Ali Galip bey, 1871 yılında Kayseri’de dünyaya geldi. 1 Mart 1895 yılında Harp Okulunu, 12 Ocak 1897 tarihinde Harp Akademisini tamamladıktan sonra Süvari Kurmay Yüzbaşı olarak orduya katıldı. 2 Mart 1900 yılında kolağası 24 Eylül 1901 tarihinde binbaşı ve 5 Temmuz 1908 tarihinde yarbaylığa yükselmiştir. Yarbay rütbesinde iken alay komutanlığı görevini yaparken ordudan ayrılmıştır. 1908 yılında II. Meşrutiyet’in ilanından sonra kendisinden küçük rütbeli subayların “Gizli Cemiyet”te önemli rol almalarını hazmedemedi ve o yüzden de İttihat ve Terakki fırkası yönetimiyle arası açıldı, Neticede ordudan istifa etti.Sonrasında 5 Nisan 1912 yılında Kayseri’den bağımsız milletvekili seçilmişse de bu meclis kısa ömürlü olduğu için milletvekilliği 23 Temmuz 1912 tarihinde sona ermiştir. Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasından sonra 4 Mart 1919 tarihinde Sadrazam olan Damat Ferid Paşa, İttihatçı valileri görevden almaya başladığında, Elazığ Valisi Ali Seydi Bey’i görevden alarak yerine Mayıs ayı başında Merkezi Elazığ olan Harput Valiliği’ne Ali Galip’i atamıştır. Ali Galip bu süreçte Milli Mücadele aleyhinde faaliyetlerin içerisinde bulundu.Sivas Kongresi’ni dağıtmak ve başındakileri yakalayıp İstanbul’a göndermek üzere Sivas Vali ve Kumandanlığı’na verildi. Ancak bu görevi yerine getirmeyi başaramadı ve Halep’e kaçtı. Bu olay daha sonra Ali Galip Olayı olarak anıldı.Lozan Antlaşması’ndan sonra, Adapazarı’nda 1 nolu Askeri Mahkeme’de yargılanıp beraat ettiği halde, Başvekil Rauf Bey’in isteğiyle “150’likler” listesine alınarak Romanya’ya gönderildi. Sürgünde iken 1932 yılında hayatını kaybetti.Ali Galip bey, 12 Eylül 1901 tarihinde Yıldız Sarayı'nda Fehime Sultan ile evlendi. Çift, Sultan Abdülhamit II'in düğün hediyesi olan yalıda yaşadı. Bu evlilik, 1908’de boşanma ile sonlandı. Ali Galip bey, 1932 yılında Romanya’da hayatını kaybetti.
SİVAS'TA NE YAPTI?
Sivas Kongresi'nin gerçekleşmesinden hemen önce Sadrazam Damat Ferit Paşa hükûmeti, Elazığ Valisi Ali Galip Bey’in önderliğinde ve birçok işbirliğiyle Millî Mücadeleyi durdurmak için bir girişim planlar.Planlayanlar arasında Damat Ferit hükümeti, İngiliz Yüksek Komiserliği ve Kürt Teali Cemiyeti'nin kurucusu da olan bazı ileri gelenleri sayılıyordu. Teşebbüsün gelişimi açısından kilit olay İngiliz Yüksek Komiserliği'nin İngiliz Dışişleri'ne sürekli 'endişe dolu' raporlar iletmesiyle başladı. Dahiliye Nazırı Adil Bey 1 Eylül'e gelindiğinde Ali Galip ile özel bir görüşme gerçekleştirdi ve Sivas'a vali olarak gitmesi konusunda onunla pazarlık yaptı. Ali Galip bu görevi kabul ederse oradaki görevi Doğu vilayetlerinde 'olay' çıkarmaya çalışanların kışkırtmalarını engellemek ve karşı koyanları da cezalandırmaktı.Bu emirname bir şekilde Mustafa Kemal'in eline ulaştı. Emirde Ali Galip'in bölgedeki aşiretlerden yönetimin güvenebileceği 100 civarı silahlı kişi toplayıp Sivas'a gitmesi ve kongreyi engellemesi gerektiği yazıyordu.Plana göre sözde bir olay çıkacak, ardından bu hukuksuzluğun galeyanına gelen halk önce Malatya'da toplanacak, ardından Sivas'a yürüyecekti. Bir protesto olarak başlaması planlanan olay Mustafa Kemal'in etkisiz hale getirilmesiyle son bulacaktı, Sivas Kongresi de önlenmiş sayılacaktı.Sonrasında Sevr anlaşması şartlarına hükümetten izinsiz direnen halktan seçilmiş temsil heyeti de bu kaostan nasibini alacak ve yargılanmadan dağılacaktı. Mustafa Kemal ve silah arkadaşları Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerini atmak için günlerini harcarken bir de bu planın üstesinden gelmek için çözüm aramaya başladılar. Bu esnada olaylar cereyan etmek üzereydi. Noel'in de aralarında bulunduğu propaganda çetesinin ilk durağı Diyarbakır olur, bu girişimi Diyarbakır Vali Vekili Mustafa Bey'in çektiği telgrafla öğrenen Mustafa Kemal sırasıyla Malatya ve Sivas'ı ziyaret edecek çetenin adımlarından haberdardır.Olayların içinde kimler olduğunu gizli telgraflarla öğrenen Mustafa Kemal 9. Ordu Müfettişliğinden istifa eder. Askeri yetkilerini terk etmiş olmasına rağmen halkın sevgi ve saygısını kazandığı için Sivas'ta görev yapan, ilerici subay ve devlet erkanıyla iletişimi sürmekteydi.
Mustafa Kemal'in görevi terk ediş haberinin ardından tehdidin sonlandığını düşünen çetenin karşısına Sivas'tan, Harput'tan, Urfa'dan onlarca bölük çıkacaktı. Amaçları vilayeti basacaklarından şüphe edilen çeteyi önlemek ve elebaşlarını tutuklamaktı, Malatya'ya doğru yola çıktılar.Bulundukları ev tespit edildikten sonra etrafı sarılan çetenin dışarıyla bağlantısı kesildi. Ali Galip, Covbertin Noel ve bölgedeki destekçiler bir fırsatını bulup kaçarken artlarında bıraktıkları bir not şoke edicidir. Neredeyse tüm ülkeye yayılan bu girişim ve Ali Galip Olayı’nın yankıları, İstanbul hükûmetinin de sonunu getirecekti. Mustafa Kemal Atatürk'ün Nutuk'ta anlattığı üzere bu olayların ortaya çıkışı hükûmetin istifasında önemli bir etken olmuştu.