‘DİZİ MİT TARAFINDAN GERÇEK HİKAYELERLE DESTEKLENMİŞ!’

İstihbarat Uzmanı ve Sovyetolog Alparslan Ertuğ ve Gazeteci İbrahim Baran ile 'Mevzu Derin' SuperHaber YouTube kanalında yayında...

SuperHaber YouTube kanalında yayınlanan ‘Mevzu Derin’de, İstihbarat Uzmanı ve Sovyetolog Alparslan Ertuğ ile Gazeteci İbrahim Baran, TRT 1 ekranlarında izleyiciyle buluşan 'Teşkilat' dizisindeki istihbarat faaliyetlerini inceledi.

‘DİZİ MİT TARAFINDAN GERÇEK HİKAYELERLE DESTEKLENMİŞ!’

“YUKARININ TALİMATLARINA UYMAYANIN KELLESİ GİDER”

Alparslan Ertuğ, “Bu tür dizilerin yapılması çok iyi bir şey. Teşkilatta çalışmış insanların gizlilik kurallarını çiğnemeden kitaplar yazması gerektiğini savunan bir insanım. ben dolayısıyla bir kere banko iyi oldu. Bu dizinin yapılması diyerek başlamak istiyorum. MİT tarafından da bilgi, tecrübe ve bazı öykülerle desteklenmiş. Dolayısıyla ilk izlenme oranları çok yüksek, çok güzel. Ben bir kere böyle bir girişimi kutluyorum. Eski bu tür çekilen dizilere oranla teknik hatası nispeten azalmış bir dizi olmuş. Bazı yerlerde heyecanı arttırmak için biraz gerçekten uzaklaşılmış gibi duran şeyler varsa da o artık senaryo tekniği, yani gerçek hayatta olan her şeyi bire bir çekerseniz insanlara çok sıradan gelir. Gizlilik kuralları gereği zaten birebir yapamazsınız. Dizide takip sahneleri yetersiz kalmış. Ancak takip şubenin takip teknik ve taktiklerini birebir orada nasıl yayınlayacaksınız? Benzer diziler izledim. iki tane çok meşhur dizi var. Biri Homeland Security, diğeri de Mossad’ın çektiği Fauda diye bir dizi. Fauda gerçeğe daha yakın. Teşkilat dizisini eleştirenler Homeland Security’i izlesinler. Oradaki teknik, hata çekim hatası ve diğer istihbarat kurallarının ne kadar çok çiğnendiği oranına bakarsan teşkilattan çok fazladır. CIA’de operasyon başkanı bir hanım var. Hiçbir herhalde dünyanın iyi hiçbir teşkilatında olmayacak bir olay bu. Bu kadın ikide bir elemanlarını yorgan döşek yatırıyor. Zinhar olmayacak bir şeydir. Yani hedefle temas son derece riskli bir şeydir. Hedefle temas bazen yasaktır. Hedefle temas söz konusu olduğu takdirde kimin hangi düzeyde, hangi sınırlılıkta temas edeceği de yukarıdan talimatlandırılır aksine yapanın kellesi gider zaten. Ancak dikkat ediyorsanız talimatları çiğneyen, kural hatası yapan hiçbir insanın defterini dürmüyorlar orada. Sadece siyasi çatışmalar sonucunda teşkilat içi itişme kakışmalar sonucunda insanlar koltuklarını kaybediyordu. Teşkilat içi, çekişmeler her yerde vardır ama bunun teşkilatın kaderini tayin edecek boyutta olduğunu, özellikle Türkiye’de en azından görmedim. Yani teşkilat her geçen gün iyiye gitti. Kendisini geliştirdi. Repliklerin bir bölümü kusur taşıyor olmakla beraber bir istihbaratçının danışmanlığında yazıldığı çok belli. Direkt istihbaratçı jargonu kullanılıyor. ‘Elemanlamak’ diyor mesela. Vu terimi herkes bilmez. Buna benzer şeyler, bunun arkasında teknik destek de olduğunu gösteriyor. Bence 4-5 bölüm çekildikten sonra dizinin çok daha gerçekçi bir noktaya geleceği ve biraz daha gerçek olaylardan da katkılar yapıldığında izlenilirliğinin daha da artacağını inanıyorum. Ouncular ise seçildikleri rollere uymuş. Şöyle bir şey var orada izleyicilerimizin diziyi izlerken kavramasına yardımcı olmak için. Bu seçilen bir ekip var biliyorsunuz, özel görev ekibi. Bunlar dinleme araçları koyuyorlar, bir yere giriyorlar, takip yapıyorlar. İşi yabancı bir ülkede üstleniyorlar, gözetleme yapıyorlar, telefon dinliyorlar. Normalde bunların hepsi 3-5 kişi tarafından yapılmaz. Mesela, dinleme cihazları teknik şubenin işidir. Güvenlik şube ile beraber teknik şube girer koyar bunları. Bizim iddialarımıza yakın bir sürü şey var yaşanıyor. Dizideki istihbaratçıların normal hayatı olan insanlar olduğunu, aileleri, çocukları için üzüldüklerini onlar için kaygılandıklarını görüyoruz. Uçak kazası senaryosundan sonra öldükleri görüntüsü verilen insanların aileleri ile ilgili nasıl kaygı duyduklarını, babasının sesini duyabilmek için aslında çok ciddi kural hatası yaptıklarını… Yurt dışında bir görevdeyken annesine, babasına telefon edilmesi inanılmaz bir kural hatasıdır. Başrol oyuncusu Serdar’ın sürekli başkanın emirlerini çiğnemesi ve hiç cezalandırılmaması gerçek bir şey değil. Başkanın emirlerini çiğnerseniz, benim bildiğim başkan sizi kabak gibi oyar. İsterseniz öz oğlu olun. Onları biraz daha törpülemeliler. MİT, emir komuta zinciri en az askeri disiplin kadar sağlam ve acımasız bir şeydir yani kafanızın keyfine çiğneyemezsiniz. Kişinin derhal kenara çekilip operasyonun dışına alınması sonucunu verir. Dizide kişisel yani duygusal sebeplerden kaynaklanan bir mesele var. İstihbarat hayatında en önemli şey şudur birinden kuşkulanıyorsanız, takip edildiğinizi fark ettiyseniz, birinci kural bunu karşı tarafa hissettirmemektir. Yurt dışında görevdeyseniz sokakta adam dövemezsiniz. Birinci kural, illegal faaliyet içinde bulunan adamın o içinde bulunduğu faaliyet dışında hiçbir illegal faaliyet ile alakası olmaması gerekir. Ve hiç kural hatası yapmaması gerekir.” sözlerini kullandı.

Alparslan Ertuğ ve İbrahim Baran ile ‘Mevzu Derin’in tamamını SuperHaber YouTube kanalında izleyebilirsiniz…

YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN

Sitene Ekle

GÜNÜN VİDEOSU

Dilan Polat'ın hayranı pes dedirtti: Cezaevine girdiğinizde kalp krizi geçirdim!

Dilan Polat cezaevine girince kalp krizi geçirdiğini söyleyen hayranı, Polat ile bir araya gelince ağladı.