AK Parti'den Haftalık Gündem Analizi raporu: Kılıçdaroğlu'nun yalan söylemleri ulusal birlik duygusunu aşındırıyor!

AK Parti'nin, Haftalık Gündem Analizi raporunda CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun yalan siyaseti ve Rusya/Ukrayna Savaşı'nın sona erdirilmesi için Türkiye'nin yaptığı arabuluculuk girişimlerine ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulunuldu.

Millettin kuruluşundan itibaren tek başına yönetim yetkisi verdiği AK Parti karşısında siyaset üretemeyen CHP yönetimi, yalan ve kurgu üzerine inşa ettikleri algı siyasetini sistematik olarak kullanmaya devam ettiğine dikkat çekilen raporda Kemal Kılıçdaroğlu genel başkan olduktan sonra CHP'nin yalan siyasetini daha da ilerilere taşıdığı belirtildi.

KILIDAROĞLU'NUN SON YALANI KATAR'A CANLI HAYVAN SATIŞI

Siyasi stratejiyi sergilerken etik kaygılardan tamamen uzak davrandığı vurgulanan Kılıçdaroğlu'nun yalanlarına örnek verilen raporda şöyle denildi:

"Yalan siyasetinin son örneğini ise 29 Mart 2022 tarihinde gerçekleştirilen partisinin grup toplantısında "Ya Allah aşkına şu Katar aşkından vazgeçin kardeşim ya... İki ay içinde 2,5 milyon küçükbaş hayvanı uçaklarla ihraç ettiler." ifadeleriyle ortaya koymuştur. Kılıçdaroğlu'nun ifadelerine Ticaret Bakanlığı yazılı açıklama ile cevap vermiş 2021 yılında toplam 264.216 küçükbaş hayvan ihracatı gerçekleştirildiği, Katar'a 2021 yılında gerçekleştirilen küçükbaş hayvan ihracatının ise 96.797 olduğu ifade edilmiş; bununla birlikte, 18 Mart 2022 tarihi itibarıyla Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından kırmızı et ihracatının durdurulduğu hatırlatılmıştır."

"KILIÇDAROĞLU'NUN YALAN SÖYLEMLERİ ULUSAL BİRLİK DUYGUSUNU AŞINDIRIYOR"

Kılıçdaroğlu'nun yalan ve kurgu üzerine kurulu olan söylemlerinin, hem vatandaşların siyaset mekanizmasına duyduğu güvene zarar verdiği hem de vatandaşların kaygı seviyesini arttırması nedeniyle ulusal birlik duygusunu aşındırdığı ifade edilen raporda, "Bu durum CHP'nin ülke ve vatandaş merkezli siyaset anlayışı yerine parti çıkarlarını önceleyen bir siyaset anlayışını benimsediğini net biçimde ortaya koymaktadır.

Amaçlanan, toplumda belirli bir kötü imge oluşturmak ve bunu sürekli tekrarlayarak yalanları gerçekmiş gibi algılatmaya çalışmak; bununla birlikte Türkiye'nin Rusya-Ukrayna meselesinde tüm dünya tarafından takdir edilen bir ülkeyken, dış politika üzerinden itibarsızlaştırılması arzusu taşımaktır. En nihayetinde bütün yalanların, karalamaların ve gün aşırı oluşturulmaya çalışılan suni gündemlerin ise tek bir nihai hedefi bulunmaktadır: Türkiye'nin yönetilemediği algısını oluşturmak. Hakikat ise, seçim odaklı bu stratejilerin elbette tam tersi yönündedir" değerlendirmesinde bulunuldu.

ERDOĞAN'DAN BAŞARILI LİDER DİPLOMASİSİ

Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın durdurulması ve barış ve bölgede yeniden istikrarın sağlanması için Türkiye'nin yaptığ arabuluculuk girişimlerinin anlatıldığı Haftalık Gündem Analizi raporunda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'nın temaslarına detaylı olarak yer verildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın savaşın başından itibaren taraflar arasında ayrım yapmaksızın eşit tutum sergilediği dile getirilen raporda bu konuda," Rusya ve Ukrayna Devlet Başkanları'nın yanı sıra 30'dan fazla dünya lideriyle gerçekleştirdiği baş döndürücü diplomasi trafiği ve yapıcı görüşmeler ile barışın en kısa sürede sağlanması için oluşturulan müzakere ortamına verdiği katkı uluslararası platformlarda takdir edilmekte, başarılı bir lider diplomasisi örneği olarak görülmektedir" ifadelerine yer verildi.

Raporun son bölümünde şu görüşler dile getirildi:

"TÜRKİYE KÜRESEL KRİZDEKİ ARABULUCU ROLÜNÜ KANITLADI"

"Gerek  Erdoğan'ın lider diplomasisi gerekse bakanlık seviyesinde yürütülen aktif diplomasi ve dengeli yaklaşım sayesinde Türkiye mevcut küresel krizdeki arabulucu rolünü kanıtlamaktadır. Bu doğrultuda müzakere sürecinin İstanbul'da gerçekleşmesi ve Erdoğan'ın bu sürece verdiği katkı, Türkiye'nin barışçıl diplomasi vizyonunu ortaya koymakta ve Türkiye'nin küresel barışın ve güvenliğin sağlanmasındaki merkezi konumunu, liderlik rolünü göstermektedir.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ne yapacağını bütün dünyanın merakla bekliyor olması da bunun ispatıdır. Türkiye'yi yönetilemez göstermeye çalışan muhalefetin aksine Türkiye, küresel bir krizin çözümünde diplomatik anlamda tüm dünyaya liderlik etmektedir."