1300 yıllık tarihi yapıda klima işgali!
Fatih'te bulunan 1300 yıllık Hirami Ahmed Paşa mescidi dış duvarlardan sarkan klimaları, içine sonradan yapılan PVC - fayans kaplamaları ve plastik lambalarıyla tepki çekti. Tarihi yapının bahçesine bir de kümes yapıldığı görüldü.
İstanbul Fatih’in Çarşamba semtinde Fethiye Camii’nin yakınında Bizans döneminde inşa edilen yapı, fetihten 150 yıl sonra mescide çevrildi. İslam Ansiklopedisi’ne göre yapının ’Hagios Ioannes Prodromos en to Trullo’ kilisesi olduğu yolunda eskiden beri yerleşmiş bir görüş varsa da gerçek adı ve kesin yapım tarihi bilinmiyor.
İstanbul’un fethinin arkasından Fatih Sultan Mehmet tarafından 1455’te Ortodoks patriğine Pammakaristos Manastır ve Kilisesi patrikhane olarak tahsis edildiğinde o zamana kadar burada barınan rahibelere de bu kilise verilmiş. Böylece etrafında bulunan bazı binalarla burası bir kızlar manastırı kilisesi haline gelmiş. Fetihten sonra Fethiye Camii kiliseden dönüştürüldüğünde Hirami Ahmed Paşa tarafından bu kilise de camiye çevrilmiş.
DEVASA KLİMA
Hürriyet'ten Ömer Erbil'in haberine göre: Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne bağlı tarihi yapı diyanet tarafından cami olarak kullanılıyor. Ancak tarihi yapının üstüne devasa ’anıtsal nitelikte’ bir klima konmuş. Klimanın aparatları duvarlara monte edilirken yine borular duvarlar delinerek içeriye alınmış. Doğal gaz boruları da benzer şekilde tarihi yapının duvarlarına monte edilmiş. Pencerelere yapıyla uyumsuz ferforje demir korkuluklar eklenmiş. Yapının içi ise dışından daha da beter görünüyor. Betonarme ve fayans kaplı mihrap ile minber yakın dönemde inşa edilmiş. İşporta malı çakma hat, saat ve cami süslemeleri binayı içler acısı duruma sokmuş. Tüm bunlar yetmiyormuş gibi sırtı 1300 yıllık yapıya dayanan bir de tavuk kümesi bulunuyor.
‘SİSTEM DEĞİŞMELİ’
Mimari Restorasyon ve Kültür Varlıklarını Koruma Derneği Başkanı Serhat Şahin duruma isyan etti. Her gün yeni vakaların ihbarının derneğe ulaştığına dikkat çeken Şahin şöyle konuştu:
“Tarihi yapıya nereden baksanız sakil duruyor. Bu sorunların çözümü için en üst makam yönetim düzeyinde alınacak radikal kararlar ile sistem değişimine ihtiyaç var. Başka çaresi yok. Bıkkınlık veriyor gerçekten. Bu garabet vahim durumlar normalleşme seviyesine geldi artık.”