14 Boğaziçi Ünivsersitesi öğrencisine tahliye...

Boğaziçi Üniversitesi'nde, "İşgalin lokumu olmaz" şeklinde pankart açıp slogan atarak "PKK / KCK silahı terör örgütünün propagandasını yapmak" suçlamasıyla 14'ü tutuklu 22 öğrencinin yargılandığı davaya başlandı. Duruşmaya sanık Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin zayıf hafızası damgasını vurmuştu. Mahkeme 14 sanığın tahliyesine karar verdi.

Boğaziçi Üniversitesi'nde, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Afrin'de düzenledigi harekatı tamamlanmasının ardından stant açarak lokum dağıtanlara "İşgalin lokumu olmaz" şeklinde pankart açıp slogan atarak "PKK / KCK silahı terör örgütünün propagandasını yapmak" suçlamasıyla 14'ü tutuklu 22 öğrencinin yargılandığı davaya başlandı.

İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmaya, 14 tutuklu sanık ve bazı tutuksuz sanıklar katıldı. Çok sayıda sanık avukatının yanı sıra sanık öğrencilerin yakınları, CHP Milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Ali Şeker, Selina Doğan da duruşmada hazır bulundu.

DURUŞMA SALONUNDA YER KALMAMASINA TEPKİ

Duruşma salonunda oturacak yer kalmaması üzerine mahkeme başkanı ayaktaki izleyicilerin salondan çıkarılmasını istedi. CHP'li Ali Şeker ve bazı izleyicilerin buna tepki göstermesi üzerine mahkeme başkanı "Ortamı germeyi mi geldiniz?" deyince Ali Şeker de "Hayır, adil yargılama yapılıp yapılmadığını izlemeye geldim" dedi. Daha sonra ayaktaki izleyicilerin dışarı çıkarılmasının ardından sanık sorgularına geçildi.

"SUÇLAMALARI KABUL ETMİYORUM"

Sanık Agah Suat Atay savunmasında, "Suçlamaları kabul etmiyorum. Saat 15.00'da dersim vardı. Derse giderken Piramit dediğimiz bir bölgede karmaşa vardı, izlemeye başladım. PKK/ KCK propagandası yapmadım. Kaotik bir durum olduğunu gördüm. Güvenlik bir masayı kaldırmaya çalışıyordu. Gittim, ne oluyor diye baktım. Ben pankartı ve dövizi sonradan sosyal medyadan gördüm. Karmaşayı bir süre daha izleyip dersime gittim" dedi.

"ŞİDDET İÇEREN SLOGAN ATTIĞIMI HATIRLAMIYORUM"

Felsefe Bölümü 4. Sınıf öğrencisi olduğunu belirten sanık Berke Aydoğan ise "Terör örgütü propagandası suçlamasını kabul etmiyorum. Kütüphaneden çıkınca dışarda bir kalabalık olduğunu gördüm. İzinsiz açılan bir masa yüzünden bir sorun olduğu anlaşılıyordu. Öğrenci İşleri’nden sorumlu dekan geldi. Olayı yatıştırmak için girişimlerde bulundu. Sonunda kalabalık dağıldı. Herhangi bir şekilde pankart ya da dövize şahit olmadım. Slogan atmış olabilirim ancak terör örgütü propagandası şeklinde ve şiddet içeren slogan attığımı hatırlamıyorum" dedi.

"ATILAN SLOGANLAR EVRENSEL"

Sanık Şükran Yaren Tuncer de örgüt propagandası yapmadığını belirterek "Attığım iki slogan var 'Faşizme karşı omuz omuza' ve 'Savaşa hayır, barış hemen şimdi'. Bunlar Türkiye’nin her yerinde atılan evrensel sloganlar. Hiçbir şekilde örgüt propagandası yaptığım yönündeki suçlamayı kabul etmiyorum" diye konuştu.

"PROPAGANDA OLMADIĞI KANAATİNDEYİM"

Yüksek lisans öğrencisi sanık Zülküf İbrahim Erkol da "Birkaç slogana eşlik etmiş olabilirim ancak hiçbir slogan propaganda içermiyordu. Ama herhangi bir terör örgütünün eylemlerini meşrulaştırıcı bir amaç gütmüyor, propaganda olmadığı kanaatindeyim" şeklinde konuştu.

"KALABALIĞIN ETKİSİYLE SLOGAN ATMIŞ OLABİLİRİM"

Sanık Yusuf Noyan Öztürk de, "Hiçbir şekilde terör örgütü propagandası yaptığımı düşünmüyorum, ben şiddete karşı bir insanım. 14 gün gözaltında kaldım, darp edildim, geleceğimin karartılmasıyla tehdit edildim. Kuzey kampüsünün bitişiğindeki kafeye ders çalışmak için oturdum. İzinsiz olarak açıldığını sonradan öğrendiğim masayı o anda gördüm. Bizim okulda böyle siyasal eylemler sıkça olmadığı için merak ettim. Bulunduğum yerden ayrılıp pankarta yaklaştım. Kalabalığın etkisiyle slogan atmış olabilirim. Çift ana dal yapıyorum, çok yoğun bir ders programım var. Bir dönem kaybettim, bir dönem benim için çok önemli. Arayı kapatmak için yaz okuluna gitmek istiyorum. Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum" dedi.

"TERÖRİST DENİLEREK HEDEF GÖSTERİLDİM"

Kimya Bölümü öğrencisi sanık Esen Deniz Üstündağ da "Kütüphanede ders çalışıyordum. Pencereden sesler geliyordu, bunları duydum ve aşağıya gittim. Güvenlik orada bulunan masanın izinsiz olduğunu söylüyordu. Daha sonra dekan geldi ve izinsiz masanın kaldırılması sağlandı. Orada olan yüzlerce öğrenci vardı. Bir an önce eğitimime devam etmek istiyorum. 2.5 aylık tutukluluk bana okulda 2 sene kaybettirdi. 'Terörist' denilerek hedef gösterildim. Sloganlara eşlik etmiş olabilirim, hatırlamıyorum. Terör örgütünün propagandası olabilecek bir slogan attığımı düşünmüyorum" diye konuştu. 

14 SANIĞA TAHLİYE

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti tutuklu 14 sanığın tahliyesine karar verdi. Bu sanıklar hakkında yurt dışına çıkış yasağı koyan mahkeme heyeti bir sonraki duruşmanın 3 Ekim’de görülmesini kararlaştırdı.

İDDİANAME

İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan iddianamede, 19 Mart'ta Boğaziçi Üniversitesi'nin kuzey kampüsünde İslam Araştırmaları Kulübü organizesinde, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Afrin'deki harekatının başarıyla tamamlanmasının ardından lokum dağıtım etkinliği esnasında arbede yaşandığı ileri sürülüyor. Görüntü tespitinde sanıkların, "İşgalin katliamın lokumu olmaz" pankartı açtıkları, "Savaşa hayır, barış hemen şimdi" şeklinde bazı sloganlar attıkları anlatılıyor.

Sanıkların silahlı terör örgütünün genel tavrı doğrultusunda Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve TSK'nin egemen bir devlet değil de, bölgede işgal gerçekleştiren gayri meşru güç olarak gösterdikleri öne sürülerek "PKK / KCK silahı terör örgütünün propagandasını yapmak" suçundan 1 yıldan 5 yıla kadar hapisleri talep ediliyor.

Turizme yeni destek paketi geliyor İki dili harmanladı! Sosyal medya kullanıcılarının diline düştü Bakan Şimşek'ten enflasyon değerlendirmesi: Katılıklar azalıyor
Sonraki Haber