Akil Tepe'de yazılan kahramanlık destanı...

Mete Yarar tarihi yayında şu ifadeleri kullandı;

ÖRGÜTÜN KENDİ ADAMLARI KAÇMAYA BAŞLADILAR

''Afrin'den gelen sivillerin engellenmesi görüntülerini aslında biz Türkiye'de de gördük. Sivillerin arkasına gizlenmek PKK/PYD'nin en iyi bildiği şeylerden birisi. Bugün de aynı şeyi yapmaya çalışıyorlar. Bugün Suriye'de PYD'nin gerçek yüzünü de bir çok kişi görmeye başlıyor. Kendi adamları kaçmaya başladı. Halkın çocuklarını zorla alıp silah verip burada duracaksın diyorlar. Örgütün dağ kadrosundan gönderdikleri de bölgeden çıkmaya başladı.''

HAREKAT NORMAL HIZINA ULAŞTI

''İlk ünlerde arazi dağlıktı, hava şartları kötüydü. Harekat asıl normal hızına şimdi ulaştı. Şimdi bu kadar eğitildik diyen adamların ne kadar boş olduğunu görüyoruz. Aynı zamanda ÖSO'nun da ne kadar iyi eğitildiğini görüyoruz.''

AKİL TEPE'DEKİ KAHRAMANLAR

''Akil Tepe'nin alınması gerektiği, buraya sızma gerçekleştirileceği belirtiliyor. Komutan ekibiyle beraber buraya yöneliyor. Aslında bir personel EYP'ye basıp yaralanıyor. Ona rağmen devam ediyorlar. Bütün teröristlerin arasından sızarak Akil Tepesi'ndeki hastanenin orada mevzileniyorlar. Daha sonra takviye ekipler de bölgeye doğru yola çıkıyor. Zırhlı birliklerden oluşan bir ekip de yola çıkıyor. Müthiş bir kar başlıyor yoğun bir sis oturuyor ve ona rağmen çatışmalar devam ediyor. Bu bölgenin altı tünnellerle dolu. Bu tünellerden çıkarak askerlerimize saldırmaya başlıyorlar. Bülent Binbaşı harekat merkezine her taraftan çıkıyorlar diyor. O kadar yoğun bir çatışmada sadece piyade tüfekleri ile 130'a yakın teröristi öldürüyorlar. O dönemde sihalar devreye girmemişti ve buraya hava harekatı düzenleyemiyorduk.''

BOMBALI ARAÇ PATLIYOR

''O sırada bir zırhlı aracı komple patlayıcı ile doldurmuşlar. Bu araç ilerliyor askerlerimizin arasından ve bir hendeğe takılıp takla atıyor. Eğer takla atmasa sonuç çok daha ağır olabilirdi. Ona rağmen malesef 12 askerimiz şehit oluyor. 4 askerimiz de başka yaralanmalarla şehit oluyor.''

ÜNVAN, KAHRAMANLIK ÇALMAZLAR

''Ben olaydan bir kaç gün sonra gazilermizi ziyaret ettim. O kadar büyük bir patlama ki araçları bile etrafa savurmuş. Hastaneye gittiğimde bir doktor bana anlattı. 60'a yakın yaralı vardı. O gece oraya gelen yaralılardan bir tanesi özellikle ben onlardan değilim, akşam çatışmaya girenlerden değilim demiş. Parmakları kırık ve kolu çatlak. Çocuğa en sonunda diyorlar ki niye bunu ısrarla söylüyorsun. Ben de El Bab'dayım benim de başka birşeyden parmaklarım kırıldı, ama ben o çatışmada yer almadım beni o gazilerin içerisine yazmayın diyor. Ünvan çalmazlar, kahramanlık çalmazlar.''