Amerikan derin devleti CFR Trump'ın ekonomi şifrelerini açıkladı

Yazıda, Trump’ın yeni politikalarında Avrupa Birliği’nden BRICS’e, kapitalistlerin kalesi Wall Street’ten Dünya Ticaret Örgütü’ne kadar herkesin canının yanacağına dair mesajlar olduğuna dikkat çekildi.

EN KRİTİK KARAR

Analizin en can alıcı kısmı, senato ve temsilciler meclisinde de çoğunluğu kazanan Trump’ın, dizginleri eline alacağına dair yorumu oldu. Yazıda, “Trump, Federal ajansların gücünü ve bağımsızlığını kökten azaltmak istiyor ve bunların "düzenleyici bir saldırıdan" sorumlu olduğunu söylüyor. Trump, Kongre tarafından tahsis edilen parayı, onaylamadığı programlara harcamayı reddedeceğini ve Federal Ticaret Komisyonu gibi bağımsız federal düzenleyicileri doğrudan başkanlık yetkisi altına alacağını söylüyor” denildi.

Trump’ın görev döneminde ortaya çıkan COVID-19 salgınıyla ilgili ve diğer harcamalar nedeniyle ulusal borçta önemli bir artış görüldüğünün altını çizen CFR, Trump’ın ikinci başkanlık döneminde enflasyonu düşürmek için hükümet harcamalarının "büyük kesintilere" ihtiyaç duyduğunu yazdı.

CFR yeni dönem Amerikan ekonomi-politiğinin kodlarını şöyle özetledi:

BİREYSEL VERGİLERDE İNDİRİM KALICI OLUYOR

Trump, kurumlar vergisi oranını %35'ten %21'e düşüren, çokuluslu şirketlerin vergilendirilme biçimini değiştiren ve bireysel gelir vergisi oranlarını düşüren birçok hükmün yanı sıra 2017 tarihli bir yasa tasarısının geçirilmesine nezaret etti. Bu hükümlerden bazıları, Kongre bunları yeniden yetkilendirmezse 2025'te sona erecek; Cumhuriyetçi platformu bunların kalıcı hale getirilmesini istiyor.

BAZI VERGİLER KALKIYOR

Trump, ABD'de mal üreten firmalar için kurumlar vergisi oranının %15'e düşürülmesi, bahşiş ve Sosyal Güvenlik yardımları üzerindeki vergilerin kaldırılması çağrısında bulundu. Bazı tahminlere göre, bu son öneri önümüzdeki on yılda federal açığa 1,8 trilyon dolar ekleyecek .

TRUMP DÖNEMİ FEDERAL BORÇLAR ARTTI

Görev süresi boyunca, genel federal harcamalar arttı, bütçe açığı büyüdü ve ulusal borç yukarı doğru tırmanmaya devam etti. Tarafsız Kongre Bütçe Ofisi, 2017 vergi reformunun önümüzdeki on yıl içinde yaklaşık 2 trilyon dolar borç ekleyeceğini tahmin etti. Son kullanma tarihi dolan hükümlerin uzatılması borcu ek 2,7 trilyon dolar artıracaktır. Bu arada, bir dizi acil COVID ile ilgili harcama önlemi, on yıl boyunca ölçüldüğünde ek maliyetlere 3,6 trilyon dolar ekledi.

HALKIN ALEYHİNE OLAN KESİNTİYE HAYIR DEMİŞTİ

Trump, Biden'ı, Biden'ın "pervasız" harcamalarına bağladığı sürekli yüksek enflasyon ve ülkenin GSYİH'sine eşit hale gelen açığı ve ulusal borcu artırmaya devam ettiği için eleştiriyor. Kongre'nin, borç tavanını pazarlık kozu olarak kullanmak da dahil olmak üzere harcamaları düşürmek için sert adımlar atması gerektiğini söylüyor. Ancak, Sosyal Güvenlik, sağlık veya savunma gibi bütçenin büyük kısmını oluşturan programlarda herhangi bir kesintiye karşı çıktı.

FİNANSIN KALESİ WALL STREET’İN ETKİSİNİ AZALTACAK

Enerji, finans, sağlık, altyapı ve tarım sektörleri de dahil olmak üzere ekonomi genelinde geniş çaplı bir düzenlemeden muafiyet uyguladı. Finansın kalesi Wall Street'in denetimini gevşetmeye öncelik vererek, daha küçük bankalar üzerindeki düzenlemeleri azaltan Dodd-Frank Yasası'nın 2018 reformunu imzaladı. Artık Dodd-Frank kurallarına tabi olmayan daha bazı küçük firmalar 2023'ün başlarında çöktükten sonra Trump, iflas eden bankaları kurtarmayacağını söyledi.

YERLİ VE MİLLİ ÜRETİME TAM DESTEK VERECEK

İlk başkanlığında ülke dışına yatırım yapan Amerikan şirketlerini eleştiren ve yatırımları ABD’ye yapmalarını isteyen Trump, bu politikasını devam ettirecek.

Trump, küresel ticaret sisteminin ABD çıkarlarına aykırı olduğunu ve büyük ticaret açıklarından, ABD imalatının azalmasından ve Amerikan işlerinin yurtdışına taşınmasından sorumlu olduğunu savunuyor. Cumhuriyetçi platform, ABD'yi "ticareti yeniden dengeleyerek" yerel üretime doğru "dünyanın üretim süper gücü" konumuna geri döndürmeyi vaat ediyor.

BRICS ÜLKELERİNE EK TARİFE GELEBİLİR

Trump, ABD ürünlerine diğer ülkelerin uyguladığı daha yüksek tarifelerle eşleşirken çoğu ithalata "evrensel" bir tarife koyma sözü verdi ve ayrıca ABD dolarına alternatif arayan ülkelere ek tarifeler koydu. Bu yaklaşımı "göz göze, tarifeye tarife" olarak adlandırdı. Bu karar dolara alternatif ödeme aracı uygulayan doğu ülkeleri ekonomi organizasyonu olan ve başı Rusya’nın çektiği BRICS ülkelerini ilgilendiriyor. Türkiye de BRICS’te aday ülke konumunda bulunuyor.

ÇİN VE MEKSİKA’YA ÖZEL ÖNLEMLER GELİYOR

Başkan olarak Trump, "şimdiye kadar yapılmış en kötü ticaret anlaşmalarından biri" olarak adlandırdığı Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması'nı (NAFTA) yeniden müzakere etti. ABD komşularıyla güncellenen anlaşma, 2018 Amerika Birleşik Devletleri-Meksika-Kanada Anlaşması, çoğu Kanada ve Meksika ürünü için ABD pazarına gümrüksüz erişim içeriyor. Ancak şimdi Meksika'dan ithal edilen otomobiller için yüzde 100 gümrük vergisi öneriyor ve Çin araçlarıyla ilgili endişeleri gidermek için 2018 ticaret anlaşmasını yeniden müzakere edeceğini söylüyor.

AB ÜLKELERİ DE ETKİLENECEK

Trump ayrıca Güney Kore ile bir ticaret anlaşmasını yeniden müzakere etti, Avrupa Birliği (AB) ile ticaret görüşmelerinden çekildi ve AB ülkeleri ve diğer müttefikler de dahil olmak üzere çelik ve alüminyum ithalatına geniş tabanlı tarifeler uyguladı. Biden bu kısıtlamaların çoğunu hafifletti.

ÇİN’E YATIRIM YASAKLANACAK

Çin, Trump'ın ticaret kısıtlamalarının başlıca hedeflerinden biriydi. Başkan olarak, Biden'ın da savunduğu gibi, 360 milyar dolar değerindeki Çin mallarına gümrük vergileri koydu. Trump, bu gümrük vergilerini önemli ölçüde artıracağını ve ABD'nin Çin'e yatırım yapmasını ve Çin'in ABD varlıklarını satın almasını tamamen yasaklayacağını söyledi.

DÜNYA TİCARET ÖRGÜTÜ’NÜ FELAKET OLARAK TANIMLADI

Ayrıca Çin yapımı elektronik, çelik ve ilaç ithalatını "aşamalı olarak durduracağını" ve Çin'in 2000 yılında Dünya Ticaret Örgütü'ne (DTÖ) katıldığında elde ettiği ayrıcalıklara son vermeye çalışacağını söylüyor.

Trump, DTÖ'yü bir "felaket" olarak nitelendirdi ve kuruluştan çekilmekle tehdit etti. Çin ve diğer üyeleri, gelişmekte olan ülkelere daha fazla esneklik sağlayan DTÖ kurallarını kötüye kullanmakla suçluyor.