"Aksaçlılar"dan AK Parti'ye karşı manifesto!
Ali Babacan'ın DEVA partisine verdiği destekle bilinen, Anavatan Partisi (ANAP) eski Genel Başkanı Nesrin Nas'ın öncülüğündeki 'Aksaçlılar' AK Parti'ye karşı manifesto hazırladı. Milli politikaları hedef alan manifestoya destek toplamak için harekete geçen 'Aksaçlılar' imza kampanyası başlattı!
DEVA Partisi lideri Ali Babacan tarafından partisine katılması için teklif götürülen, ancak bu teklife "Destek vereceğim fakat kurucuları arasında olmayacağım" şeklinde yanıt veren Nesrin Nas milli politikaları hedef alan bir girişime öncülük yaptı.
Anavatan Partisi (ANAP) eski Genel Başkanı Nas öncülüğünde toplanan ve kendilerine 'Aksaçlılar' diyen liberal kesim temsilcileri, AK Parti'ye karşı manifesto hazırladı.
Manifestolarını yayınlamak için imza kampanyası başlatan Aksaçlılar, hazırladıkları metinde kendilerini 'Farklı kesimlerden, farklı geçmişlerden, farklı siyasetlerden gelen; uzun yılları arkasında bırakmış kişiler' olarak tanımladı.
GENÇLERE SESLENDİLER
Gerçeklikle bağdaşmayan pekçok ifadenin yer aldığı manifestoda gençlere seslenen Aksaçlılar, "Ülkemiz bugüne kadar böylesine koyu bir karanlık, haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik, toplumsal doku çürümesi, dünyada yalnızlaşma, itibarsızlaşma yaşamamıştı." ifadelerini kullandı.
Manifestolarında hükümeti hedef alan Aksaçlılar, Anayasa'nın fiilen askıya alındığını, iddia ederek, "Bağımsız ve tarafsız olması gereken yargı Saray’ın emri altında, kolluk güçleri keza. Cumhuriyetin teminatı bütün kurumlar, tek tek işlemez hale getiriliyor." şeklinde asılsız söylemlerde bulundu.
"Tam bir keyfîlik ve baskı ortamında demokrasinin ve hukukun son kırıntıları da süpürülüyor." sözlerinin yer aldığı manifesto şu ifadelerle devam etti:
- Vatandaşın mal ve can güvenliğini tehdit eden, insan hak ve özgürlüklerini hiçe sayan, yurttaşlık haklarımızı yok eden, meslekî örgütlenmemizi iktidara tâbi kılan, haber alma hakkımızı kısıtlayan, ifade özgürlüğünü budayan yasa ve uygulamalar tepemize art arda balyoz gibi indiriliyor.
- Yayılmacı, fetihçi heveslerle; “yurtta barış, dünyada barış” ilkesinin yerini yedi düvelle savaş, çatışma, düşmanlaşma alıyor.
- En önemlisi: cephelere bölünüyoruz. Aramıza nifak sokuluyor ki, dindarı, laiki, sağcısı solcusu, Türkü Kürdü, genci yaşlısı bu gidişata hep birlikte “dur” demesin.
* Hepimiz tehdit altındayız
Kimse, “bana dokunmaz, beni ilgilendirmez” rehavetine kapılmasın, hepimiz tehdit altındayız. Bizler ekonomik güçlüklerle, aşımız işimiz için mücadele ederken, iktidardakilerin attığı her adım havamızı biraz daha zehirliyor, toplumu nefes alamaz hale getiriyor. Bizi etkilemez sandığımız yasal kısıtlama ve uygulamalar sadece özgürlüğümüzü değil aşımızı, işimizi de tehdit ediyor.
* İktidarı uyarıyoruz: Elinizde iktidar gücü var. O güce dayanarak, rıza değil dayatmayla yönetmeye çalışıyorsunuz. Geniş kitleler memnuniyetsiz, tedirgin, huzursuz. Sessizlikleri, var olduğunu sandığınız desteğe değil korkuya ve çaresizliğe dayanıyor. Ancak, gün gelir suskun itirazlar büyür, sandığa yansır, seçmen bu gidişata dur der. O günlerin yaklaştığını siz görmeseniz de bizler görüyoruz.
* Muhalefete sesleniyoruz: AKP-MHP koalisyonu gücünü muhalefetin dağınıklığından alıyor. Çaresiz ve kararsız insanlarımız; güvenebileceği, dayanacağı sağlam bir seçenek arıyor. Topyekûn tehdit ancak topyekûn karşı koyuşla bertaraf edilir. Çözüm; bütün muhalefet güçlerinin, kendi çizgilerini, kendi varlıklarını koruyarak temel ilkelerde buluşacakları demokrasi ittifakını gecikmeden kurmaktır.
* Gençler! Sesimize kulak verin!
Size seslenişimizi akıl vermek, büyüklenmek olarak değil bunca yılın içinden süzülmüş deneyimlerimizin özeti ve size hak ettiğiniz aydınlık ülkeyi bırakamamış olmanın eksiklenmesi kabul edin.
Bizler umudumuzu hiç yitirmedik. Ülkemizin uçuruma sürüklenmesine, gençlerimizin geleceğinin çalınmasına, halkın yoksulluğa mahkûm edilmesine, kaynakların talanına, doğanın tahribine, kadınlara, halklara, gençlere dayatılan bu yaşama dün olduğu gibi bugün de isyan ederken, umudumuzu sizlere bağlıyoruz.
Size dayatılan bölünmeleri, düşmanlıkları, sahte cepheleri aşın, birlik olun, sesinizi yükseltin. Özgürlüklerimize, aşımıza ekmeğimize, yaşam tarzlarımıza sahip çıkma, haklarımızı talep etme zamanıdır.
Yarının aydınlığı sizlerin elinde. Ve biz aksaçlılar o aydınlığı yaşarken görmek istiyoruz.
BİR MANİFESTO DA 'SANATÇILAR GİRİŞİMİ'NDEN!
Aksaçlılar'ın ardından bir bildiri de Sanatçılar Girişimi'nden geldi. Çok sayıda sanatçı ve yazarın imzasıyla, ülkede yaşandığını iddia ettikleri sorunlar kaleme alındı.
Müjde Ar’dan Levent Üzümcü’ye, Adnan Özyalçıner’den Ataol Behramoğlu’na, Müjdat Gezen’den Rutkay Aziz’e kadar birçok kişinin imza attığı açıklamada, “Pek çok müzisyen, ressam, heykeltıraş, çağdaş sanatçımız günlük yaşamlarını sürdürme konusunda çözümsüz sorunlar yaşamaktadırlar. Ülkesine sevgiyle, onurla, özveriyle uzun yıllardır hizmet etmiş ve etmekte olan saygın sanatçı dostlarımız, büyük bir saygısızlıkla, değer bilmezlikle, güvenirliği kalmamış yargının önüne yem gibi, kurban gibi atılıyor” denildi.
İŞTE BİLDİRİDE İMZASI OLAN SANATÇILAR:
Edip Akbayram, Sadun Aksüt, Gülcan Altan, Müjde Ar, Koray Ariş, Ekrem Ataer, Engin Ayça, Orhan Aydın, Enver Aysever, Rutkay Aziz, Taner Barlas, Bedri Baykam, Nihat Behram, Ataol Behramoğlu, Egemen Berköz, Gani Cansever-Heval, Metin Coşkun, Meltem Cumbul, Nevzat Çelik, Haluk Çetin, Melike Demirağ, Füsun Demirel, Erhan Doğan, Utku Erışık, Yücel Erten, Turgay Fişekçi, Müjdat Gezen, Fehim Güler, Tarık Günersel, Sadık Gürbüz, Emin İgus, Gülseli İnal, Ekrem Kahraman, Tuğrul Keskin, Arif Keskiner, Can Kolukısa, Macit Koper, Zülfü Livaneli, Zeynep Oral, Coşkun Özdemir, Denizhan Özer, Adnan Özyalçıner, Abdullah Nefes, Vedat Sakman, Adil Salih, Ferhan Şensoy, Yusuf Taktak, Cihat Tamer, Ahmet Telli, Sali Turan, Gülsen Tuncer, Dilek Türker, Levent Üzümcü, Nejat Yavaşoğulları, Ümit Zileli.