AK Parti'nin seçim stratejisinin detayları ortaya çıkıyor: Kucaklayıcı bir dil kullanılacak
AK Parti, 2023 yılında yapılacak seçimler için çalışmalara başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında geçen hafta yapılan MYK toplantısın ana gündemi seçim stratejisi oldu. Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, seçimlerde kucaklayıcı bir dil kullanılması gerektiğinin toplantıda konuşulduğunu yazdı.
Cumhurbaşkanlığı seçimi için geri sayım sürerken AK Parti seçim çalışmalarına start vermek için harekete geçti. Geçen hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan AK Parti MYK'da seçim stratejileri konuşuldu.
Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, toplantıda kucaklayıcı bir dil kullanılması gerektiğinin altının çizildiğini aktardı. Öte yandan Selvi'nin aktardıklarına göre, toplantıya katılanlar seçime kadar mutlaka ekonominin düzeltilmesi gerektiğini vurguladı.
Selvi, AK Parti kulislerinden erken seçim olmayacağı yönünde izlenim aldığını sözlerine ekledi.
Abdulkadir Selvi'nin "Erdoğan’ın seçim hazırlığı" başlıklı yazısından ilgili bölüm şöyle:
AK Parti kulislerinden edindiğim izlenim, erken seçim olmadığı yönünde. Ha muhalefeti dağınık görüp baskın basanındır der, seçime giderse orasını bilemem. Ama yeni çıkan seçim yasasını uygulamak istiyorlar. En fazla 14 Mayıs’ta erkene çekilmiş bir seçim olabilir deniliyor. Üniversite sınavları, LGS, Kurban Bayramı derken yoğun bir haziran ayı bizi bekliyor. Bu yoğunluğun içine seçimleri sokmamak için belki 1 ay önceye çekilebilir deniliyor. Erdoğan bazı tarihleri sever. 12 Eylül’de referanduma gitmiştik. Demokrat Parti’nin tek başına iktidar olduğu 14 Mayıs düşünülebilir.
SEÇİM STRATEJİSİ
Bu seçim aynı zamanda seçim stratejilerinin çarpıştığı bir seçim olacak. Ne iktidarın ne muhalefetin hata yapma lüksü yoktur. Kim doğru strateji izlerse bir sıfır öne geçer. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığında yapılan toplantıda da en çok seçim stratejisinin üzerinde duruluyor. Seçimde nasıl bir dil kullanılacak, o tartışılıyor.
Doğru bir tartışma. Can alıcı bir nokta. Ama doğru bir strateji, doğru bir dille seçim kampanyasının yürütülmesi gerekiyor. Yani stratejiyi ve dili tartış ama yanlış bir tercih yap. O olmaz.
KUCAKLAYICI MI KUTUPLAŞTIRICI MI
AK Parti bu seçimlerde kucaklayıcı bir kampanya mı yürütecek, kutuplaştırıcı bir kampanya mı olacak? AK Parti kucaklayıcı bir dil mi kullanacak yoksa bu dil kutuplaştırıcı mı olacak?
AK Parti’nin geçmişte kutuplaştırıcı bir strateji izleyerek seçim kazandığı oldu. Ama bu devir o devir değil. Kutuplaştırıcı bir dil, AK Parti için yapılacak en büyük yanlışlardan biri olur. Kutuplaştırmaya değil, kucaklaşmaya ihtiyaç var. İnsanlar huzur istiyor. Gerilim istemiyor. Zaten ekonomik sorunlar nedeniyle zor bir dönemin içinden geçiyor. Bir de kutuplaştırmaya tahammülü yoktur.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığında yapılan toplantıda da kutuplaştırıcı stratejiyi savunan olmamış, tam aksine kucaklayıcı bir dilin kullanılması önerisi ağır basmış.
BİR: EKONOMİ, İKİ: DİL
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığında yapılan seçime hazırlık toplantısında iki nokta ön plana çıkıyor. Söz alanlar ittifakla ekonomi diyor. Seçimlere giderken ekonominin mutlaka düzeltilmesi gerektiğini savunuyorlar.
Zaten AK Parti’nin seçimlerdeki en büyük rakibi ne 6’lı masa, ne Kılıçdaroğlu ne de Akşener. AK Parti seçimlerde ekonomiyle yarışacak. En büyük rakibi hayat pahalılığı olacak. Bu sorunu çözdüğü takdirde muhalefetle yarışında sorun yok demektir. Çünkü ekonomik zorluklar en çok AK Parti’nin oy aldığı kesimleri etkiliyor. Söz konusu ekonomi olunca milletin şakası olmaz. Millet ekonomik zorluklar karşısında yapılan iyileştirmeleri de görüyor. Bizim milletimiz feraset sahibidir. AK Parti bu sorunu çözsün, biz de oy verelim havasında.
KUCAKLAYICI ÜSLUP
İkinci sırada ise seçim kampanyasının dili üzerinde duruluyor. Ağırlıklı olarak kuşatıcı ve kucaklayıcı bir dilin kullanılması isteniyor. Hatta bu noktanın ekonomiden dahi önemli olduğu söyleniyor. Doğru bir yaklaşım. Rusya ile Ukrayna savaşında uzlaştırıcı rol oynayarak dünyanın takdirini kazanan Erdoğan, kendi ülkesinde neden kucaklayıcı olmasın? Muhalefetin herkese parmak salladığı bir dönemde, kucaklayıcı olmak en çok Erdoğan’a yakışır.