standartlarla yüzleşme zamanıdır. Türkiye'nin yıllar boyunca davet edilmiş olduğu liderler zirvesine katılımı Merkel ve Sarkozy döneminde katılımı engellenmeye başlanmıştı. Ukrayna konusunda birtakım toplantılar yaptılar o zaman da ifade ettik. Türkiye'siz bir toplantının vizyonsuzluk olacağını ifade ettik. Nitekim söylediklerimiz ortaya çıktı.

SURİYE'DEKİ SALDIRILAR HAKKINDA

Suriye'deki her olayın bizi etkilediği açıktır. Maalesef orada günler öncesinde Esad'a bağlı bazı grupların meşru yönetime karşı saldırı gerçekleşmesi neticesinde bazı olaylar meydana geldi. Olayların neticesinde çatışmalar oldu. Burada çeşitli şekillerde kaosu tetiklemeye çalışan bazı odakların hemen harekete geçtiğini gördük. Son derece üzüldüğümüz Alevi kardeşlerimize dönük saldırılar oldu, hayatını kaybedenler oldu. Saldırıları ve gerçekleştirenleri lanetlediğimizi ifade ediyoruz.

'SİLAHLI SALDIRIYI LANETLİYORUZ'

Biz olay olduğu andan itibaren şöyle bir değerlendirme yaptık: Burada Esad artığı olarak bildiğimiz silahlı gruplar Suriye'nin meşru yönetimine karşı saldırı gerçekleştirdiler. Bu silahlı saldırıyı lanetliyoruz.

CHP'Lİ MİLLETVEKİLLERİNE TEPKİ

Burada her zaman söylediğimiz Suriye Suriyelilerindir ilkesine bağlı kalıyoruz. Esad'ın yaptığı katliamlar Suriye'deki alevilere mal edilemez. DEAŞ'ın yaptığı katliamlar Suriye'deki Arap ve sünnilere mal edilemez. Mezheplerin her biri son derece saygıdeğer düşünce okullarıdır. Ama siyasi mezhepçilik büyük bir zehirdir. Ona rağmen bazı CHP milletvekillerinin cümlelerimizi hedef almak adına son derece yanlış bir takım eksende üstelik çarpıtma yaparak olayı başka bir yere taşımaya çalıştıklarını gördük. Bu milletvekillerinin sayısı birkaç kişiyi geçmiyor. Biz meşru yönetime karşı silah çekmiş ve hangi grup olduğunu bildiğimiz gruplara Esad artığı derken onlar biz oradaki Şii'lere Alevi'lere Esad artığı diyormuşuz gibi bir propaganda içerisine girdiler. Bu yalandır. Buradan bir siyasi kaldıraç elde etmeye çalıştılar. Yaptıkları iş son derece ilkel ve oradaki kardeşliğe zarar veren bir siyasi mezhepçilikten başka hiçbir şey ifade etmemektedir.

"BAAS REJİMİ KURMAK İSTEYENLERİN NE YAPMAK İSTEDİĞİNİ GÖRÜYORUZ"

Orada yıllarca kendilerinin herhangi bilgisi bile olmadığı durumlarda biz orada Sünni, Nusayri, Alevi, Dürzi liderlerle yıllardan beri ilişkilerimizi sürdürüyoruz. Ülkemizi siyasi mezhepçilik belasından da kurtarma konusundan hassasiyetimizi en yüksek seviyede tutmaya devam edeceğiz. Baas rejimi kurmak isteyenlerin ne yapmak istediğini görüyoruz. Yıllar önce Sayın Cumhurbaşkanımız geçmişte Esad yönetimiyle görüştüğü zamanlarda oradaki Kürtlerin ve farklı mezheplerin eşit muamele görmesinden bahsediyordu. Terörle bulaşmış bütün unsurların Suriye'den temizlenmesi gerektiğini söylüyoruz. Etnik ve mezhep gruplarının Suriye'nin geleceğinde eşit rol üretmelidir.

TÜRKİYE-ERMENİSTAN NORMALLEŞME SÜRECİ

Ermenistan'ın Azerbaycan'ı hedef alan yasaları birtakım anayasa maddelerini değiştirmesi son derece önemli olacaktır. Yılarca sorunu çözmek için kurulmuş ama sorunu çözmekten çok karmaşıklığına yol açmış AGİT/MİNSK grubunun herhangi bir anlamı kalmamıştır. Bundan sonrasında bütün adımlar gerçekleştiği zaman Türkiye-Ermenistan arasındaki normalleşme süreci ivme kazanacaktır. Kafkasya barışı kazançlı çıkacaktır.

AK PARTİ-DEM GÖRÜŞMESİNDE NE KONUŞULDU?

Bugün 2 saate yakın bir görüşme yaptık. Burada siyasetin dilinin doğru kurulması gerekir. Nasıl bir dili tercih ettiğimizi en ayrıntılı şekilde sizlerle paylaşıyorum. Bizim odağımız PKK'nın silahları bırakması ve kendini feshetmesidir. Ben ve Efkan Bey daha önceki süreçlerde de bulunmuştuk. Bugün gelinen noktada Sayın Devlet Bahçeli'nin tarihi çağrısı, Sayın Cumhurbaşkanımızın iradesi önemli bir fırsat penceresi araladı. Milletin değerlerinden taviz verme yaklaşımımız yok. Pazarlık gündemimizde değil.

Bizim meseleye yaklaşımımız Türkiye'de siyasal ve sosyal alanlardaki sorunların çözümü için demokrasi standartlarının yükseltilmesidir. Bu konuyla ilgili mesele terör örgütünün silahları bırakmasıdır. Şart olarak herhangi bir şeyin gündeme gelmemesi gerekir. PKK'nın silah bırakmasını doğrudan hedeflemeyen, ateşkes gibi bir takım geçiş kategorilerinin de olmaması gerekir. Bizim odağımız bu çerçevedir. PKK silah bırakmalıdır, bu tüm unsurlarıyla gerçekleşmelidir.

ŞAM-SDG ARASINDAKİ ANLAŞMA

Anlaşmadan sonra bazı YPG yetkililerinin bu anlaşmayı farklı yorumlamaya dönük bir takım beyanlarını duyduk. Bu meseleyi olumsuz noktaya götürür. Bu Suriye yönetimi açısından da güvenliği açısından da bizim açımızdan da olumsuzdur. Anlaşmanın maddelerinin toprak bütünlüğüne katkı verecek şekilde hayata geçmesi gerekir. Bir geçiş süreci öngörülmüş. Uzun süreçler bir sürü provokasyona açıktır. Burada tabii ki Suriye yönetimini destekleyeceğiz."

Yorumlar
Yorum yapmak için tıklayınız
GÜNÜN VİDEOSU

Nedim Şener 'organize bir çete' deyip anlattı: Masonlar ve Ekrem İmamoğlu...

Gazeteci Nedim Şener İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi'ne koşup lobi çalışması yaptığı görüntüleri didik didik inceledi. Diploması iptal edilen İmamoğlu ile masonlara sert sözlerle yüklendi.