AK Partili Hasan Turan SuperHaber’e konuştu / Özel

İsrail’in iki haftadır Mescid-i Aksa'ya yönelik engelleri ve Filistinlilere saldırıları sürerken bugün de girişlere yaş sınırlaması getirildi. Müslümanlar Eski Şehrin Sahire Kapısı'na çıkan Selahaddin Caddesi ile Şam Kapısı'na çıkan Nablus Caddesi'nde Cuma namazını kılabildi.

Konuyla ilgili olarak görüşlerini aldığımız TBMM Filistin Dostluk Grubu Başkanı ve AK Parti Milletvekili Hasan Turan “kıblesi işgal edilmeye çalışılan bir ümmetiz” diyerek İslam dünyasına çağrıda bulundu.

MESCİD-İ AKSA MÜSLÜMANLARIN KUTSALIDIR

Turan, İsrail’in tutumunu asla tasvip etmediklerini vurgulayarak “Mescid-i Aksa Müslümanların kutsalıdır. Peygamberimizin miraca yükseldiği bizim açımızdan mübarek bir beldedir. Ecdadımızın 400 yıldan fazla hüküm sürdüğü topraklardır. Hem Türk hem Müslümanların hakimiyeti 1000 yıldan fazla devam etmiştir. Dolayısıyla bu topraklarda bizim hakimiyetimiz altında olduğu dönemlerde bütün din ve inanç mensupları adil bir şekilde hayatlarını idame ettirmişlerdir” dedi.

İSRAİL’İ GERİ ADIM ATMAYA DAVET EDİYORUZ

“Osmanlı’nın dağılmasıyla birlikte İsrail'in bu topraklarda hakimiyetinden sonra buralarda kan, gözyaşı, trajedi ve katliam hiç eksik olmamıştır” ifadelerini kullanan Hasan Turan, İsrail'in bölgedeki varlığını bu şekilde devam ettirmesinin mümkün olmadığını söyledi.

İsrail'i Mescidi Aksa'ya yönelik kısıtlayıcı ve engelleyici tutumdan dolayı geri adım atmaya davet eden AK Partili Mv. Turan, “Değil Mescidi Aksa'ya yaş sınırı koymak, Mescidi Aksa ve etrafında ki her türlü engelin kaldırılmasını istiyoruz, arzu ediyoruz. Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, hükümet yetkililerimiz, muhalefet yetkilileri Türkiye'nin bütün bir kamuoyu, Müslüman milletimiz, bütün İslam alemi bunu bekliyor” ifadelerini kullandı.

İŞGAL ET, ENGELLE SONRA BİR ADIM DAHA İLERİ GİT

İsrail'in sinsi bir takım politikalar ile, önce işgal et, engelle sonra bir adım daha ileri git politikalarının da hiç doğru bir yöntem olmadığına işaret eden Turan sözlerine şu şekide devam etti;

Bunlar doğru değil, gün geçtikçe ablukayı daraltarak Müslümanların elinden almaya, Mescid-i Aksa'yı yok etmeye bizim gündemimizden çıkarmaya sonra da Kudüs'ü kendi başkenti ilan etmeye niyet etmiş ama bunu İslam alemi görüyor. Dünyanın küresel güçleri görüyor ancak bunların bir kısmı İsrail'e yardım ediyor.

BM başta olmak üzere AB’yi, uluslararası teşkilatları ve insan hakları örgütlerini Kudüs’te, Filistin coğrafyasında yaşanan drama karşı adil davranmaya ve ikiyüzlü politikalardan vazgeçmeye davet ediyoruz. Kendi coğrafyalarında kendi insanlarına yönelik oluşan olumsuz bir takım politikalara ve saldırılara karşı anında harekete geçen bu teşkilatların, Filistin coğrafyasında Müslüman Filistin halkına, Müslümanların kutsallarına yapılan bu saldırılara karşı da İsrail’e karşı tepki koymalarını bekliyoruz. İnsanlığın gözü önünde herkes bir sınav veriyor. Bu sınav içerisinde kendi meselelerine karşı duyarlı dünyanın çoğunluğunun meselelerine karşı da kör ve sağır olarak tarihteki yerini alacaktır.

İslam İşbirliği Teşkilatını, İslam ülkeleri yöneticilerini de duygulara uygun hareket etmeye, ona uygun politikalar üretmeye İsrail’e karşı sesini yükseltmeye çağırıyoruz.

KUDÜS BİZİM İÇİN COĞRAFİ BİR MESELE DEĞİL

İsrail uyguladığı bu çirkin politikaları ve bu cesaretini maalesef İslam dünyasındaki yöneticilerin birçoğunun sessizliğinden almaktadır. Birbirlerine karşı olan hasmane tutumundan, enerjilerini kendi aralarında sarf etmelerinden ve yanlış politikalarından almaktadır. İslam ülkelerinin yöneticileri bir an önce biraraya gelip kardeşlik hukuku içerisinde birbirine sarılmalı, kendi kutsallarına karşı da taarruz eden güçler ile uğraşmalıdır. Çünkü kıblesi işgal edilmeye çalışılan bir ümmetiz. Bir inanç topluluğunun kıblesi onun yönünü döndüğü, kalbinin, fikrinin, beyninin ayarını yönelttiği bir merkez demektir. O merkez işgal edilmişse o inanç topluluğu da işgal edilmiş demektir. Hangi coğrafyada yaşadığınızın çok fazla bir önemi yoktur. Zira Kudüs bizim için coğrafi bir mesele değil İslami, tarihi, insani ve ahlaki meseledir. Tarihi olmayan milletler, millet değil ancak yığın olarak onlardan bahsedilebilir. Koca bir İslam tarihini, yaşanmışlıkları, Hz. Peygamberi, onun miracını, Hz. Ömer’i ve onların yolundan giden kutlu rehberleri inkar ediyor, görmüyor, onların hatıralarına hürmet gösterip peşinden gitmiyorsa zaten söylenecek bir şey yoktur. O zaman da biz zaten zillet içinde yaşamaya mahkum olmaktan başka karşılaşacağımız bir gerçeklik olmayacaktır. Cumhurbaşkanımızın da geçtiğimiz günlerde grup toplantısında ifade ettiği gibi Kudüs’e sahip çıkmak imkan değil iman meselesidir.

SuperHaber/ Özel- Arzu Erdoğral