Charles Starkweather ve Caril Ann Fugate
50'li yılların sonunda, Amerika’da kız arkadaşı Caril Fugate ile birlikte 11 kişiyi öldüren seri katil Charles Starkweather, ilk cinayetini bir benzin istasyonunda işledi. Burada çalışan Robert Colvert’i silahla vuran Charles, 21 Ocak 1958 günü Caril’in babası Marion’u, annesi Velda’yı ve iki buçuk yaşındaki kız kardeşi Betty Jean’i de öldürdü. Bütün bunları yaparken sevgilisi Caril de yanındaydı. Son cinayetlerinin ortaya çıkmasıyla birlikte şehirden ayrılan çift, 27 Ocak gecesi eski bir aile dostu olan August Meyer’in evine gitti. Çıkan bir tartışma sonrası Meyer’i ve köpeğini vurup evden ayrıldıktan sonra arabalarıyla çamura saplandılar. Onlara yardım etmek için duran 17 yaşındaki Robert Jensen ve 16 yaşındaki nişanlısı Carol King gidecekleri yere kadar onları götürebileceklerini söyledi. Arabanın arka koltuğunda oturan Charles bir süre sonra, silahı Jensen’in ensesine dayayıp cüzdanını aldı. Ardından da arabayı bir süredir saklandıkları okula doğru sürmesini istedi. Jensen ve King daha sonra okulun bodrumunda sırtlarından vurulmuş halde bulundu. King’in ayrıca kasıklarında çok derin bıçak izleri vardı. Bunu King’e tecavüz eden Charles’ı kıskanan Caril’in yaptığı ortaya çıktı.
O gece C. Lauer Ward’a ait konakta saklanmaya karar verdiler. Kendilerine ateş ettiğini iddia ettikleri Bayan Ward’ı av bıçağıyla, köpeğini de tabancanın dipçiğiyle katlettiler. Akşam eve gelen Bay Ward’ı da benzer bir son bekliyordu. Hizmetçi Lillian Fencli Charles tarafından bıçakla öldürülürken Bay Ward silahla vuruldu. Cinayet haberleri çok çabuk yayılıyordu. İnsanlar evlerinden çıkamaz olmuştu. Kaçtıkları araba polis tarafından bilindiği için başka bir araba bulmaları gerekti. Otoban kenarına park etmiş bir arabanın içinde uyuklayan Merle Collison’dan arabasını istediler. 37 yaşındaki Merle tekliflerini kabul etmeyince Starkweather’ın pompalı tüfeğinden çıkan 7 mermi sonu oldu. Yanlarından geçerken kaza olduğunu sanıp arabaya yanaşan Jeolog Joe Sprinkle, yan koltuktaki cesedi fark edince uzun süreli bir boğuşma yaşandı. Kavgayı gören Şerif Yardımcısı William Romer’a Caril’in, Starkweather’ın bir katil olduğunu söylemesi onları cezaevine götüren sürecin başlangıcı oldu. Bu olaydan sonra yakalanan Charles hiç pişmanlık duymadığını ailesine yazdığı şu satırlarla açıkladı: “Yaptıklarımdan ötürü gerçekten üzgün sayılmam. Çünkü hayatımızda ilk defa Caril ve ben eğlendik.” Charles 25 Haziran 1959’da elektrikli sandalyeye otururken, Caril 1976 yılında şartlı tahliye edildi. Charles ile Caril’in sıra dışı hikâyesi "Katil Doğanlar" filmine ilham kaynağı oldu.