Alman mahkemesi karar verdi! Fransa resmi olarak soykırımın finansörü!
Almanya'da görülen davada ilk kez bir DAEŞ üyesi, Ezidilere soykırım yapmaktan suçlu bulundu. İlk kez bir DAEŞ militanının Alman mahkemeleri önünde 'soykırım'dan hüküm giymesinin ardından akıllara MİT'in ortaya çıkardığı belgeler ve Fransız yetkililerin suskunluğuyla onaylanan 'Fransa'nın la Farge Çimento Şirketi üzerinden DAEŞ'i finanse ettiği gerçeği geldi. Alman mahkemelerinin kararı ve MİT'in ortaya çıkardığı belgelere göre; Fransa, bir soykırımı bilerek veya bilmeyerek finanse etti.
29 yaşındaki Iraklı DAEŞ üyesi Taha el Cumali, bugün Frankfurt'ta görülen davada 5 yaşındaki bir Ezidi kız çocuğunu esir alıp bir demire bağlayarak susuzluktan ölüme terk etmek de dahil, insanlığa karşı ve savaş suçları işlemekten ömür boyu hapis cezasına mahkum edildi.
Savunma avukatlarının suçlamaları reddettiği davada, Cumali insan kaçakçılığı yapmakla da suçlandı.
İLK KEZ BİR MAHKEME 'SOYKIRIM' DEDİ
Yunanistan'da 2019 yılında tutuklanan ve Almanya'ya iade edilen Cumali, 2013 yılında DAEŞ'e katıldığını, Irak ve Suriye'de çeşitli roller üstlendiğini söyledi.
Cumali'nin Almanya vatandaşı eşi Jennifer Wenisch de geçen ay, birlikte esir aldıkları Ezidi kız çocuğunu kurtarmak adına hiçbir şey yapmadığı için insanlık dışı suç işlemekten 10 yıl hapis cezası almıştı.
DAEŞ zanlısı Almanya'da mahkeme önünde 'soykırım'dan suçlu bulundu
DAEŞ, 2014 yılında Irak'ın kuzeyinde Ezidi toplumunun yoğunlukla yaşadığı Sincar bölgesine girdiklerinde onbinlerce kişi dağlara kaçmış, çok sayıda Ezidi öldürülmüş, binlerce kadın ve kız çocuğu da esir alınmış ve çoğu tecavüze uğramıştı.
Kurtulan Ezidilerin bir kısmı daha sonra Almanya'ya sığınmıştı.
Almanya'nın uluslararası ceza hukukuna göre, kişi eğer etnik, ırksal, dini ya da ulusal bir grubun tamamını ya da bir kısmını yok etmek amacıyla öldürmüş, bedenen veya zihnen zarar vermişse ya da bir çocuğu zorla alıkoymuşsa soykırım yapmış sayılıyor.
'ARTIK REDDETMEK YOK: SOYKIRIMDI!'
DAEŞ üyelerinin Ezidilere karşı insanlık suçu işlemekten yargılandığı az sayıdaki ülkelerden biri olan Almanya'daki dava sonrası, Londra merkezli insan hakları avukatı Amal Clooney de "Artık reddetmek yok, DAEŞ soykırım yapmaktan suçlu" dedi.
Birleşmiş Milletler de DAEŞ'in insanlığa karşı ve savaş suçu işlemenin yanı sıra Ezidilere soykırım yaptığını söylemişti.
DAEŞ'in 3000'den fazla Ezidi'yi öldürdüğü, 6000 kadar kişiyi de esir aldığı tahmin ediliyor.
FRANSA, SOYKIRIM YAPAN DAEŞ'İ FİNANSE ETTİ
Suriye'deki faaliyetlerini yürütmek için DAEŞ'e ödeme yaptığı gerekçesiyle "insanlığa karşı suça iştirak" suçlamasıyla soruşturma başlatılan Fransız çimento şirketi Lafarge'ın, Fransız devletinin bilgisi dahilinde bu ilişkiyi yürüttüğüne ilişkin belgelere Anadolu Ajansı ulaştı.
Fransa’da dünyanın en büyük çimento devi Fransız Lafarge'ın, DEAŞ ile ilişkisi hakkında Fransız iç, dış ve askeri istihbarat servislerini sürekli bilgilendirdiğini ve ilişkinin Fransa devletinin bilgisi dahilinde gerçekleştiğini gözler önüne serildi.
Anadolu Ajansı tarafından elde edilen belgelere göre, hakkında Suriye'deki faaliyetlerini yürütmek için DAEŞ’e ödeme yaptığı gerekçesiyle "insanlığa karşı suça iştirak" suçlamasıyla soruşturma başlatılan Lafarge'ın Fransız devletinin bilgisi dahilinde bu ilişkiyi yürüttüğüne ilişkin belgelere ulaştı.
Lafarge'ın ilişki ağını, Suriye'deki terör örgüleriyle iş birliğini ve faaliyetlerini yürütebilmek için yaptığı görüşmelerini bölgeden haber almak için kullanan Fransız istihbarat ajanslarının, şirketi yaptıklarının suç olduğu konusunda uyarmadığı da belgelerde yer aldı.
ŞİRKET, FRANSIZ İSTİHBARATININ DESTEĞİNİ İSTEDİ
AA'nın ulaştığı Fransız devletine ait belgelerde Lafarge şirketi ile Fransız istihbarat servisi arasındaki ilişkinin 22 Ocak 2014'te şirketin güvenlik müdürü Jean Claude Veillard'ın İçişleri Bakanlığı istihbaratına ait bir adrese gönderdiği e-postayla başladığı anlaşılıyor.
Şirket yetkilisi Veillard, mailinde Lafarge'ın Suriye'de halen aktif olduğunu ve çalışmalarının devam edebilmesi için “yerel aktörlerle” ilişki kurması gerektiğini belirtti. Güvenlik müdürü, istihbarat servisine, basında kendileri hakkında bazı olumsuz yayınlar yapıldığını belirterek, yöneticilerinin ve genel merkezin ne kadar risk altında olduğunu sordu.
Lafarge'a yanıt veren istihbarat servisi görevlisi bu durumu görüşecekleri bir tarihi kendisine bildirdi.
FRANSIZ İSTİHBARATININ LAFARGE’DAN FAYDALANDIĞI İTİRAFI BELGELERE YANSIDI
Lafarge-terör örgütü ilişkilerinin skandal olarak Fransa gündemine gelmesi ve konunun mahkemeye yansımasının ardından 18 Kasım 2018’de AM 02 kod isimli istihbarat mensubu, mahkemede ifade verdi.
İfade tutanağına göre görevli, Lafarge’ın Suriye’deki bilgi kaynakları olduğunu kabul etti.
İstihbaratçı, hakime Fransız gizli servislerinin Lafarge fabrikasından nasıl faydalandıklarını anlattı.
Tutanaklarda istihbaratçı, 2012-2014 döneminde Lafarge tarafından Suriye’deki (Nusra Cephesi dahil) tüm silahlı gruplara çimento gönderildiğini söyleyerek DEAŞ’ı bunun dışında tutmadı.
İstihbaratçı mahkemede, “Lafarge’ın çalışmalarına devam etmesini fırsat bilerek duruma tamamen fırsatçı şekilde yaklaştık. ” dedi.
FRANSIZ İSTİHBARATI LAFARGE’IN DAEŞ’E ÇİMENTO SAĞLADIĞINI BİLİYORDU
Lafarge Güvenlik Müdürü Veillard ile Fransız İçişleri Bakanlığı istihbaratı arasındaki e-posta trafiğinde 1 Eylül 2014’te yapılan yazışmalarda DEAŞ’a çimento gönderilmesi işinin ayrıntıları ele alındı.
Fransız istihbaratının kullandığı, “DEAŞ’a giden çimentoyla ilgili daha fazla detay verebilir misiniz? ” şeklindeki ifadesinden, Lafarge’ın söz konusu dönemde terör örgütüyle ilişkisinden Fransız devletinin haberdar olduğu açık şekilde görülüyor.
AA’nın ulaştığı belgelerde, Lafarge ile Fransız iç, dış ve askeri istihbarat servisleri arasında yalnızca 2013 ve 2014 yılları arasında yapılan görüşmelerin 30’dan fazla olduğu dikkati çekiyor.