Ali Koç Divan Kurulu toplantısında yine sadece Galatasaray'ı konuştu: "Devletin tüm kurumlarını kapı kapı gezip şikayette bulunduk"

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Yüksek Divan Kurulu toplantısında yaklaşık 1 saatlik bir konuşma yaptı. Konuşmasının tamamında Galatasaray hakkında söylemlerde bulunan Ali Koç, sarı kırmızılı takımı devlet nezdinde tüm makamlara tek tek şikayet ettiklerini söyledi.

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, Yüksek Divan Kurulu toplantısında açıklamalar yapıyor. Ali Koç, karaborsa bilet ve illegal bahis sponsorluğu üzerinden Galatasaray'a yüklendi.

Ali Koç'un açıklamaları şöyle:

"Anlatacak çok şey var. Az zaman var. Trabzon'da takımımızın yolu açık, şansı bol olsun. Rabbim yanımızda olsun. İki kulüp de birbiriyle temasta. Geçen sene yaşananların tekrarlanmayacağından eminiz. Hak eden kazansın ama inşallah biz kazanırız.

Görüyorum ki biz sadece dışarıyla değil birbirimizle boğuşuyoruz. Gücümüzü Fenerbahçe menfaatleri için odaklayalım denildi, onlara teşekkür ediyorum. Herkesin fikrine saygılıyım. Takdir ederim, tasvip etmem önemli değil ama herkes istediğini söyler ama bazı üyelerimiz gerçeklerin çok uzağındalar.

"GELMİŞ GEÇMİŞ EN İYİ TEKNİK DİREKTÖRLERDEN BİRİNİ GETİRDİK"

Bizim en büyük sorunumuz çok uzun yıllardır, hem bizim dönemimizde hem bizden önceki dönemde futbolda istikrar yakalayamamamızdır. Bir diğer unsur da teknik direktörlerimize ihtiyaç duyduğu zamanı tanımayan camiamızın sabırsızlığı da pay sahibidir. Yönetim kurulumuz, bu sabırsızlığı kırmak için dünya tarihinin en başarılı teknik direktörlerinden birini kazandırmıştır. Dünya tarihinde gelmiş geçmiş en iyi teknik direktörlerden birini getirdik. İmkanlarımız çerçevesinde iyi de bir kadro kurduk, katılırsınız katılmazsınız. Hatta bir nebze ayağımızı yorganımıza göre uzatmadık. Bu sefer daha da riskler alarak mühendislik yaptık. Kadromuz derin, alternatifli.

Spor basınımız ve organize sosyal medya çetesi daha önceki teknik direktörümüz gibi Sayın Mourinho'yu da hedef haline getirmiştir. Olabilir. Üzücü olan bir kısım taraftarımız bunlara kanarak etkilenmiştir. Hocamızı da daha 8-9 haftada saldırıya uğrattılar. Az önce bir üyemiz 9. haftada yelkenleri indirmiş, şampiyonluğun bittiğini ifade etmiştir. Kendisine kızmıyorum. Camiamız yıllar içinde bu psikolojiye sokulmuştur.

"MOURINHO İLE PLANLARIMIZ UZUN VADELİ"

Her demeciyle Fenerbahçe'ye yaşatılan haksızlıkları dünya basınının manşetlerine taşıyan, sevgiyi, saygıyı, sabrı hak eden bir hocamız vardır. Yönetim kurulu olarak sonuna kadar yanındayız. Bizim kendisiyle ilgili hayallerimiz, planlarımız uzun vadelidir. Tüm çabamız bu şehirde mutlu olması, kendi işine odaklanması, takımına, oyuncularına, idmanlara, rakiplerine odaklanması en büyük önceliğimizdir. Bu şekilde başarıyı elde edeceğimize inanıyoruz.

Tek beklentimiz camiamızın biraz uyanması ve sahiplenmesi. Bunu niçin söylüyorum çünkü en küçük tökezlemede, puan kaybında hepinizin malumu, bazı Fenerbahçeli olduğu söylenen sosyal medya sitelerine de hayretler içerisindeyim. Onların Fenerbahçeli olduğunu düşünmüyorum. En büyük düşmanımız böyle bir site kurmak istese ancak bu kadar olur. Onlarla ilgili ümidi kestim.

Son dönemde kamuoyunda da bir kenetlenmenin başlayabileceğini, insanların biraz daha uyanmaya başladığını görüyorum. Siz her toplantıda konuşuyorsunuz, farkına vardık diyorsunuz kitleler de farkına varmıştır. Yönetimle sorunu olanlar bizi istedikleri gibi eleştirsinler. Biz kimsenin demokratik hakkını gasp etmedik. Biz kendi kanalımızda, FBTV'de yerden yere vurulduk, sesimizi çıkarmadık. Sahada, salonlarda Çubuklu'yu taşıyanlara faturayı kesmeyin, bize kesin.

Bir dileğim olsadyı elimde sihirli değneğim olsaydı bizi sevin sevmeyin katılın katılmayın takdir edin etmeyin, Fenerbahçelilerin bizi anlamasını, nelerle boğuştuğumuzu görmesini dilerdim. En çok bunu dilerdim. Her şey apaçık ortadayken, tekrar tekrar anlatmamıza rağmen anlaşılamamamızın acısını yaşıyoruz. Ya biz hakkıyla anlatamıyoruz ya başkalarının masalları bizim gerçeklerimizi boğuyor demektir. Belki de sizleri uyutmak için, genç mensuplarımızı harekete geçirmek, bizi hedef almak için belki de Fenerbahçeli görüp Fenerbahçeli olmayan siteler kurulmuştur. Bunun acısını çekiyoruz.

"YAPI ÇÖKERTİLDİĞİ ZAMAN ÜLKEMİZİN NE KADAR BÜYÜK FAYDA SAĞLADIĞINI GÖRECEĞİZ"

Ufak ufak rüzgar dönmeye başladı. Göreceksiniz zaman içerisinde Fenerbahçe'nin taviz vermeden, ilkesel duruşundan geri adım atmadan, değerlerine sıkı sıkı sahip çıkıp futbolda başarı sağlamasa da başarı için doğru bildiklerinden sapmayıp yapıyla mücadele edip yapı çökertildiği zaman ülkemizin ne kadar büyük fayda sağladığını göreceğiz. Bizim için belki iş işten geçmiş olacak ama kıymetli çalışmamızın değeri bizler gittikten sonra apaçık ortaya çıkacaktır.

"KALLEŞÇE BİZE SALDIRILDI"

Bizim için en büyük başarı kulübümüzün kimseye muhtaç olmamasıdır. Görev süremiz bittiğinde ne kadar önemli olduğu herkes tarafından görülecektir. Tüm zorluklara ve engellere rağmen dedim. Engelleri söylüyorum. Göztepe maçında rezil bir olay yaşandı. Kalleşçe bize saldırıldı. Biz ortamı yatıştırmaya gitmiştik.

"ADİL MUAMELE GÖRMÜYORUZ"

Geçen hafta bir maç oynandı Galatasaray - Beşiktaş. Bir muhabire tokat atan -hiçbir şekilde şiddeti tasvip etmiyoruz- apar topar tutuklandı. Yanlış bir yere çekilmesin lütfen, mesleği, sosyal statüsü, cinsiyeti fark etmeksizin her Türk vatandaşının adalet önünde eşit olması gerektiğine inanan bir camiayız. Bir ayrıcalık da talep etmiyoruz. Yalnız neden adil muamele görmediğimizi sorgulamak sorumluluğumuzdur.

"KİME GÖRE NEYE GÖRE HUKUK İŞLEMEKTEDİR?"

Beşiktaş başkanıyla dalga geçen, sözde medya mensubu olan, tweetlerine bakınca holigan bir taraftar profili çizen, maça geldiği zaman alkollü olduğu net bir şekilde emniyet tarafından tespit edilen kişiye bakanlarımız geçmiş olsun diyor, peşindeyiz diyorlar. Fenerbahçe başkanına yapılan saldırıyı aynı kişiler görmezden geliyorlar. Keşke gelmeselerdi. Tekrar soruyorum, bu adil midir? Kime göre neye göre hukuk işlemektedir?

Biz kamu destekli, kamu kurumuymuş gibi pek çok kulüple rekabet halindeyiz. Bunları görmeniz lazım. Kapalı spor salonları yaparız, sahibi devlet olmasına rağmen inşa ederiz. Başkalarına stadyum yapılır, biz iki misli kira öderiz. Her yıl vergimizi kuruşu kuruşuna öderken rakiplerimizin vergi borçları affedilir. Adil rekabet mi? Camia ses çıkarır mı? En küçük puan kaybında saldıranlar bu durumu dile getirir mi?

"SAVCININ FENERBAHÇELİSİ, BEŞİKTAŞLISI, GALATASARAYLISI OLMAZ"

Biz Türkiye'nin dev markalarıyla iş birliği yaparak sponsorluk gelirimizi artırırken, bir rakibimiz yasa dışı bahis sitesini haber sitesi gibi gösterip gayrı ahlaki kaynak yaratırken üstelik bu karaborsa skandalı içerisinde buna cüret ederken kimsenin yeterince ses çıkarmaması? Resmi mercilerin bunun üstüne tüm güçleriyle gitmemesi adil midir? Savcının Fenerbahçelisi, Beşiktaşlısı, Galatasaraylısı olmaz.

"YAPI CAMİANIN KADERLERİYLE OYNUYOR"

Son 10 ve 5 senenin tablosuna bakın. Fenerbahçe'nin en azından 1 şampiyonluğunun olmaması hayatın olağan akışına aykırıdır. Gidin o tablolara bakın. Bunu şansa bağlayamazsınız. Bu yapı camianın kaderleriyle oynuyor. En çok bize zarar veriyor.

Geçen sene biz 5 kırmızı kart görürken Galatasaray'ın 1 kırmızı kart görmesi normal mi? Aynı takım Avrupa'da 5 kırmızı kart gördü. Bu bir tesadüf müdür? Bu durum adil mi diye sormak bizim görevimiz değil mi? Bu sene de yine benzer görüntü ortaya çıkmaya başladı.

"İŞTE YAPI BUDUR"

99 puan topluyoruz. 6 derbinin 4'ünü kazanıyoruz. Deplasmanda 1 kez puan kaybediyoruz ama yine şampiyon olamıyoruz. Hakem hatalarının hepsi bir takımın lehine oluyorsa işte yapı budur. Bir teknik direktör, hakemleri saha içerisinde tehdit etmesine rağmen raporlara yazılmıyorsa işte yapı budur. Bu yapıya biraz çomak sokulduğu zaman malum kişiler ayaklanıyorsa işte yapı budur. Bu konuşmalarımızı öfkeyle dinleyenler, içlerine korku düşenler işte yapının parçaları bunlardır. İllegal işlerle ilgili dosyalar kapatılıyorsa işte yapı budur. Tüm bunları bile bile, 'bu yapıyı açıklayın' diyenler, işte yapı bunlardır. Uyanın Fenerbahçeliler uyanın.

KARABORSA BİLET KONUSU

Karaborsa bilet konusu gerçektir. Hiç lamı cimi yok. Bu konuyu yetkili makamlara taşıdık. Bir yetkili, 'Bu konu sizi neden ilgilendiriyor?' dedi. Neden ilgilendirdiğini anlattığımız zaman da bize hak verdi. Fenerbahçeliler uyanın, yoksa bunun da üstünü kapatacaklar. Biz bunun üstüne gideceğiz. Bakanlık soruşturmayı başlattı. Bildiklerimizi anlattık. Hatta bir adım öteye giderek 'bizi de inceleyin' dedik. Şimdi devletimiz, devletliğini mi gösterecek yoksa bunun üstünü kapatacak mı göreceğiz. Bahsedilen rakam 56 milyon euro.

İLLEGAL BAHİS REKLAMI

İllegal bahis konusu... Bu konu sosyolojik bir olaydır. Hepimiz buna sorumluluk alarak yaklaşmalıyız. Söz konusu oluşum tamamen illegal. Ne yurtdışında ne de ülkemizde resmiyetleri yok. Soruyorum karşı takımın başkanına, yahu Google'da hiç mi araştırma yapmadınız? 2 ay önce kurulmuş bir site, 14 milyon euro nasıl sponsorluk verir diye hiç mi aklınıza gelmedi? Başkanı ayrı, başkanvekili ayrı bir şey diyor. Her şey ortada. İllegal bahisi özendirmek büyük bir suç. 119 yıllık formanın üzerine tamamen illegal bir sponsorun yazılması onlara nasip oldu.

AÇIKLANAN TRANSFER MALİYETLERİ

Futbolcu sözleşmeleri... Bir futbolcu için biz masadan 7.5 milyon euro teklif edip kalkıyoruz. Başka bir kulüp KAP'a 4.3 milyon euroya anlaştığını bildiriyor. Arada büyük fark var. Yöneticileri çıkıp menajerlik hariç 7-8 milyon euro diyor. Bunun soruşturulması lazım. Bunun gibi 5-6 futbolcu var. Hepsi çıkacak. Hiç kimse harekete geçmiyor.

Bunlar nasıl fonlanıyor? Ya aradaki farklar karaborsa işiyle ödeniyorsa? Bankalar Birliği anlaşmamız var. Her kuruş yarı yarıya. Sistemin dışında kazanılan bir para bu. Harcama limitleri var daha da önemlisi. Biz harcama limitine sokmak için hocayı kadroyu, binbir hesap kitap yapıyoruz. 4.350, 7-8 diyor. 3 milyon fark var, vergisiyle 4.5 fark bir futbolcuda. E bu girmiyor harcama limitine.

Harcama limitlerini bir şekilde manipüle ediyorsun, vergi kaçırıyorsun, banka yapılanmasını bypass ediyorsun. E beyefendi diyor 'Sizi niye ilgilendiriyor'. Bizi bu yüzden ilgilendiriyor."

GÜNÜN VİDEOSU

Tarihi görüntüler! Bakan Fidan ve Suriye Lideri Ahmed El Şara Şam'ı seyrederek kahve içti

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye lideri Ahmed El Şara ile Şam'da Kasiyun Dağı'nda buluşarak şehir manzarasını seyretti. Bu tarihi an, iki ülke arasındaki diplomatik yakınlaşma ve bölgesel istikrar için yeni bir dönemi işaret etti.