Alara'nın anne ve babasının katiliydi! O da cenazedeydi...
Akademisyen Dr. Atilla G.’nin otel odasının duşunda tişörtle asılı bulunan ve bir süre komada kaldıktan sonra hayatını kaybeden üniversite öğrencisi Alara Karademir için dün Küçükçekmece’deki Hacı Ömer Çetinsaya Cami’nde cenaze töreni yapıldı. Cenazeye Alara'nın anne ve babasının katili olan anneannesi Hayriye Gündüz'de özel izinle katıldı. Torununun tabutu başında ağlayan anneannenin ilk sözleri "İntihar değil kesinlikle cinayet" oldu...
Törene, Alara’nın annesi ve babasını öldürdüğü gerekçesiyle hükümlü bulunduğu Sivas Yarı Açık Cezaevi’nde cezasını çeken anneannesi Hayriye Gündüz özel izinle katıldı. Taziyeleri Alara’yı büyüten dayısı Gencer Gündüz, dedesi Recep Gündüz ile yakınları kabul etti. Anneanne Gündüz, torununun cübbe ve duvaklı tabutuna başını yaslayarak ağladı. Gündüz’ün avukatı Dilek Helvacı Hürriyet’e yaptığı açıklamada Gündüz’ün şunları söylediğini aktardı:
PLANLARI VARDI
“Olayın intihar olduğuna kesinlikle inanmıyor. İntihar değil kesinlikle cinayet diyor. Son olarak Ankara’ya gitmeden önce konuşmuşlar. Anneannesinin iznini, diploma törenine göre ayarlamasını istemiş. 17 Nisanda izne gel, derslerim hafifleyecek, rahat rahat otururuz demiş. Diploma töreni için kıyafet seçiyormuş, Erasmusla yurt dışına gideceği için anneannesinin iznini ona göre ayarlamasını istemiş. Yani ileriye dönük planları varmış. Her zaman duygularını ifade ederdi, hiçbir zaman intihardan söz etmedi. Hele kardeşi Aral’a çok düşkündü. Onun annesi gibiydi. İntihar edip onu asla bırakmazdı dedi.”
TAKİPÇİSİYİZ
Karademir’in tabutunu kadınlar omuzlarına alarak cenaze aracına kadar taşıdı. Sosyalist Kadın Meclisi ve Kadın Meclisleri üyeleri de Karademir’i yanlız bırakmadıklarını ve olayın takipçisi olacaklarını açıkladılar. Sosyalist Kadın Meclisi üyesi Gülcan Taşkıran, “Yaşamak istiyoruz. Kadın cinayetlerinin politik olduğunu düşünüyoruz. Bugüne kadar bütün kadın cinayetlerinin takipcisiydik, bunun da olacağız. Erkek adalet değil, gerçek adalet istiyoruz” dedi.