'ALGI OPERATÖRÜNÜN SONU!'

SuperHaber programcısı - Güvenlik Uzmanı Mete Yarar ve Hürriyet yazarı Nedim Şener ile “Memleket Aşkına”nın yeni bölümü SuperHaber YouTube kanalında yayında…

İki usta isim SuperHaber programcısı - Güvenlik Uzmanı Mete Yarar ile Hürriyet Gazetesi yazarı Nedim Şener, “Memleket Aşkına programının yeni bölümünde, toplumda yaratılmaya çalışılan fay hatlarını değerlendirdi.

Erol Mütercimler’in bir televizyon programında imam hatip mezunlarına yönelik hakaretlerine dikkat çeken Nedim Şener, "Siyaset üretme bir beceri ister, alternatif politika üretmek beceri ister. Eğer bu yoksa kutuplaştırma üzerinden siyaset yapılır. Ve siyasi tartışma içine girdiği zaman da nefret söylemi en çok müşterisi olan bir yöntemdir. dolayısıyla bu uzun zamandan beri Türk siyasetinin hastalıklı yapısı hep karşıtlık ve nefret söylemi üzerinden kin, toplumu ayrıştırma üzerinden yürüyor. Bunun için de hiçbir fırsat kaçırılmıyor. Erol Mütercimler, imam hatiplerden mezun olanlar için sapık, ahlaksız, sahtekar gibi kelimeler kullanıyor. Dönüp katıldığı televizyon programını tekrar izlemek zorunda kalıyorsunuz acaba montaj mı? diye. En kötüsü de şu, bütün bunlar ortaya çıktığında bir özür yayınlıyor. Şöyle korkunç bir cümle kullanıyor; 'Bu aslında benim şahsi görüşüm değil. Bu toplumun bir kesiminde geniş kabul görülen bir görüş'. Dehşet olan bu, böyle görüş varmış ki ben olduğunu düşünmüyorum, onu dillendiriyormuş. Bu bilinçaltıdır, algı operasyonudur. Bu şahıs, algı operasyonu konusunda son derece usta bir isimdir. İnsanların bilgisizliğinden, olaylarla ilgili analiz yapamamasından oldukça yararlanır. Bir takım yalanları zaman zaman piyasaya sürer. Algı operatörleri tarafından şu bilinir, ben hep bunu kullanırım zaman zaman; ‘Her yalanın bir müşterisi vardır, yeter ki işine yarasın. Bu durum algı operatörleri tarafından oldukça bilinir. Derler ki içine bir takım gerçekler koyarsınız ama çoğu yalan olur, ama insanlar bunu çok çabuk kabul eder ve inanırlar. FETÖ’nün en büyük yaptığı becerilerinden biri budur. Bu da bu konularda oldukça mahir. Dolayısıyla buradaki bir bilinçaltı yansıması falan değildi aslında, girişte söylediğim gibi muhafazakar kesim üzerinden bir tartışma yaratmak. Genel olarakta İslami camiayı bir tövmeh altında bırakmak üzere yapılan bir açıklama. Şimdi burada bizim duyarlı olmamız gereken konu bu. Aynı konu Atatürk üzerinden de yapılıyor. Atatürk ile ilgili muhafazakar görünümlü bir sahte hesaptan inanılmaz küfür, yalan, aşağılama mesajı yayınlanıyor. Buna karşı olan cepheden inanılmaz bir karşı tepki yağıyor ve bunun üzerinden bir kaos planlanıyor. Bunun adına da fikri çatışma bile denmiyor, muhaliflik, karşıtlık gibi başka bir şey deniyor. Kişiden çıkalım asıl toplumdaki fay hatlarını kaşımaya çalışan insanlar görüyorsunuz. Sosyal medyada bu kadar açıklamadan sonra korkunç olan şey, Erol Mütercimler’i haklı görenler. İmam hatipten mezun olanlar sapık, ahlaksız gibi laflar ettikten sonra hiçbir empati duygusu yok karşı taraftan. Düz liselerden, fen liselerinden mezun olanların işlediği suçlarla ilgili ne diyeceğiz? Ayrıca bu sapık şahıs, düz teknik lise mezunu. O zaman teknik liselerden mezun olanlar bu adamla özdeşleşirilebilir mi? Toplumda algı yaratma böyle bir şey, toplumda bir reaksiyon küçük bir kıza yapılan tacizle ilgili doğmuş bir tepki var, tam bu dalganın üzerine sörf nasıl yapılır? İşte algı operatörü bunu yapar. Sonunda hesap edemeyediği şey şu, benim hakkında, toplum hakkımda, Ergenekon süreçlerinde birçok yalan söyledi. Aynı şeyi imam hatiplere söyleyince o sörf gitti karaya tosladı. Bugün onun yarattığı etkiyle baş başa kaldı. Türkiye’nin her yerinden İmam Hatip mezunları dava açıyor. Bir algı operatörünün sonunun ne olduğunu görüyoruz. Gerçeklerle hareket etmezseniz, birisi sizin yanınızda imam hatipleri, düz liseleri, fen liselerini, teknik ve endüstri liselerini genellemeye kalkarsa ya da askeri kurumları askeri liseleri, polis okullarını genellemeye kalkarsa senin buna akademisyon olarak karşı durman gerekiyor, yangına körükle gitmemen gerekmiyor. Piyasada böyle kişiler vardı, hep dillerinden dolayı yok olup gittiler. Bazı kişiler açısından diller, öldürücü silah olabiliyor." ifadelerini kullandı.

METE YARAR: BEN BU ADAMLARA SAHTE DEMOKRATLAR DİYORUM

Mütercimler’in skandal sözlerine tepki gösteren Mete Yarar ise, "Bu İslam dinini temsil bile etmeyen zat-ı muhteremin, İslam ile ne alakası vardır da bütün İslam dünyasını bir şekilde karalamaya ilişkin bir kampanyaya dönüştürebilesiniz? Niye insanlar bunu çıkıp 'Kardeşim bu ülkede hepimiz bu dine inanıyoruz ve bu dine inananların birçoğu da bu suçun bir parçası olmak gibi bir düşünceleri yok. Herkes bunu lanetliyor. Bunu nasıl buraya taşıyorsunuz? Tarikatlar mevzusu başkadır, cemaatler mevzusu başkadır,  bunun içine girmiş olanlar mevzusu başkadır. Bunu nasıl İslam dünyasına mal edebilirsiniz diye?' sormadıkları müddetçe ben bu adamların hepsine sahte demokratlar diyorum. Kendilerine geldiklerinde her şey bireysel, kendilerine geldikçe kurumu temsil etmiyorlar, kendilerine geldikçe onların söyledikleri yalnızca onları bağlıyor ama işlerine geldiklerinde bir tane zaht-ı muhteremin yaptığı bütün milyarlarca insanı bağlıyorlar. Bu kadar büyük bir ikilem, bu kadar büyük bir tezatlık olamaz. Bununla ilgili bir başka bir yerde bir şey olsun ayn tepkiyi vermeye devam edeceğiz. Türk televizyon tarihi böyle gaflar yapan insanların sonlarıyla dolu." dedi.

Mete Yarar ve Nedim Şener ile “Memleket Aşkına”nın tamamını SuperHaber YouTube kanalında izleyebilirsiniz…

YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN

Sitene Ekle

GÜNÜN VİDEOSU

Dilan Polat'ın hayranı pes dedirtti: Cezaevine girdiğinizde kalp krizi geçirdim!

Dilan Polat cezaevine girince kalp krizi geçirdiğini söyleyen hayranı, Polat ile bir araya gelince ağladı.